Vali İbrahim Şahin 4. Uluslararası Canik Sempozyumunda konuştu

Türkiye ve Azerbaycan'dan 45 üniversiteden 170 akademisyenin katılacağı 15-17 Mayıs 2015 tarihleri arasında düzenlenecek olan ve katılan akademisyenler tarafından çocuk ve şehir teması işlenecek olan sempozyum öncesi bir konuşma yapan Ankara Polis Akademisi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Osman Köse, "3 gün devam edecek sempozyum için 300'ün üzerinde müracaat oldu. Gönül isterdi ki hepsi gelsin ama mekan ve imkan sıkıntısı var. 170 akademisyen ile keyifli bir sempozyum geçireceğimizi umuyorum."dedi.

Çocukların şehrin geleceği olduğunu belirten Canik Belediye Başkanı Osman GENÇ yaptığı konuşmasında, "Çocuk dostu şehirde çocuklar kent yönetiminin aktif katılımcılarıdır ve fikirleri kent yönetimi tarafından dikkate alınır. Bu fikirler kent politikalarında hayat bulur. Bin yılı devirmemiş bir şehrin gerçek anlamda bir mekan ve tarihin testinden geçmiş bir şehir olduğundan söz edilemez. Şehir mimarisini kaybederse estetiğini kaybeder, insan ahlakını kaybederse insani özünü ve estetiğini kaybeder. Ahlak, şehir kültürüne nüfuz edecek. Şehirlerin işlevsel ve estetik yönü vardır. 

Bizim vazifemiz şehrin organik bütünlüğünü oluşturan bütün yapıları, mahalleden büyük şehre kadar inşa etmek, o yapılar arasında insani bağ kurmak ve organik karakterini korumaktır. Çocukluğumuzda bizler kağıttan uçurtmalar yaparak eğleniyorduk. Bugün çocuklarımız bizim kadar şanslı değil. İşte biz bu 418 bin çocuğumuza daha güzel, daha yeşille bezenmiş, gülücüklerin sokaklara dağıldığı bir şehir bırakmak için çalışıyoruz. Çocuk, şehrin geleceğidir. Nasıl biz şehirleri medeniyet mirası olarak devraldıysak, çocuklardan da aslında geleceklerini emanet aldığımız şuur ve bilinciyle nasıl bir şehir, nasıl bir mekan inşa etmemiz gerekir? Buna bakmamız lazım. Bu, bizim için çok tarihi bir sorumluluktur."dedi.

VALİ İBRAHİM ŞAHİN; 'ÖNEMLİ BİR SEMPOZYUMDA BULUNMANIN HAZZINI YAŞIYORUM'

Çocukların şehirler üzerinde çok önemli bir yerinin olduğunu belirten Vali İbrahim ŞAHİN yaptığı konuşmasında, "Değerli katılımcılar, böyle önemli bir konunun tartışıldığı sempozyumda olmanın açıkçası gururunu, keyfini ve hazzını yaşıyorum. Bunu ortaya çıkaran başta Belediye Başkanımıza, emeği geçen ve katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Sempozyumun konusu "Geçmişten Günümüze Çocuk ve Şehir" ama işin merkezinde, odağında olan çocuktur. Benim bundan önceki TRT Genel Müdürlüğü görevimde 17 televizyon kanalı açmıştım ama ilk açtığımız televizyon kanalı TRT Çocuk kanalıydı. Aslında çocuklara çocuk demek gerekiyor. Çocuklar çocukluğunu yaşamaları gerekiyor. Bu başta şehir kimliği ile de ilgilidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın güzel bir sözü var. Diyor ki, 'İnsan şehre şekil vermez. Şehir insana şekil verir." 

Bizi şekillendiren aslında içinde yaşadığımız şehirlerdir. Bu kadar değerli olan çocuklarımızı biz, sus, konuşma, kenarda dur, gürültü yapma veya ellerine birer tablet vererek bizleri meşgul etmemek için ne enstrüman gerekiyorsa onu ortaya koyacak yöntemler geliştiriyoruz. Canik Belediye Başkanımızın böyle bir sempozyum, toplantıyı veya konferansı düzenlemesi benim için çok önemlidir. Çünkü bir belediyeyi düşünün ki, 'Çocuk ve Şehir'i konuşuyor. Yüksek binaları yapalım veya yapmayalım ama bunun içerisinde çocuklar neresinde olsunu konuşuyor. Onun için bunu uzun uzadıya tartışmamız gerekiyor.

Canik Belediyesi'nin gündeme getirdiği 'çocuk müzesi' fikri gerçekten çok önemli bir fikir. Çocuk müzesi aynı zamanda bizim plastik olmayan doğal ürünlerle elde edilmiş bir atölye, bir fabrika olsun. Çin'den getirdiğimiz oyuncaklarla çocuklarımızı adeta kendi elimizle zehirliyoruz. Onları kanser etmek için çaba sarf ediyoruz. Biliyorsunuz suni olarak yapılan her ürün çocukların kanserojen maddeyi vücutlarına alması anlamına geliyor. Onun için bunların çok iyi araştırılması gerekiyor. Çocuklar için bir şeyler yapmak için bir yerlerden başlamak gerekiyor. Canik ilçesinde bunları konuşmak gerçekten beni heyecanlandırıyor. Biz kendi çocuklarımızı Amerika'dan, Kanada'dan ve Japonyadan elde ettiğimiz çizgi filmlerle yetiştiriyoruz. Amarika'daki hiçbir çizgi filmde veya sinemada Amerikan bayrağının veya kilisenin olmadığı bir film göremezsiniz. Çünkü çocukları o şekilde yetiştiriyorlar.

TRT Çocuk olmadan önce hiçbir yerli çizgi film piyasada yoktu. Çizgi filmleri dışarıdan ithal ediyorduk. Şimdi yüzde 75'e yakın içerden karşılıyoruz ve bu sektör halini aldı. Şimdi çizgi filmlerimizi dışarıya satar hale geldik. Benim önceki görevimde 'Keloğlan' çizgi filmini El Cezire Kids televizyonuna verdik. Bunu iyi işletirsiniz hem para kazanıyorsunuz hem de kendi kültürünüzü, medeniyetinizi çizgilerle satıyorsunuz. Bizim biraz çocuk gözüyle şehri dizayn etmemiz gerekiyor. Bu yavrular nasıl bir şehir istiyorlar. Eğer biz onların fikirlerini alırsak, belki çok daha sağlıklı bir zeminle şehirlerimizi mamur hale getiririz, imar ederiz. Bu sempozyuma katılmak için Samsun dışından gelen akademisyenlerimizi yürekten kutluyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum."dedi. 

Konuşmaların ardından, Prof. Dr. Bayram KODAMAN'ın moderatörlüğünde, Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK (19. Yüzyılda Şam'da farklı bir idare tarzı Sümn/sümün sistemi) hakkında, Prof. Dr. İlhan EKİNCİ (İki şehrin rekabeti Ordu-Giresin arasındaki rekabetin tarihi arka planına dair) hakkında, Prof. Dr. Salim CÖHCE (Bir Yörük ovasında çocuk olmak) hakkında, Prof. Dr. Kemal ARI (Mübadele de çocuk olmak) hakkında ve Prof. Dr. Muhittin ELİAÇIK (İslam kültüründe çocuklara hediye olarak kitap yazma geleneği) konuları hakkında bir sempozyum gerçekleştirdi.

Canik Kültür Merkezi'nde gerçekleştiren sempozyuma, Eski Devlet Bakanı ve Samsun Milletvekili Adayı Ahmet DEMİRCAN, Canik Kaymakamı İlhan TURGUT, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, sivil toplum temsilcileri, akademisyenler, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.