MHP lideri Devlet Bahçeli, "Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türk'ün Bayrağına" mitingi için geldiği Samsun'da coşkulu bir şekilde karşılandı.
Ankara'dan Samsun'a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çorum'un Sungurlu ilçesinde kendisini bekleyen partilileri selamlayarak bir süre sohbetten sonra Samsun'a hareket etti.
MHP genel başkanı Bahçeli, Samsun'da da sevgi gösterileri arasında karşılandı.
Ankara karayolu Samsun girişinde MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin, Samsun milletvekili adayları ve partililer tarafından çiçeklerle karşılandı. Bahçeli, daha sonra Samsun Cumhuriyet Meydanına geçti.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçelinin Samsunda düzenlenen Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türkün Bayrağına mitinginde yapmış oldukları konuşmanın tam metini şöyle:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, eğer toprak uğrunda ölen varsa vatandır 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine tam beş gün kala kurtuluş yıllarımızın ebedi ruhunu taşıyan Samsundayız. 99 yıl önce yakılan istiklal meşalesiyle geleceğimizi aydınlatıyoruz. Kahramanlıklarla yazılan Türk tarihinin kılavuzluğuyla önümüzdeki sis perdesini aralıyoruz. Hamd olsun Samsun umutlarımıza umut ekliyor, coşkumuza coşku katıyor.
Cumhuriyetin onuruyla, cumhurun oluruyla Samsun dün olduğu gibi ihanete ve işbirlikçilere yine korku salıyor. Heyecan verici bu muhteşem tablo karşısında hepinize teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.
Cumhur İttifakı Millet Aklı, Türkiyenin Teminatı. Cumhur İttifakı Millet Aklı, Samsunun Teminatı. Bugün Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türkün Bayrağına isimli açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen her dava arkadaşımı kutluyorum.
24 Haziran seçimlerinin ülkemize, milletimize, devletimize, partimize ve demokrasi hayatımıza yeni güzellikler, yepyeni bir ruh getirmesini temenni ediyorum. Ayrıca başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Milli Mücadelenin kurucu ve kurtarıcı kahramanlarını rahmet, hürmet, minnetle anıyorum.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, eğer toprak uğrunda ölen varsa vatandır seslenişinin hakkını vererek Anadoluyu bizlere vatan yapan muhterem ecdadımıza, aziz şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. "Bir devlete, bir millete, bir bayrağa sahip olmanın şartları vardı," Değerli Samsunlu Kardeşlerim, Saygıdeğer Dava Arkadaşlarım, Bağımsızlık bir milletin namusudur. Bayrak ise bir milletin bağımsızlık sembolüdür. zTürk milleti tarihin hiçbir döneminde bağımsızlığına leke sürdürmedi, bayrağını yere düşürmedi.
Dünden bugüne, zaman oldu aç kaldık, bazen açıkta gezdik; ancak asla muhannete muhtaç olmadık. Nefsimize teslim olup nesillerimizi ihmal etmedik. Üç kuruşluk menfaatlere tarihi haklarımızı değişmedik. Gemisini kurtaran kaptandır demedik. Eyyamcı, nemelazımcı, çıkarcı olmadık. Bu topraklarda tutunmanın bir bedeli vardı, bunu kanımızla ödedik. Bir devlete, bir millete, bir bayrağa sahip olmanın şartları vardı, nitekim gereğini alnımızın akıyla, bileğimizin hakkıyla yaptık. Dedik ki, yastığımız taştan, yorganımız topraktan da olsa, vazgeçmeyiz bu vatandan, taviz vermeyiz al bayraktan.
Türk milleti fedakârlıktan hiç kaçmadı. Düşman emellerden hiç korkmadı. 19 Mayıs 1919 bunun apaçık deliliydi. Aziz vatanımız 99 yıl evvel işgale uğramıştı. Emperyalizm, milli varlığımızı şiddetli ve acımasız bir kuşatmaya almıştı. Yılgınlık hâkim, bezginlik haviydi. Her türlü imkânsızlık kol geziyordu. Anadolu yoksul, millet yorgundu. Buna rağmen, cepheden cepheye giden katarlarda, siperden sipere yol alan kağnılarda hem can hem de ümit taşınıyordu. 16 Mayıs 1919da İstanbuldan denize açılan Bandırma Vapuruyla bağımsızlık haysiyeti, beka şerefi mukaddes bir emanet gibi Samsun kıyılarına ulaşmıştı. "Samsundan sesleniyorum, zemheride yoğurt isteyen cebinde inek taşır."
Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları, 19 Mayısta sadece Samsuna ayak basmadılar, aynı zamanda esaretin kafasına bastılar, zilleti bağrına hançer olup saplandılar. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına inandılar. Harap ve bitap düşmüş Türk milleti, Samsundan itibaren kademe kademe derlendi, aşama aşama toparlandı, nihai olarak tarihi bir mucizeye imza attı. İlhamımız 19 Mayıs 1919 Samsun ruhudur. İffetimiz milli istiklaldir. İtibar ve irademiz milli birlik ve kardeşliğimizin bayraklaşmasıdır. Şimdi bunlara gölge düşürmek istiyorlar. Kalkıyorlar, 19 Mayısla hesaplaşmak, 29 Ekimden intikam almak için sıraya girip ittifak kuruyorlar, nifak kusuyorlar. Türk düşmanlarıyla el ele verip aynı hizaya giriyorlar.
Türkiyeye diş bileyen çevrelerle aynı havzada buluşup beraberce cephe alıyorlar. CHP, İP, HDP, PKK, FETÖ toplanmışlar, hep aynı kirli söylemi tekrarlıyorlar. Bunların birbirinden farkı yoktur. Bunlarda hayır yoktur, gelecek yoktur, asla umut yoktur. Biz Cumhur İttifakı diyoruz, yıkım koalisyonu Cumhuriyetin altını dinamitlemekle uğraşıyor. Biz bağımsızlık diyoruz, zillet ittifakı bağımlılığa ve tutsaklığa hizmet ediyor. Cumhurbaşkanı Seçiminin ikinci tura kalacağını söylüyorlar. TBMMde çoğunluğu kazanacaklarını ileri sürüyorlar. Eski sisteme geri döneceklerini iddia ediyorlar. Atalarımız ne güzel de ifade etmiş: Olsa ile bulsayı ekmişler, yel ile yuf bitmiş. Yoktan da yonga çıkmazmış. Samsundan sesleniyorum, zemheride yoğurt isteyen cebinde inek taşır. Bu nedenle çatıları zillet olanlar hayal aleminde yaşıyorlar.
Kökü ve kimliği bulanık olanlar baltayla taşa vuruyorlar. Fikri ve zikri karışık olanlar davetsiz gelenin döşeksiz oturacağını bilmiyorlar. Cumhurbaşkanı seçimi eğer ikinci tura kalırsa PKK kimi destekleyeceğini açıkladı. İçimizden devşirilmiş bazı isimler PKKnın dümenine nasıl tutunduklarını gösterdi. FETÖ, HDP, İP ve CHP lehine zaten faal şekilde çalıştığını çoktan beyan etti.
Çam ağacından ağıl, el çocuğundan oğul, bunlardan da asla adam olmaz. Zillet ittifakından Türkiye Cumhurbaşkanı çıkmaz. Allahın izniyle 24 Haziranda Türkiye Cumhuriyetinin 13ncü Cumhurbaşkanı ilk turda seçilecek, o isim de Sayın Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.
Bunun yanında, TBMMde güçlü bir şekilde Milliyetçi Hareket Partisi yerini alacak, 19 Mayıs Samsun duruşu kesinlikle zedelenmeyecektir. Çabalar boşunadır. Hevesler beyhudedir. Samsun istikbaline sahip çıkacaktır. Türk milleti istiklal haklarını çiğnetmeyecek, muhteşem iradesini sandıkta gösterecektir. Sizlere soruyorum, Samsundan çok yüksek sesle sorularıma cevap bekliyorum: 24 Haziran geldiğinde, Türkiyenin diriliş ve yükseliş ruhuna destek verecek misiniz?
(Evet) Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine bir kez daha onay verecek misiniz?
(Evet) Cumhurbaşkanı Seçiminde Sayın Erdoğana evet diyecek misiniz?
(Evet) TBMMde çok güçlü bir MHP için tercih ve takdirinizi gururla gösterecek misiniz?
(Evet) 24 Haziranda kazanan Samsun olacaktır. 24 Haziranda kazanan umut, bereket, birlik, bolluk olacaktır. 24 Haziranda kazanan Milli Mücadele ruhu, zafer ise Kızılelma ülküsünde buluşan Türkiyenin olacaktır. Aziz Samsunlu Kardeşlerim, Aklını milletten alan Cumhur İttifakı Türk milletinin özlemlerinden doğdu. Nitekim Türkiyenin kalp atışı, parlak geleceği oldu. Yalnız taş duvar olmazmış, birlikte, beraberce ülkemizin, vatanımızın, al bayrağımızın varlığını korumak için cumhurun ittifakı tekrar doğruldu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de milli bekamızın güvenceye alınma ihtiyacından ortaya çıktı. Soruyorum sizlere; √ Zalimlere karşı bir miyiz? (Evet) √ Hainlere karşı beraber miyiz? (Evet) √ FETÖye, PKKya, bunların siyasetteki taşeronlarına karşı aynı safta mıyız? (Evet) 15 Temmuzda vatan parçalanıyordu, tıpkı 1919da olduğu gibi. 15 Temmuzda bayrak soluyor, devlet çöküyordu, tıpkı 1919da yaşandığı gibi. Neredeyse Türkiye iç kargaşa ve çatışma ortamına sürükleniyordu. Bağımsızlığımız elimizden kayıp gidecekti. 19 Mayıs 1919dan öç alınacaktı.
FETÖ, müstevlilerin yarım kalan emellerini tamamlamak için ateşe, silaha, bombaya sarılmıştı.
Ederi bir dolar olan hainler TBMMyi bombaladılar. Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine, MİT ve emniyet binalarına kurşun yağdırdılar. 251 vatan evladını şehit ettiler. 2 bin 194 vatan evladını yaraladılar. Hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştık. szTürk Silahlı Kuvvetlerine sızan küçük ve dar kadrolu bir ihanet çetesi acımasızca Türkiyeye saldırdı. Oluk oluk kan döktüler. Askeri kamuflaj içine saklanan alçaklar tarihi varlığımıza az daha kast ediyorlardı. Bekamızı infaza kalkıştılar. Böylesi bir durum karşısında Türk milleti tepkisiz kalamazdı.
Türk milliyetçileri sessiz ve hareketsiz duramazdı. İşgal teşebbüsüne karşı en sert duruşu gösterdik.
Darbeci teröristlerin önünü kestik. Aziz milletimiz bir kez daha ya istiklal ya ölüm dedi, FETÖcüleri doğduğuna pişman etti. Zulüm püskürtüldü. İşgal denemesi, ihanet seli tersine çevrildi. Türk milleti mukaddesatına sahip çıktı. Samsun al bayrağını indirtmedi. 15 Temmuzdan sonra devletin ve milletin güvenliğini en üst düzeyde temin etmek mecburiyetti. Çünkü hainler durmayacaktı. Türkiyeye kefen biçen şerefsizler vazgeçmeyecekti. İşte bu gelişmeler karşısında Türk milletinin nefsi müdafaa gayretinden, egemenlik haklarını muhafaza gayesinden yeni bir hükümet sistemi tecelli etti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin temeli 7 Ağustos 2016da İstanbul Yenikapıda milyonların katılım ve kararıyla atıldı. 16 Nisan 2017de bizzat Türk milleti yeni hükümet sistemine evet dedi. Türkiye milli güvenlik mülahazalarıyla, huzur ve istikrar arayışıyla geleceğini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde gördü. Yeni sistem, kutlu bir diriliş, sağlam bir duruş, devamlı bir yükseliştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti hem güçlenmiş, hem de taçlanmıştır. Yeni sisteme karşı çıkanlar, bit pazarında bezirganlık yapanlardır.
Yeni sisteme karşı çıkanlar, Zeytin Dalı Harekatını çekemeyenlerdir. Yeni sisteme karşı gelenler, beka mücadelemizi hazmedemeyen çürüklerdir. CHPye kulak verilirse, hep aynı yalan, hep aynı dolan, hep aynı masal. Mustafa Kemalin kemiklerini sızlatan CHP, Kriz ve kaosa oynuyor. Bu çarpık ve düşük anlayış, Amasya Genelgesini yırtmak, Erzurum ve Sivas Kongrelerini yok saymak istiyor. FETÖye bir kez olsun terör örgütü diyebildiler mi? PKKya, PYDye, YPGye bir kez olsun sert bir tepki gösterebildiler mi?
15 Temmuzu bir defa da olsa hain bir darbe kalkışması olarak ifade edebildiler mi? Bunlara baksak, asıl darbe OHALin ilan edildiği 20 Temmuz 2016dır. Bunlara kulak versek, 15 Temmuz senaryo, tiyatro, düzmece ve planlıdır. Bu kadar milli ve manevi değerlerimize yabancılaşmışlardır. Bu denli Türk düşmanlarının kullanım ve denetimine girmişlerdir. Emperyalizm ne diyorsa CHP, İP, HDP tekrar etmektedir.
Pensilvanya neyi konuşsa bu karanlık zihniyetler aynen tatbikin peşine düşmektedir. 24 Haziranda olur da zillet ittifakı öne çıkar, bu ittifaktan birisi hasbelkader ikinci tura kalırsa FETÖnün 15 Temmuzda yarım bırakmak zorunda kaldığı işgal girişimi yeniden tutunacak bir zemin bulacaktır. Tehlike bu kadar yakındır. Konu vatan, bayrak ve beka konusudur. Mesele az yedim, çok yedim; aç kaldım, tok uyudum meselesi değildir. Mesele Türkiyedir. Bu itibarla 24 Haziranın telafisi yoktur. Sandığın tehiri olmayacaktır. Ya beka ve birliğimize helal mücadelemizle sonuna kadar sahip çıkacağız, ya da zilletin açtığı çukura, zelil niyetlerin kazdığı kuyuya hep birlikte düşüp boğulacağız. Bu itibarla, mahvımızı isteyenlere müsaade edemeyiz.
Yıkımımızı gözleyenlere izin veremeyiz, buyur diyemeyiz. Biz Türkiyeyiz. Biz Türk milletiyiz. Biz 19 Mayıs 1919da Samsuna çıkan Mustafa Kemaliz. Biz Türkün bayrağına bakıp bakıp çırpınan Karadeniz, düşmana Anadoluyu zindana çeviren imanız, teslim olmayan ulvi inancız. Bu topraklar kahramansız kalmaz. Çünkü en ücra köşelerden, en mahzun yüreklerden sessizce yükselen dualar vardır. Bu duaların gücüyle bin yıldır bu coğrafyadayız, önümüzdeki bin yıllarda da mutlaka olacağız.
Biliyorum ki, Samsun kahramandır, Türk milleti kahramanlık destanıdır. Kahramanlar yoksa dalkavuklar vardır, kahramanlık yoksa gelecek karanlıktır. Merhum Atsız ne kadar da anlamlı söylemiştir:
Er kişilik kıyar da öz canına, bir damlacık leke sürmez şanına. Şanımız tarihimizdir, övündüğümüz ecdadımızdır, zaferlerle dolu anılarımızdır. Şanımız elbette milli şerefimizin ta kendisidir. Şeref ise tartışılamaz, sorgulanamaz, çiğnenemez. Tarih bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar etmemiştir.
Türk milleti inkar edilecek, hafife alınacak, varlığı imha edilecek bir kalabalık veya yığın değildir, olmayacaktır. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milletinin dünden bugüne taşıdığı, emek emek kazandığı her hakkı mahfuz tutan, bunları ileriye götürme amacıyla bezenmiş milli bir reform, tarihi bir iradedir.
Cumhur İttifakı milli aklın ürünüdür. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu aklın sonucudur. Cumhur İttifakı adaletin, ahlakın, sabrın, huzurun, sükûnetin, istikrarın, birliğin güvencesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise bu güvencenin hareket ve yönetim merkezidir.
Terörizmle çok boyutlu süren mücadelenin başarısı için yeni hükümet sistemi kurum ve kurallarıyla 24 Hazirandan sonra uygulamaya geçmelidir. Menbiçteki duruşumuz, Afrindeki cesaretimiz, El Babtaki tavrımız, Kandildeki azametimiz için Türkiye yol kazasına uğramamalı, 24 Haziranda sonra daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmelidir Şimdi soruyorum: 24 Hazirana hazır mısınız? (Evet) Sandığa gidecek misiniz?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine bir kez daha destek verecek misiniz?Cumhur İttifakı Millet Aklı deyip, TBMMde güçlü MHPye evet diyecek misiniz?
Allah hepinizden razı olsun. Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Biliniz ki, varlığınız her zaman gücümüze güç katıyor. Değerli Samsunlular, Aziz Dava Arkadaşlarım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 24 Haziran için en büyük milli projedir. Bu sistemle birlikte devlette tıkanıklık olmayacak, sistemik bunalımlar yaşanmayacak, Meclis daha kuvvetlenecek, yargı ise daha bağımsız ve tarafsız hale gelecektir. Samsun huzurla buluşacaktır. sCumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 29 Ekim 1923ün tamamlayıcı hamlesi olarak tarihle örtüşecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geleceğin tasarım ve dizaynıdır. Kaldı ki mütecaviz emellere engeldir. Yasama-Yürütme-Yargı arasındaki yetki, çıkar, alan ve sınır gerilimlerinin son bulması Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tam olarak yerleşmesiyle sağlanacaktır. Cumhur İttifakının fedakarlığı, aziz milletimizin iradesiyle şekillenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiyeye inancın, milli vicdana sadakatin ifadesidir. Bu yüksek inanç ve sadakat, muazzam bir kudretten nasıl bir mücadele yöntemi çıkabileceğinin de eşi bulunmaz bir örneğini teşkil edecektir. Türkiye 24 Hazirandan sonra rahat bir nefes alacaktır. zsHainler sinecek, Türk düşmanları felç geçirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiyenin yeniden inşası konusunda sorumluluk almaktan, üstüne düşeni yapmaktan bir an olsun tereddüt göstermeyecektir. Biz Türkiye için varız. Biz Samsun için hizmete talibiz. Bizim tarafımız bellidir. Bizim yönümüz de bellidir. Yapacağız, mücadele edeceğiz, mutlaka başaracağız. 24 Haziranda yeni bir Türk zaferine hep birlikte ulaşacağız. Milliyetçi Hareket Partisi özellikle TBMMde denge ve denetleme görevini üstün ve kararlı bir azimle yerine getirecektir. Seçim Beyannamemizde verdiğimiz sözlerin, dile getirdiğimiz vaatlerin hepsini hayata geçirmek için çok çalışacağız, siyasi anlaşma, uzlaşma ve kucaklaşmayla milletimizin sorunlarını çözeceğiz. Başkaları kavga edebilir, biz oralı olmayacağız. Başkaları iftira atabilir, biz işimize ve önümüze bakacağız. Bir olacağız, beraber olacağız, birlikte güçlü Türkiyeyi Allahın izniyle inşa edeceğiz. 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için üstümüze ne görev düşüyorsa yapacağız. Milliyetçi Hareket Partisi TBMMde güçlü bir şekilde yer alıp, sosyal, ekonomik ve siyasal politikalar üzerinde tesirli olacaktır. Özetle diyorum ki, teröristler, çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri hariç olmak üzere, kader kurbanlarına af çıkarılması, Vatandaşlarımızın, kredi ve kredi kartı borçları ve yüksek faiz sarmalının neden olduğu yoksulluk tuzağından kurtarılması, Ekonominin ihtiyacı olan alanlarda yapısal reformların hızla gerçekleştirilmesi, Esnaf ve çiftçilerimizin vergi ve prim yükünün hafifletilmesi, Esnaf ve sanatkârlarımızın geçmiş hizmetlerine borçlanma hakkı tanınması, Staj ve çıraklık sürelerinin emeklilik hizmetine sayılması, Yük ve yolcu taşımacılığı yapan esnafımıza vergisiz akaryakıt sağlanması, Şoför esnafımıza yıpranma payı hakkı temin edilmesi, Çiftçilerimizin kullandığı mazot üzerindeki vergilerin kaldırılması, Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV alınmaması, tohum, fide ve ilaç gibi girdilerin vergi yükünün düşürülmesi, İşsiz her aileden bir kişiye asgari ücretin yarısı kadar aile desteği yardımı verilmesi, Gençlerimizin, iş bulana kadar ailelerinin sağlık sigortasından yararlanması ve öğrenim kredisi borçlarından faiz alınmaması, Üniversiteye giriş sınavının kaldırılması, Emekli aylıklarındaki eşitsizliklerin giderilmesi, refah payının yükseltilmesi, Emeklilikte yaşa takılan kardeşlerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi, Kadınlarımıza sigortalılık öncesi doğumları için borçlanma hakkı tanınması, Kadına şiddet ve çocuk istismarının önlenmesi, kadına ve çocuğa karşı suçlarda cezaların ağırlaştırılması, adli yardım desteği sağlanması, dava açma zaman aşımının kaldırılması, Asgari ücretten vergi alınmaması, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinin vergi dışı bırakılması, Kadro alamayan taşeron işçiler, 4/Bli, vekil, sözleşmeli, fahri ve geçici statüde çalışanların kadroya alınması, Kamu çalışanlarının tüm ek ödemelerinin emekli aylığına yansıtılması, Öğretmenlerimizin ek göstergesinin 3600e çıkarılması, Atanamayan öğretmenlerimizin tamamının kademeli olarak atanması için kadro ihdas edilmesi, Kahraman ve fedakâr Uzman Çavuşlarımızın tümünün kadroya alınması, özlük haklarıyla birlikte mali ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi,
Emniyet çalışanlarımızın özlük haklarının düzeltilmesi, polislerimizin ek göstergesinin 3600e yükseltilmesi, haftada 40 saatin üzerindeki hizmetler için fazla mesai verilmesi, Engelli ve engelli yakını aylığının yükseltilmesi ve engelli aylığı ödenmesinde, aile geliri yerine kendi gelirlerinin esas alınması, Muharip gazi şeref aylığının artırılması ve hepsine aynı tutarda ödenmesi, Şehit anne ve babalarının aldıkları maaşın artırılması, Şehit yetimlerinin tamamına iş hakkı verilmesi, Ordu ve polis vazife malullerinin maaşlarının iyileştirilmesi, Malul sayılmayan gazilere Gazilik unvanı verilmesi için gerekli yasaların çıkarılması konusunda bütün gayret ve samimiyetimizle mücadele edeceğiz, inşallah da başaracağız. Karadeniz bölgesi için çok önemli olan fındıkta, üreticinin mağduriyetinin önüne geçeceğiz. Samsun için çok önemli olan Ayvacık-Taşova-Erbaa yolu, Canik-Asarcık yolu, Havza-Vezirköprü-Durağan yolu mutlaka gerçekleştirilecektir. Cumhur İttifakı Millet Aklı, Geleceğin Teminatı. Cumhur İttifakı Millet Aklı, Huzurlu Türkiye. 24 Haziran seçimleri, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır. Karadeniz, al bayrağımıza bakınca yine çırpınacaktır.
Çırpınırdı Karadeniz,
Bakıp Türkün bayrağına.
Ah ölmeden bir görseydim,
Düşebilsem toprağına.
Sırmalar sarsam koluna,
İnciler dizsem yoluna,
Fırtınalar dursun yana,
Yol ver Türkün bayrağına.
Türkistandan esen yeller,
Şimdi sana selam söyler,
Vefalı Türk geldi yine,
Selam sana Türkün bayrağına.
Kafkaslardan aşacağız Türklüğe şan katacağız
Türk'ün şanlı bayrağını,
Hak ettiği zirvelere asacağız.
24 Haziran şimdiden kutlu olsun.
Geleceğimiz dilerim ki parlak olsun.
Varlığımız inşallah daim olsun.
Allah, Samsunlu kardeşlerimden razı olsun.
Sözlerime son verirken hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.
Cumhur İttifakı, Millet Aklı, TBMMde Güçlü Milliyetçi Hareket Partisi. Ne Mutlu Türküm Diyene.
KAPSAMHABER