Stresin içinde bulunduğu kişinin yanı sıra kişinin yakınlarına da olumsuz etkilediğini belirten Aydın Şifa Hastanesi Kurucu Hekimi Dr. Yalçın Yarar, stresin kalp hastalığından, adet düzensizliğine kadar pek çok konuda insan sağlığını olumsuz etkilediğini belirtti.
Türkiye'de 30 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimlere bağlı olarak gerek siyasetçilerin, gerekse yakını siyaset yapan kişilerin heyecan ve stresi bu günlerde çok yoğun yaşadıklarını belirten Aydın Şifa Hastanesi yetkilileri seçimlere sayılı günler kala aşırı heyecan ve strese karşı siyasetçilerin duyarlı olmalarını istediler. Seçim sürecinde yoğun stres yaşayan siyasetçilere stresle baş etmek için tavsiyelerde bulunan Aydın Şifa Hastanesi tarafından yapılan açıklamada "Halkın siyasetçilerden alacakları hizmetler konusunda büyük beklentileri bulunuyor. Bu beklentilerin artması da siyasetçilerde mükemmeliyetçiliğin sınırlarını zorluyor, artan stres de siyasetçilerde alarm etkisi yapıyor. Tükenmişlik sürecine girmeden tedbir almak mümkün. Stresle sağlıklı bir şekilde başa çıkmak için fiziki egzersiz ve spor yapmanın yanında sağlıklı beslenmek çok önemli. Enerjinin korunması, akılcı ve sağlıklı olarak kullanılması, stres ile başa çıkmada kolaylaştırıcı unsurlar arasında yer alır. Ferdi olarak sahip olduğumuz olumlu özellikleri göz ardı etmemek, dinlenmek ve sosyal faaliyetleri gerçekleştirmek için zaman ayırmak stres ile başa çıkmada en önemli faktörlerdir" ifadelerine yer verildi.
"EN ÇOK EŞLER VE ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR"
Siyasetin siyasetçi ve çevresindeki etkileri üzerine yapılan çalışmaları da değerlendiren Aydın Şifa Hastanesi hekimlerinden Yalçın Yarar, "Yapılan araştırmalarda siyasette siyaseti yapandan daha çok siyasetçinin eş ve çocukları etkileniyor. Bu nedenle gerek bayan, gerekse erkek siyaset yaparken eş ve çocuklarına da mutlaka vakit ayırlamalı. İster erkek olsun, ister bayan. Eşler siyaset yaparken eşlerine terk edilmişlik duygusu yaşatmamalı'.dedi.
Trabzon Özel Karadeniz Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Cengiz Soylu, yaklaşan yerel seçimlerin gerginliği artırmakla kalmadığını, aynı zamanda seçime girecek siyasilerin de stres yükünü arttırdığını söyledi.
Siyasi yaşam ve seçim sürecinin, adaylardaki duygular ve isteklerdeki aşırılığı doruğa çıkarıp, sürekli artan oranda stres üretilmesine yol açtığını belirten Soylu, "Zaten aday adayı belirleme süreciyle iyice gerilen siyasetçilerin, seçim ve seçim sonrası durum için stres riski katlanarak artmıştır. Stres, vücutta karmaşık biyokimyasal değişiklikler yaparak bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını, diğer insanlarla olan iletişimini, sosyal ve mesleki işlevselliklerini etkiler. Strese bağlı olarak huzursuzluk, sinirlilik, saldırganlık, depresyon gibi kişisel etkiler; kaza eğilimi, alkol ve sigara tüketimi, aşırı yeme gibi davranışsal etkiler; tansiyon yüksekliği, çarpıntı, yorgunluk, terleme gibi psikofizyolojik etkiler; migren, uykusuzluk, cinsel güç ve istek azlığı, koroner arter hastalıkları, gastrit, ülser, baş dönmesi gibi tıbbi etkiler ortaya çıkabilir" dedi.
Siyasetle uğraşanlarda sıkça anksiyete bozukluklarının ve kalp-damar sistemi hastalıklarının görüldüğüne dikkat çeken Soylu "Siyasetçiler bütün bu olumsuz durumlarla karşılaşmamak ve seçim sürecini sağlık açısından sorunsuz geçirebilmek için streslerini yönetmek, yani stresi kontrol etmeyi öğrenmek zorundadırlar. Siyasetçi, stresle baş edebilmek için öncelikle olayları ve insanları olduğu gibi görmeli, insanlarla ve olaylarla ilgili gerçekçi beklentileri olmalı ve kendine ait beceri ve sınırları tanımalıdır. Etkin dinleyebilen, empati yapabilen, zamanı iyi düzenleyen, fizik egzersiz yapan, uyku ve beslenmesine dikkat eden siyasiler, stresi kontrol etmede daha başarılı olacaktır. Kendini iyi hissetmek için fazla yemek yeme, sigara ve alkol kullanma, daha fazla uyuma ve kaçınma davranışları stresi ortadan kaldırmayan hatta daha da artıran yanlış yöntemlerdir" diye konuştu.
Son olarak seçim sonrası Psikolojik duruma değinen Soylu, "Seçim sürecinde yoğun stres yaşayan ve stresini kontrol etme konusunda başarısız olan siyasetçilerin ruhsal destek alması tavsiye edilir. Siyasetçilerin siyasetin 'Hakka ve Halka Hizmet' etmek için yapılan ulvi bir iş olduğunu akılda tutması, manevi bir rahatlama unsuru olabilir. Ülkemizin beden sağlığına olduğu kadar ruhsal sağlıklarına önem veren siyasetçilere ihtiyacı vardır" şeklinde konuştu.
09.03.2014 11:52:04