Bölgede faaliyet gösteren 5 maden şirketi ise çete gibi hareket etti. Yemek ve servisi kaldıran, üç aydır maaş ödemeyen madenden ayrılan işçi diğer ocaklarda iş bulamıyordu.
Ermenek'in Güneyyurt Beldesi Pamuklu Köyü'ndeki Has Şekerler Madencilik şirketineait suyla dolan kömür ocağında 375 metrede mahsur kalan 18 kişiyi kurtarma çalışmaları sürüyor. Devletin tüm imkanlarını seferber ettiği faciaya ilişkin ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı.
Öğle yemeğini yemek için yerin 375 metre altında çalıştıkları ocağın cebine çekilen maden işçileri evlerinden getirdikleri yiyeceklerini yemeye başladıklarında çok şiddetli bir rüzgar hissettiler. Rüzgarın etkisiyle yiyecekleri çevreye saçılan işçiler ne olduğunu anlayamadan büyük bir su kütlesinin önüne geleni yutarak kendilerine yaklaştığını gördü ve kaçmaya başladı.
ZAMANLA YARIŞ
34 kişiden 16'sı ilk panik anını atlatarak hızlı davranıp kendi imkanlarıyla madenden çıkmayı başardı. Ancak geriye kalan 18 kişi rüzgarın hemen ardından gelen sudan kaçamadı. Maden kısa sürede sular altında kaldı. Maden işçilerini öğle yemeğinde yakalayan su baskını felaketinin hemen ardından olay yerine gönderilen AFAD, sivil savunma ve diğer birimler suyu tahliye etmek için harekete geçti. AFAD koordinasyonunda kurtarma çalışmalarına başlandı. Zamana karşı yarışan ekiplerin su tahliye işlemlerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin gönderdiği Türkiye'nin en büyük su çekme işlevi gören ahtapotu da katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin gönderdiği dakikada 3 ton suyu tahliye edebilen 2 su tahliye aracı da çalışmalara dahil edildi. Dün öğle saatlerinden itibaren madenin 50 metresini kaplayan su seviyesi düşmeye başladı. Çalışmalar gece boyu da devam etti, ancak su seviyesi istenilen seviyeye düşmediği için işçilere ulaşılamadı.
DIŞARIDA YESELER KURTULACAKLARDI
Maden işçilerinin çok zor koşullardaki çalışma hayatlarınının işverenlerinin torba yasa çıktıktan sonraki uygulamaları ile kabusa döndüğü ortaya çıktı. Ermenek'teki facianın yaşandığı maden işletmesinin de yasayı istismar ettiği, bir süre kapalı kalan madeni açan şirketin işçilerin yemek ve servis uygulamasını kaldırdığı ortaya çıktı. İşçiler, daha önce olduğu gibi yemeklerini dışarıda yemiş olsalardı bu facia yaşanmayacaktı. Maden çalışanları, tuvalet ihtiyaçlarını gidermek için dahi yukarı çıkmalarına izin verilmediğini söyledi.
ARALARINDA ANLAŞTILAR
Ermenek bölgesinde faaliyet gösteren 5 firmanın aralarında anlaştığı ve bölgede 'çete' gibi hareket ettiği belirtildi. Madende mahsur kalan işçilerin ailelerinin anlattıkları bölgedeki işletmelerin işçilere yönelik sindirme politikalarını da gözler önüne serdi. Herhangi bir işçi bu bölgedeki bir maden firmasından ayrıldığı zaman bölgedeki diğer işletmelere hemen haber gidiyor. Artık bu işçi hiçbir maden firmasında iş bulamıyor. Üstelik tüm firmalar aynı şartlarda ve imkanlarda çalışma koşulları sunuyor. Böylece bölgedeki tüm maden işçileri firmaların inisiyatifine kalmış durumda.
BELEDİYE HOPARLÖRÜNDEN TEHDİT
Madeni kapatırken işçilere herhangi bir açıklamada bulunmayan maden sahibi işçilerin tazminatlarını da vermedi. Maden sahibi ocağı kapatırken haber vermediği işçilerine bu kez belediye hoparlöründen çağrıda bulunarak madene gelmelerini istedi. Ancak yapılan anonsta işçilerin hemen işlerinin başına geçmeleri aksi takdirde haklarında yasal işlemlerin başlatılacağı tehdidinin yapıldığı kaydedildi.
MAAŞLARA SERVİS AYARI
Maden işçilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte Ermenek'teki maden işletmeleri işçiye daha düşük ücret vermek için daha önceden işletme tarafından karşılanan servis (yol) ve yemek ücretlerini vermemeye başladı. Böylece 1950 lira maaş alması gereken işçiler bu kez de ceplerinden yemek ve servis maaliyetiyle çalışmaya başladı. Maden işletmelerinin işçilerin örgütlenmesine de izin vermediği ortaya çıktı.
6 BİN LİRALIK ALACAK
Eşi madende mahsur kalan Ayşe İlhan, eşinin 3 aydır maaş alamadığını kaydetti. Ayşe İlhan, 'Buradan ayrılsaydı başka bir madende iş bulamazdı. Doğru dürüst bir kaskı bile yoktu' diyerek, baskıyı anlattı.
Baba oldu
Ermenek İlçesi'ndeki maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden Hüseyin Gültekin'in, kazadan saatler sonra bir oğlu dünyaya geldi.
Hüseyin Gültekin (28) madende mahsur kaldıktan saatler sonra hamile eşi Ayşe Gültekin, Ermenek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ayşe Gültekin, 3 kilo 200 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. Anne ve bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
OĞLU VE DAMADI OCAKTA
Oğlu Hüseyin Gültekin ile damadı Tezcan Gökce madende mahsur kalan Hasan Gültekin (60), 'Hüseyin bir yıl önce evlenmişti. Bebeği olacağını öğrendiğinde adeta havalara uçmuştu. İlk bebeklerini kucaklarına almanın mutluluğunu yaşamak için gün sayıyorlardı. Oğlumun hevesi yarım kaldı. Gelinim torunumu dünyaya getirdi. Hüseyin'in acısından torunuma bile sevinemedik' dedi.
Krokilere ve evraka el konuldu
Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı yapmak üzere 3 savcı görevlendirdi. Facianın meydana geldiği salı günü saat saat 12.15'ten 45 dakika sonra Güneyyurt Beldesi'ndeki Pamuklu Köyü'ndeki ocağa yerine ulaşan savcılar, Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi'nin işlettiği maden ocağındaki evrakın yanı sıra harita ve krokilere el koydu. Savcılık yetkilileri ilgili kuruluşlardan ve üniversitelerden olayla ilgili bilirkişi isteminde bulundu. Görevlendirilen 3 savcı, üniversite ve adli tıp kurumunun hazırlayacağı ön rapordaki görüşler doğrultusunda soruşturmaya yön verecek. Savcılık yetkililerinin, yıllar önce kapatılan yandaki bir galeride biriken suyun patlama yapıp galeriye gelmiş olabileceği üzerinde durduğu kaydedildi.
Kapanması yetersiz havadan
Has Şekerler Madencilik tarafından 2009 yılından bu yana rodövans sözleşmesi ile işletilen kömür ocağının yetersiz havalandırma nedeniyle 50 gün kapatıldığı ortaya çıktı. Ocakla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Başkanlığı'nın bu yılın ortasında yaptığı incelemelerde 9 bin lira idari para cezası kesilmesini içeren eksiklikler tespit edilirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün tespitleri ise daha vahim eksiklikleri ortaya çıkardı. 25 Haziran'daki denetimde maden ocağındaki havalandırmanın eksik olduğu tespit edildi ve faaliyetler durduruldu. 13 Ağustos'ta belirlenen eksiklikleri tamamlayan işletmenin 29 Ağustos'ta yeniden üretim faaliyetine başladığı öğrenildi.
Hepimizin ortak acısı
18 işçinin mahsur kaldığı maden ocağında incelemelerde bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, bölgede arama kurtarma ekiplerinin son derece titiz çalıştıklarını belirterek, 'Açıkça söylüyorum, adli soruşturma başladı, kurumun bir ihmali söz konusu ise hesabı sorulacak' dedi.
Davutoğlu, 'Bir taraftan zamanla yarışılıyor. Ama su yoğunluğu dolayısıyla ilerlemekte de zorluklarla karşılaşılıyor. Her halükarda elimizden gelen bütün çabayla bütün kurumlarımızla gece gündüz çalışmaktayız. İşçi yakınlarıyla da görüştüm. Her birinin acısını, üzüntüsünü, hüznünü paylaşıyoruz' diye konuştu.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Maden kazasıyla ilgili adli soruşturmanın başladığını belirten Davutoğlu, 'Su boşaltıldığı zaman kazanın gerekçeleri ortaya çıkacak. Herhangi bir şekilde işletmenin ya da herhangi bir kurumun bir ihmali varsa kesinlikle bunun hesabı sorulur. Kimsenin, şu veya bu gerekçeyle bir soruşturmadan azade olacağı, bigane kalacağı gibi bir kanaat sahibi olmaması icap eder. En temel hedefimiz 18 kardeşimize ulaşmak. Önceliğimiz suyu süratle tahliye etmek. Pompalarla suyun seviyesi 10 metre indirildi. Her bir ailenin durumu bizim acımızdır. Adli ve idari soruşturma başladı. Soruşturmaların bizzat takipçisi olacağım. Nerede bir ihmal varsa hesabı sorulacak' dedi.
Devlet o yemeğin hesabını soracak
Karaman'da 18 işçinin mahsur kaldığı maden ocağında yaptığı incelemelerin ardından açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çalışma saatini 6 saate düşürmelerine karşın işverenin tavrını eleştirdi.
BU HAKKI ALAMAZSINIZ
Erdoğan, 'Mahsur kalan işçilerimizin çıkartılması için devletin tüm imkanları seferber edildi. Son derece dikkatli ve kararlı bir çalışma yürütülüyor. 18 işçimiz hala mahsur durumda. Soma olayından sonra yapılan düzenlemeleri hazmedemeyen işverenler var' dedi. Erdoğan, 'Bu olayın olduğu anda yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar, böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur. Bu 8 saatten, 6 saate inmesi bu tür işveren anlayışını farklı ele almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bu 6 saat kendisinin orada çalışma olayıdır. Siz kalkıp buradaki yemekle ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir. Çünkü siz bu hakkı ondan alamazsınız' diye konuştu.
DAHA SIKI TEDBİR ALINMALI
Çalışma güvenliği konusunda daha sıkı tedbirler alınmasını beklediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
'İşverenlerimizin daha sıkı tedbirler almalarını bekliyoruz. Hükümetimiz de hassas biçimde takip edecek. Elimizden gelen son gayreti vermek suretiyle devam ediyoruz. Bakan arkadaşlarım, bu işi burada sonuna kadar takip edecekler. Kurumlarımız tüm ekipleriyle süreci takip edecekler.'
Türkiye seferber
Facianın duyulmasının hemen ardından devlet tüm imkanlarını seferber etti. Zaman kaybetmeden kurtarma ekipleri bölgeye sevkedildi. AFAD koordinasyonunda çalışmalar hemen başlatıldı. İlk etapta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan olay yerine giderek kurtarma çalışmalarına eşlik etti. Dün de önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu Ermenek'e gitti.
Bana mama getirecek
Maden ocağında mahsur kalanlardan İsmail Gürses'in evinde de hüzün hakim. İki çocuğu olan Gürses'ten gelecek iyi birhaber umutla beklenirken 3 yaşındaki oğlu Mustafa 'babam bana mama getirecek' diyerek ağlayanları susturmaya çalıştı.
Dalgıçlara izin yok
İşçilerin kurtarılması için zamanla yarış sürerken, 2 ahtopot, 4 motopomp, 8 dalgıç pompa su çekme işlemlerini sürdürüyor. İki ahtopotun da çalışmaya başlamasıyla su çekme kapasitesi günlük 3 bin tona çıktı. Arama-kurtarma çalışmalarına katılan 4 dalgıcın ise madene inemediği belirtildi. Enerji Bakanı Taner Yıldız, 'Görüş mesafesi 1 metre . Bu yüzden dalgıçlar tehlikeye atılmadı' dedi.
Ölüm madenine 'güvensiz' ihtarı
Has Şekerler Madencilik'e ait ocakta 2011'de de su baskını yaşandığını anlatan maden işçisi İsmail Sevil, 'Suyun patladığı noktanın 200 metre altından kömür çıkarılmaya başlandı. Bu şartlar altında çalışamayacağımı belirterek noterden ihtarname çektim. Ayın 3'ünden bu yana madene gitmedim. İhtarnameye şirketten yanıt gelmedi' dedi.