Köseoğlu köyüme giderken arabama üzüm ekmek almıştım. Bu yalnız o güne ait değil sürekli böyle yapıyorum. Ben bu topraklarda yoksulluk çektim. Hayvan otlattım. O zamanlar çıkınımızda kuru ekmek birazda köy peyniri olurdu. Üzüm domates bile zor olurdu. Hatta Kavak'a gittiğimizde lokanta nedir bilmezdik. Dükkandan üzüm, fırından da sıcak bir ekmek alır oracığa oturur kasaların üzerinde yerdik. O günleri unutmadım. Bu toprakların çilesini çekmiş birisiyim. Varlık insanı değiştirmemeli. Eski günlerimde takım elbisem kravatım yoktu şimdi onlar var. Özümüzden hiç kopmadık. Bu görüntüyü arkadaşım çekti. Tamamen rutin bir görüntü. kimseye gönderme yapmak gibi bir kastım da yoktur. Görüntüyü arkadaşım sosyal medyada paylaşınca tanıyanların hoşuna gitmiş. Çok sayıda beğeni aldı. telefonlar geldi. şaşırmadım. Çünkü sıradan bir şey bu benim için. Gösteriş değil ki şaşırayım' dedi.