Çağımızda birçok şeye kolay ulaştığımız için kavuştuklarımızı da kolayca kaybedebiliyoruz.
Kolay bulan kolay kaybeder, zor bulan zor yitirir demişler.
Bunlar arasında ilk sıralarda dost, yaren ve arkadaşlıklar geliyor.
İçerisinde bulunduğumuz toplum aceleci ve sabırsızlığı ile ön plana çıkıyor.
Bir anda kabullendiğini bir anda red ediyor.
Bugün yoluna canımı veririm diyerek bağrına bastığı arkadaşını bir gün sonra
düşman biliyor.
Menfaat çatışması yaşadığı an düşmanını dostuna tercih edebiliyor.
Elini arkadaşının omuzunda çekip düşmanının safına geçiyor.
Hatta koluna giriyor.
Dünyevilik bütün şahsiyeti çamurlaştırmaya yetiyor.
Yani araya dünyevilik girince ne dost kalıyor ne arkadaş.
Ne şahsiyet kalıyor ne karakter.
Göz gözü görmüyor ki gönül neylesin?
Bununla da kalmıyor dostunu tehdit edebiliyor.
Bunu yaparken ağır abi rollerine giriyor.
Bilge havasıyla ağır cümleler kurabiliyor.
Haklı olduğuna inandırabilmek için önce kendini ikna etmeye çalışıyor.
Ben varsam her şey var, yoksam hiçbir şey yok mantığı ile hareket ediyor.
Kelimelerin ruhundan evvel ismiyle karşılaşanları maalesef hava çarpıyor.
Adamlı ağır geliyor.
Ne zaman ne yapacaklarını kestiremediğiniz insanlar sağlıksız ve zayıf karaktere sahiptirler.
Böyleleri çınar ağacının yaprağına benzerler.
Bir taraftan kendilerini çınar sanır öte yandan yel değse sallanırlar.
Hatta kolayca kırılır kopar giderler.
Ancak kuruyup gazel olmaktan kurtulamazlar.
Arkadaş, dost ve yaren dediğimiz kimseler dostluk bağlantılarını fazla dillendirmezler.
İçten severler, gönülden yaşarlar.
Birbirlerinin ardında dağ gibi dururlar.
Dünyada dost dostunun servetidir.
Onların samimiyet ve güvenlerini kaybetmeyin.
Dostunun yareninin arkadaşının kıymetini bilen güzel insanlara selam olsun.
18.07.2021 12:17:00