Hikayeyi iyi okumak lazım.Bugünün mahcup edip dostunu elaleme rezil edenlerine güzel bir misal.
BİR HİKAYE BİN DERS
AHMET SEVEN
Onu tanıdığımda 80nindeydi.
Delikanlı adamdı.
Adı Paşaydı.
Paşa dayı diye biliniyordu.
Oflu idi.
Emanet belinde gezerdi.
..........................
Dünyadan göçeli 25 yıl oldu.
Asabiydi, sinirleydi.
Huzursuzdu.
Ama adamdı...
......................................
Köye ilk traktörü o getirmişti.
Traktör tarlada arıza yapınca emaneti çekip şarjörü boşalttığı söyleniyordu.
Yapmış mıydı?
Yapardı yapmıştı da.
................................
Yörenin en güzel atına o binmişti.
Tanıdıklarından dinlediğim bir hikâye vardı.
O hikâyeyi hanımından da bizzat dinlemiştim.
Anlatmıştı:
.....................................
Sarıkız adında güzel bir atı varmış.
Komşusu cesaretini toplayıp atın mısır tarlasına girip hasar verdiğini söylemiş.
Paşa dayı komşusuna bunu benim sarıkız yapmaz demiş.
Komşusu yaptı diye ısrar edip durmuş.
Paşa dayı demek öyle diyerek ahıra gitmiş.
Başlamış sarıkızla konuşmaya.
Evladı gibi sevdiği güzel atına:
Söyle bana sarıkız sen komşunun tarlasına girip mısırlarını yedin mi yemedin mi?
Sarıkız Paşa Dayının gözlerine bakmış.
Paşa dayı tekrar tekrar sormuş.
Bana doğru söyle sarıkız sa teyrum.
Sarıkız suskun konuşamıyor.
Paşa dayı emaneti belinden çıkarıp Bana bunu yapmayacaktın sarıkız beni elaleme mahcup etmeyecektin, olmadı bu demiş.
Ve hayvanın kafasına sıkmış.
Sonuç ne olmuş biliyor musunuz?
Günlerce ardından ağlamış ağlamış
..
Sarıkız masum, sarıkız kimsenin malını yememiş fakat komşu bunda ısrar edince Paşa Dayı bu lekeyi bile içine sindirememiş.
Yemediğini bile bile yol arkadaşının hayatına son vermiş.
Ha yanlış ha yanılmış
.
Hikayeyi iyi okumak lazım.
Bugün dostlarını mahcup edip elaleme rezil edenlere güzel bir misal.
Şimdi susuyorlar.
Yedin mi yemedin mi?
Susma!
Konuş.
Seni sen edenleri mahcup etme.