Çok değil bundan 55 yıl öncesine kadar Belçika, Hollanda, İspanya, Macaristan, Almanya, İsveç, İtalya, ABD'de, bir değil pek çok kentinde 1870'lerden 1960'lara kadar Afrika'dan getirilen insanlar etrafı dikenli tellerle çevrili hayvanat ba
"Vahşi insanlar, ilkeller, insana benziyorlar, insanoğluna en yakın varlık galiba" diye tasnif ediliyorlardı. Hayvanat bahçelerinde, fuarlarda, sergi alanlarında teşhir edilmek için binlerce insan kadın, erkek, çocuk Afrika'dan gemilerle taşınıyorlardı. İnsanlar nadir hayvanlarmış gibi seçiliyorlar ve kafese konuyorlardı.
Fuar alanının dışındaki levhada "Lütfen yiyecek vermeyin daha önce beslendiler" yazılıydı. Çoğunun üzerindekiler çıkarılıyordu, göğüsleri açıktaydı. Bazıları intihar etti, bazıları ise teşhir edilirken öldü. Ölen de sergilendi. Aynı dönemlerde bazı bilim adamlarının görüşleri de aktarılıyordu: "Haftalardır bunların üzerinde çalışıyoruz, bunların aklı aşırı derecede geri. Fevkalede saldırganlar ve hiçbir hisleri yok. İnsana en yakın vahşi örneği denebilir"
1931'de Paris'te, Eiffel'in altında açılan İnsan Hayvanat Bahçesi'ni 34 milyon kişi gezdi. 82 yıl önce yeni kıtada ekonomik buhran, Sovyetler'de kıtlık vardı. Avrupa'da ırkçılık yükselişteydi. Eiffel'in altında açılan insan hayvanat bahçesinin tanıtımında "Fransa'nın medeniyet misyonunu gerçekleştirirken nelerle meşgul olduğunu keşfedin" yazıyordu.