Emine YILMAZ
Samsun Müze Araştırmacısı
Samsun Eski Çağ Kervan Yolu Üzerinde İzler (Çakallı Kervansarayı ? Kale ?Höyük)
Halkın hizmetine tahsis edilen ve ülke ekonomisi yönünden inşa edildikleri dönemin en önemli sosyal yapılarından olan kervansaraylar şehirlerarası ticaret ve kervan yolları üzerinde belirli menzillerde kurulmuş mimari yapılardır. Han ve kervansaray terimleri zamanla birbirine karışarak ağırlıklı olarak han adıyla anılmıştır. Orjinalde daha çok şehir merkezlerindeki konaklama ve ticaret merkezleri için han terimi kullanılması gerekliyken, şehirlerarası yollardaki menzillerde inşa edilen emniyetli konaklama yerleri de kervansaray tabiri ile ifade edilmelidir. Başlangıcı Ribat' lara kadar giden kervansaray mimarisi Karahanlı ve Gazneli mimarisinde gelişimini sürdürürken Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçukluları zamanında mimari ve tezyini olarak amaca ve göze hitap eden abidevi eserler meydana getirilmiştir.
Kervansaraylar genellikle yaptıranlar tarafından vakfedilen ve daima masraflarını karşılayacak gelir getiren taşınır ile taşınmazları bulunan ve vakfın sorumlularınca idare edilen yapılardır. Genellikle konaklayanlardan belli bir süre için (üç gün) ücret alınmayan, her türlü can ve mal güvenliğinin sağlanması için önlemlerin alındığı, korunaklı, kalevari tipte, kitlesel bir mimari özellik sergilerler. Konaklayanların barındığı odaları, ahırı, samanlığı, nalbantı, tamirhanesi, mescidi, kileri, havuzu, mumhanesi, ambarı aşhanesi ve hamamı ile kervancının ve kervanın her türlü ihtiyacına cevap verebilecek bölümleriyle bir külliye görünümünde olan kervansaray ve müştemilatı menzil noktalarında kervanların uğrağı olan küçük bir şehri andırır. Selçuklu kervansaraylarının arasındaki mesafe deve yürüyüşü ile günde dokuz saat olup 40 kilometre esas tutularak menziller tespit edilmiştir. Normal zamanlarda canlı bir ticaret ve konaklama yeri olarak hizmet gören kervansaraylar savaş zamanlarında da gerek kervanları gerekse kervan yüklerini muhafaza edebilmek için son derece korunaklı bir mimari anlayışla inşa edilmişlerdir. Duvarlar yüksek ve kalın olup yer yer dayanak kuleleri ile desteklendikleri de görülür. Pencereler mazgal şeklinde düzenlemeye sahiptirler.
Selçuklu kervansarayları genel olarak üç plan tipiyle kendini gösterir. Bunlar yazlık, kışlık ve ikisinin karışımından oluşan karma tip olarak gruplandırılır. Yazlık kervansaraylar açık avlulu, kışlık kervansaraylar kapalı avlulu, karma kervansaraylarda hem açık hem de kapalı avluya sahip mimari yapıda inşa edilmişlerdir. Giriş portalindeki sivri kemerli taç kapı ve taş tezyinatlı cephe düzenlemesi Selçuklu Cami ve Medrese cephe düzenlemesi geleneğine uygundur. İç mekânda ise dikdörtgen planlı üstü tonozla örtülen mimari düzenleme yaygındır. Duvar boyunca yolcuların dinlenip ihtiyaçlarını giderebileceği setler bulunup duvarlarında ocak ve kandillikler bulunmaktadır. Setlerin arası ise hayvanlar ve yükler için ayrılır.
Kavak ilçesine bağlı Çakallı köyünde Karadeniz ticaret kervan yolunun önemli menzillerinden biri olan Çakallı kervansarayı bulunup bugün, çakalhan, taşhan, çakallı hanı, çakallı kervansarayı gibi adlarla anılmaktadır. Harabe görüntüsüne rağmen kapalı avlulu Selçuklu hanları geleneğini iç mimari düzenlemesi ve portalindeki taş tezyinatta açıkça yansıtan kervansaray l3.yy.da inşa edilen Selçuklu kervansaraylarının ilimizdeki tek örneğidir. Kitabesi,yapanı,yaptıranı bilinmeyen yapı ile ilgili en eski veri salnamelerde mevcut olan kayıtlardan elde edilmektedir (1).1493 de gerçekleştirilen sayımlarda Samsun kazasına bağlı nahiyeler sayılırken Kavak nahiyesine bağlı Bergos köyünde bulunan kervansaraydan bahsedilmektedir. Bundan Çakallı köyünün eski adının Bergos olduğu ve bölgenin Selçuklu döneminin önemli bir menzil noktalarından olduğu anlaşılmaktadır. Kervansarayın girişinin sağına denk gelen bölümde künkler çıkmış olması kervansarayın hamamında içinde bulunduğu külliye şeklinde düzenlendiğini gösterir.Hemen yanındaki Ahşap Camide bunu destekler niteliktedir. Kasımzâde Ahmet Sofi Efendi Cami adıyla anılan tamamen ahşap malzemeden inşa edilen yapının orjinalinde kervansaraya daha yakın bir mesafede olduğu bugünkü yerine sonradan taşındığı bilinmektedir.
Dikdörtgen planı, kapalı avlulu, eyvanlı düzenlemesi, anıtsal boyutlu, kesmetaş malzemeli portali ve iç mimarideki sadeliğiyle Amasya-Tokat yolu üzerindeki Ezine Pazarı kervansarayıyla paralellik gösteren yapı ilimizdeki tek örnektir. Mimari olarak diğer benzerleri ise ilimizde sayıca zengin olduğumuz ve genellikle yerleşim merkezlerinde rastlanan ve han olarak nitelendirilen konaklama ve ticari amaçlı yapılardır. Anıtsal boyutlu taç kapısı, geometrik formlarda silmeli, yıldızlı taş tezyinat tüm tahribata rağmen yapıldığı dönemin mimari ve süsleme özelliklerini yansıtıp eski ihtişamının yegâne göstergeleridir. Yapı portalindeki süslemeli taş kitabe bilinmeyen bir dönemde çalınmıştır. Silindir tonoz şeklindeki üst örtüde aydınlatma pencerelerine yer verilen kapalı avlulu, avlunun iki yanında birbirine paralel yedi adet takviye kemerinin oluşturduğu üç sahınlı bir düzenleme görülmektedir. Boydan boya uzanan silindir tonozun ağırlığını taşıyan kemerlerdeki kemer gözlerinin taş ve tuğla malzeme ile örüldüğü, karşılıklı altı bölümden oluşan yapının silindir tonozlu üst örtüsü alaturka kiremitle kaplıdır. Duvarlar ise altta moloz taş olup üstte kesme taş malzeme ile kaplanmıştır. Odaları teşkil eden set düzenlemeleri büyük ölçüde tahribata uğramış, ocak ve kandillikler zarar görmüş durumdadır. Girişin iki yanındaki küçük, bağımsız girişleri bulunan ve diğer bölmelere göre daha geniş tutulan bölümlerden birinin mescit olması muhtemeldir ancak tahribattan ve uzun süre başka amaçlarla kullanıldığından dolayı içeride detaylı inceleme yapılamamaktadır.
Kapalı avlulu, derinlemesine gelişen bir plan gösteren kervansaray boydan boya uzanan tonozlu yapısı, iç mimari düzenlemesi ile 13.yy. Karadeniz bölgesi ticaretinin kervan yolu güzergâhı ve konaklama noktalarını tespit açısından oldukça önemli bir konuma sahiptir. Kavak İlçesi, Çalbaşı Köyü hudutları dâhilinde olup, Çakallı Mevkiinde, eski kervan yolu üzerinde yer alan Tescilli Kervansaray, Kasım Zade Sofi Ahmet Efendi Ahşap Camii ve Köprülerin yaklaşık 2 km. kuzey doğusunda yer alıp, bölgeye hâkim bir yükseltide yer alan Kale Yeri Tepesinde çok miktarda atıl halde kale sur ve mimari elemanlarına ait olabilecek blok taş ve moloz taş yığınlarına rastlanmış olup, sonradan örülme moloz taş duvarların alt seviyesinde kale surlarına ait olabilecek insutu izlenimi veren blok taş dizileriyle karşılaşılmıştır.
Taşların dağılım alanının tepe kütlesinin hemen hemen tamamını kapladığı görülmüş ve bu alan içerisinde zengin seviyede Tunç, Demir, Hellenistik ve Geç Antik çağlara ait pişmiş toprak seramik parçalarına rastlanmıştır. Yine Tepenin zirvesinde, kuzeydoğu yönde bir höyük tespit edilmiş burada da Tunç, Demir, Hellenistik ve Geç Antik Çağ kültür katmanlarının takip edilebildiği, bol miktarda ve iyi kalitede çanak çömlek parçası ile obsidyen taşı kesiciler görülmüştür. Yasa dışı kazılarla güneydoğu yönde yaklaşık 20 m. Uzunluğunda bir tünel açılan ve yüzeyde derin çukurlar açılmak suretiyle büyük tahribata maruz kalan höyük ve çevresi sit alanı ilan edilerek korumaya alınmıştır.
Kale yeri tepesindeki Aralık 2009 yılı son tespitleriyle Tunç Çağından beri kullanılmakta olduğu anlaşılan kervan yolunda, konumu ve menzil mesafesi ile önemli bir yer teşkil ettiği anlaşılan Samsun-Kavak Devlet Karayolu üzerindeki Çakallı Mevkii, hem Selçuklu Dönemi Kervansarayı hem de hemen yakın mesafesindeki Kale kalıntısı ve Höyük yerleşmesiyle önemli bir menzil noktası olduğunun işaretini vermektedir.
Bugün Samsun ilinde şehir merkezi dışında han adıyla anılan pek çok mevkii vardır ki buna örnek olarak Kavak-Havza arsındaki Üç Hanlar mevkii verilebilir. Bu mevki adları bize menzil kervansaraylarının izleri hakkında bilgi verebilecek ön önemli ipuçlarıdır. Bu tespitler Selçuklu Devri Mirası Çakallı Kervansarayının diğer hanlarla ve menzillerle ilişkisini göstermesi bakımından önemlidir.
Kervan ticaret yollarının güzergâhı, dönemin sosyal ve ekonomik politikaları, istatistikî verileri ve Sanat Tarihinin az bilinen veya kaybolan zenginliklerini bize cömertçe sunan kervansaraylar Türk Mimarisinin başlangıcından itibaren önemini artırarak kendini geliştiren büyük ve anıtsal yapılar olup Çakallı Kervansarayı da 13.yy. Selçuklu kervansaraylarının İlimizdeki temsilcisi durumundadır. Ayrıca elde edilen son arkeolojik verilerle bölgemizdeki Kervansaray menzillerinin menşeini sadece yapıldıkları dönemde değil binlerce yıl öncesinde aramanın Eski Çağ Ticari Kervan Yolları konusuna da ışık tutacağı kanaatindeyim.
Yurt Ansiklopedisi; Türkiye İl İl, Dünü, Bugünü, Yarını, Samsun Maddesi, Cilt IX, Anadolu yayıncılık.