Türkiye'de insanların yoga yaparak din değiştireceklerini hiç sanmıyorum. Amacım böyle bir tehlikeye dikkat çekmek değil. Ancak, Ramazan'da Müslümanları yoga yapmaya çağıran haberleri okuyunca, "Yoga yapan Müslümanlar var mı?" diye sormadan geçemiyoruz doğrusu. Tam kafamızda bu soru oluşmuşken, cevap bu işlere ilgi duyan bir arkadaşımdan geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir'de yoga akademilerine giden vatandaşlarımızın giderek arttığını, bunların içinde dini hassasiyeti olan insanların da bulunduğunu söyleyen arkadaşımın, "Hatta inançlı bir dostumun çocuğu yoga yapıyor" deyince şaşırdım.Biraz araştırınca bu konunun daha önce de gündeme geldiğini, Mısır ve Malezya'da dini otoritelerin, "Müslümanların yoga yapması haramdır" fetvası verdiklerini öğrendim. Diyanet İşleri eski Başkanı Ali Bardakoğlu, Diyanet dergisinde yayınlanan makalesinde bu konuya ışık tutuluyor. Türkiye'de hızla yayılan Hint ve Uzakdoğu kökenli reiki, transandantal meditasyon, ananda marga ve feng sui gibi akımları, "yeni dini hareketler" olarak tanımlayan Bardakoğlu, transandantal meditasyon, reiki, yoga gibi akım ve çağrıların, Hint ağırlıklı Uzak Doğu felsefesinden ve dinsel öğretiden beslendiğini belirterek, 'Bu yöntemler bizi uç noktalara götürebilir' uyarısı yapıyor.
Bu konuda görüş belirten din alimleri de, bunun bir ibadet olduğu uyarısında bulunuyor.Son yıllarda modernizmle tanışan muhafazakar kesimde, liberal eğilimli, bireyselliğe önem verem, kişisel gelişim peşinde, ekonomik değerlere ve dünyevi alana en az mistik alan kadar meyyal yeni bir İslami bir hayat tarzının yaygınlaşmakta olduğuna dikkat çekiliyor. Kahire'de yaşayan İsviçre asıllı İslamolog Patrick Haenni, "Market İslam" yani "Piyasa İslamı" olarak nitelendirdiği bu akımda, başka din ve kültürlerin disiplinlerine kapalı olmayan bu yeni neslin, yoga kurslarına katılabildiğini, Reiki öğrenip metafizik şifa aradığını söylüyor.Bir Müslüman'ın ağlama duvarına gidip dertlerini anlatarak huzur bulma çabası ya da istavroz çıkarması ne kadar yanlış ise, yoga ile huzur arayışı da o kadar yanlış. Yılbaşında "Noel Baba" ve çam ağaçları ile süslenmiş alışveriş merkezlerinde hediyeler seçerken, "Yılbaşının Noel'le alakası var?" diyen insanlarımızın iç dünyalarında yaşadıkları çelişki hepimizin malumu.
Basit bir moda esintisi, huzur bulma arzusu veya sağlıklı yaşam arayışı için düşünmeden yapılan davranışların Müslümanları ileride ne kadar büyük bir dejenerasyona götüreceğini tahmin etmek çok da güç değil.Yakında esnafın dükkanını kapatırken kapısına astığı "Cumaya gittim döneceğim" yazısının yerini, "Yoga'dayım Döneceğim" yazısı almaya başlarsa hiç şaşırmayın.Müslümanların rahmet ayı Ramazan'da, yogada huzur aramak yerine, "oruç"un insana kattığı ruhi ve bedeni arınmaya, "Teravih" namazının ruhumuzda meydana getirdiği manevi coşkuya yöneleceklerini umuyorum. Mevlam, tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları ve tüm ibadetlerimizi kabul eylesin.
Ahmet Kayır
20.07.2014 16:30:07