Bunu sen bilmezsen kim bilecek?

GÜNDEM Haber Girişi : 11 Ocak 2025 12:28
Bunu sen bilmezsen kim bilecek?

Bunu sen bilmezsen kim bilecek? 

 

AHMET SEVEN

 

Birkaç yıl önceydi Ankara'daydım.

 

Keçiören Anadolu lisesi önünde bir arkadaşı bekliyorum. Bu arada okulun zili çaldı. Öğrenciler dışarı çıktı. Hemen okulun yanıbaşındaki durağa gelip otobüs beklemeye başladılar. Sayıları tahminen 15-20 kadar olan öğrenciye arkadaşlar size bir soru sorabilir miyim? dedim.

-Evet.

Hangi okulda okuyorsunuz? İşte şurada Abdurrahim Karakoç Anadolu lisesinde...Peki Abdurrahim Karakoç kimdir? diyerek tekrar sordum. Bu kez cevap yok. Durun şaşırmayın.  Ben de o gün yeterince şaşırmıştım. Hayretimi gizleyememiş nasıl olur demiştim. Fakat oluyordu işte. Öğrenciler Abdurrahim Karakoç'un en azından bir şair olduğunu bilmiyorlardı. Üzüldüm, onlar adına mahcup oldum. Kısa bir açıklama yaptıktan sonra nasıl bilemezsiniz kimse bunu size söylemedi mi diye sordum bu kez. İçlerinden birisi abi hocalarımız anlatmadı ki...nereden bilelim demez mi? 

 

Yargılama tek taraflı olmaz. Öğretmenlerden de dinlemek gerekir. Ancak o gün yaşadığım bu olayın benzerini birkaç yerde dinleyince demek duyarsızlık her yerde aynı dedim.

 

Mesela; OMÜ'de Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi var.

Orda öğrencilere soruyorum. Yaşar Doğu kimdir? Üniversite okuyan öğrencilerin o bir şampiyon demekten öte bilgiye sahip olmadıklarına şahit oldum. Peki hocaları onlardan farklı mı? Sanmam. Öyle olsaydı öğrencilere yansırdı. Hocası ışık saçan öğrenci öğrenci karanlıkta kalmaz. 

 

Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi farklı mı? Aynı. 

 

Yıllar önce Samsun'da Mustafa Dağııstanlı Spor Salonunda görev yapan bir personel Mustafa Dağıstanlının kim olduğunu hayatta olup olmadığını bana sorunca; Asıl bunu ben sana sormalıyım. Bu ismi taşıyan bir müessesede görev yapıyorsun. Haberin olmalı demiştim.

 

Okul veya başka bir kurum. Farkeder mi? İsmini taşıyan kurumdakiler nasıl olur da bilgi sahibi olmazlar.

 

Bu isimler rastgele mi veriliyor.

 

Hatırlansınlar unutulmasınlar diye verilmiyor mu?

 

Maalesef hissizlik duyarsızlık diz boyu demiyorum. Boğazımıza kadar gelmiş.

 

Bu hissizliğin sonu vefasızlık olarak karşımıza çakacaktır.

 

Değerlerine sahip çıkmayanın değeri olmaz.

 

Sizin değeriniz değerlerinize sahip çıktığınız kadardır.

 

Ve sonra...Öğreteceksiniz! bileceksiniz!...Bir işi ya yapacak ya da yapmayacaksınız. Bu işler kişilerin ciddiyetsizliğine bıraklamayacak kadar ciddi işlerdir.

 

Tabelada ne yazıyordu?

....................................................

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.