Sporcu sahaya çıkar oyununu oynar.
Kondüsyonu o günkü durumuna bağlıdır.
O da herkes gibi insandır.
Sevinir de üzülür de...
İyi oynarsa alkış alır övgü alır.
Peki ya iyi oynayamazsa...
Sövülür hatta dövülür de...
Hırsını alamayanlar TV.lerde fildişi kulelerine veya sırça köşklerine kurulur gevrek gevrek eleştirirler.
Eleştirmezler yerden yere vururlar.
Sporcunun da bir ailesi olduğunu görmezden gelirler.
Reyting uğruna yapmadıklarını bırakmazlar.
Gazetecidirler ya...
Onlara her şeyi konuşmak yazmak serbest!
Yesinler senin gazeteciliğini...
Sonrası malum sokaklarda yediden yetmişe herkesin ağzına sakız olurlar.
Aileleriyle toplum içerisinde gezemez hale gelirler.
Ve onlarda insandır.
Dolarlar...
Stada zaten arena demiyor muyuz?
Sporcunun arenaya aslanların önüne atılan köleden ne farkı kalıyor.
Bu aslanlar kim?
Malum.
İğneyi kendine çuvaldızı başkasına demişler.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve öyle karar verin.
Sahi siz evet siz Arda turanın yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Teşekkür mü ederdiniz?
Aslında onun yaptığı adı geçen gazeteciye değil, tüm gazetecilere hatta kendi gibilerini yerden yere vuranlara gösterdiği bir tepkidir.
Hem de sonucunu bile bile.
Aferin bravo demiyorum.
Denilmez de.
Fakat bir insan o duruma getirilmemeli.
Bir sporcu kolay yetişmiyor.
Hele Arda Turan gibi birisiyse...
Çok çabuk kahraman yapıyoruz, yine aynı hızla ezip geçiyoruz.
Bu maharet mi?
Özür dileyecek olan yalnız Arda Turan mıdır?
Gözleriniz ne çabuk görmez oldu?
Ya da sizi engelleyen nedir?
Hakaret eden yerden yere vuran rencide eden bir gazeteci hiç sorumlu tutulmaz da bunu bir futbolcu yapınca üstelik tepkisini gösterince...Dolup taşınca...Kıyamet kopuyor.
Unutmayın o kıyametin içerisinde hepiniz varsınız.
Ve her biriniz sorumlusunuz.
Kendinize gelince eyvah başkasına olunca tu kaka.
Adamlık mı bu şimdi?
