TRAFİK KAZALARINDA İNSAN FAKTÖRÜ

Cadde sokaklar sağlı sollu araçlarla dolduruldu.

Çift şeritli yollar tek şeride düştü.

Apartmanların alt katlarında zorunlu park alanı olmasına rağmen bunların ekseriyeti ticari amaçlı depo olarak kullanılıyor.

Çoğu da göstermelik.

Şehri rahatlatacak araç parkları yok.

Şehir içerisinde araçlar zor şartlar altında ilerliyor.

Ancak önemli bir sorun daha var.

Sürücüler trafik kurallarına karşı sorumluluklarını yerine getirmiyor.

Baktığınızda gözünüze keşmekeşlik çarpıyor.

Birçok sürücü Ankara-İstanbul gibi metropol şehirlerde çok rahat araç kullandıklarını fakat Samsuna gelince zorlandıklarını söylüyorlar.

Trafikte gereksiz yere şerit değiştirme, makas atma, aşırı hız, korna çalma, öndeki sürücüyü sıkıştırma gibi birçok trafik ihlali yaşanıyor.

Sürücülerde nereden kaynaklandığı belli olmayan agresif haller görülüyor.

Bilerek hata yapanlar kendi dışındakileri de tehlikeye düşürüyor.

Mesela Samsun Cumhuriyet Meydanından Atakente kadar olan istikamette gün boyu başta makas atma olmak üzere bu saydıklarımızı rahatlıkla görebiliyorsunuz.

Şehrin trafik yükünü kaldıramaması bir sorun olabilir.

Fakat trafik kazalarındaki en büyük sorun sürücü hatalarından kaynaklanıyor.

Araçlarında adrenalin yükseltmeye kalkışarak aşırı hız yapma merakını bastıramayanlar başta kendileri olmak üzere başkalarının da hayat mesafelerini kısaltıyorlar.

Şuna kanaat getiriyorum ki;

Nerede hangi şehirde hangi güzergâhta olursanız olun trafik kurallarına uyduğunuz sürece kaza yapma riskiniz yok denecek kadar azdır.

Kazalarda en önemli faktör sürücüdür.

Birisi kazaya sebep olurken diğeri buna kurban gidiyor.

Mazereti virajda, yolda, sokakta, araçta vs. arama saflığından kurtulalım.

İhmaller, ihlaller, daha başka haller olabilir.

Bütün bunlar dönüp dolaşıp insana dayanıyor.

Daha ne diyelim ki…