Memur-Sen'den Kayyum-Sen'e

Sendikanın gücünü emekçilerin haklarının korunmasından ziyade kendi çıkar ve menfaatlerine kullanan sendikacıların yerlerine Kayyum atanmalıdır.

Memur-Sen'den Kayyum-Sen'e

 

Yıldırım DEMİRCİ Yazdı....

Memur-Sen'e Bağlı Sendikalara Kayyum Atamaları Devam Ediyor... Eğitim-Bir-Sen Ordu 1 No’lu Şubesine Kayyum atanmasının ardından Bem-Bir-Sen Ankara 1 No’lu Şubesine de Kayyum atandı. Sırada Memur-Sen Genel Başkanlığının olduğuna dair kulislerde iyiden iyiye konuşulmaya başlandı.

Kooperatif adı altında tüyü bitmemiş ve 86 milyonun hakkı olan hazine arazilerine çöreklenerek zenginliklerine zenginlik katan ve sendikanın gücünü emekçilerin haklarının korunmasından ziyade kendi çıkar ve menfaatlerine kullanan sendikacıların yerlerine Kayyum atanmalıdır.

Ankara İş Mahkemesinin 30.07.2024 tarihli 2022/521 Esas ve 2023/944 Kararıyla Bem-Bir-Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanlığına kayyum atanmasına ve kayyuma aylık net 20.000,00 TL ücret ödenmesine karar verildi. 09.10.2024 tarihli “Eğitim-Bir-Sen’e Kayyum Atandı” başlıklı yazımızda, Eğitim-Bir-Sen Ordu 1 No’lu Şube Başkanlığına Kayyum atandığını kamuoyuna duyurulmuştu. Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların şube başkanlıklarına arka arkaya gelen yargı kararlarıyla kayyum atanması, sırada Memur-Sen Konfederasyonun Genel Başkanlığı ve konfederasyona bağlı bazı sendikaların genel başkanlıklarına da kayyum atanabileceği kulislerde iyiden iyiye konuşulmaya başlandı.

Akif İnan ve arkadaşları zor zamanlarda, imkânların kısıtlı, mücadelenin ise çetin olduğu dönemde bu sendikayı kurdular. Bugün ise sendika üç beş tane rantiyecinin elinde, kurucu değerlerinden uzaklaştırılarak zenginleşme ve rant aparatına dönüştürülmüştür. Bir avuç sendika üst yöneticisi sendikanın gücüyle ve kooperatif adının masumiyetine sığınarak çöreklendikleri hazine arazileri üzerinden zenginliklerine zenginlik katmaktadırlar. Sendikacının asli görevi olan kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini koruma yerine kendi çıkar, menfaat ve ikballerini önceleyen, bir elin parmağını geçmeyen bu sendikacıların yerlerine de kayyum atanmalıdır.

Üye aidatlarıyla oluşan bir yıllık sendika gelirleri, neredeyse bir banka kuracak meblağdan daha da büyük bir miktara tekabül etmektedir. Bu dev bütçenin nasıl, nerelere ve ne şekilde harcandığına dair hiçbirimizin malumatı bulunmamaktadır. Açık toplumlarda ve hukuk düzeninde asla böyle bir keyfilik yoktur. Her kurum yöneticisinin uyması gereken 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre yönetimin en temel ilkesi olan şeffaflık ve hesap verebilirlik, sendika yöneticileri içinde geçerlidir.

Ey sendika ağaları, sizlerin 86 milyondan ne farkınız var? Bu ülkede Sayın Cumhurbaşkanımızın maaşı bilinirken sendikacıların maaşı bilinmiyor. Siyasetçiler, etik ilkeleri doğrultusunda göreve başlamadan önce, görevleri esnasında, mal varlığında önemli bir değişiklik olduğunda ve görevden ayrıldıktan sonra mal varlıklarını kamuoyuyla paylaşırken sendikacılar mal varlıklarını paylaşmıyorlar. Yoksa bizim bilmediğimiz sendikacıları ayrıcalıklı kılan bir yasal düzenleme mi var?

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın 15 Ekim 2024 tarihinde Memur-Sen’e bir ziyarette bulundu. Bu ziyareti ve Sayın Bakanımızın konuşmalarının bir bölümünü, sendika üst yöneticilerinin sürekli yeniden göndererek defaten paylaşmalarının anlamı nedir? Eğer Sayın Bakanımızın nezaketen yaptığı bu ziyarete, sendika üst yöneticileri tabanına; “Bakın, Bakanlar bizim arkamızda, biz çok güçlüyüz ve bizim uygulamalarımızı eleştirenler zarar görür.” gibi başka anlamlar yükleyerek kendilerine güç devşirmeye ve bu durumu bir baskı sopası olarak teşkilatın tepesinde tutmaya çalışıyorlarsa yanılıyorlar demektir.

Kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerinden ziyade kendi çıkar ve menfaatlerini önceleyen sendika üst yöneticilerini, kişi hak ve hukukuna saygı çerçevesinde en üst perdeden eleştirmekten asla geri durmayacağız. Erdemliler hareketinden bahseden Ali Yalçın, size 86 milyonun huzurunda soruyoruz: Milyonlarca memurun başını sokacağı bir evi yok iken, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan Kuşadası’ndaki TOKİ arazisine lüks villa yaptırmak hangi kitapta yazılıdır? Sendika ile ilintili Paraf Yapı Kooperatifine kalan 941 villanın mülk sahipleri kimlerdir? Ali Yalçın, senin burada villan var mı? Varsa kaç tane villan var? Kooperatif masumiyetinin kisvesi altında başka nerelerde ve kaçar metrekarelik kamu arazilerini aldınız? Arsa ihalelerinde üye aidatlarıyla oluşan sendika gelirlerini teminat olarak gösterdiniz mi?

Sendika üst yöneticileri, üyelerinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş olan dört ayrı Paraf Yapı Kooperatif (Paraf, Paraf 2, Paraf İzmir ve Paraf Ankara) adının masumiyeti altında tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan hazine arazilerine çöreklenerek kısa sürede zenginleşmektedirler. Bu kooperatiflerin kurucuları arasında başta Ali Yalçın’ın oğlu bulunmaktadır. Yine bu kooperatiflerin kurucuları, yönetim kurulları ve denetçiler arasında; Memur-Sen Konfederasyonunun genel başkan yardımcısı ve birinci derece yakınları, konfederasyona bağlı Bayındır-Memur-Sen’in genel sekreteri, genel başkan yardımcısı ve özel kalem müdürü bulunmaktadır.

Bazı haber ajanslarında; “Hak-İş, Genel Başkan Arslan Hakkında Vahim İddialar” başlıklı haberde sendikacılar, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek; “Hak-İş Konfederasyonun geleceği için bir an önce duruma el koyması, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu iddialarla ilgili gerekli incelemeleri başlatması bekleniyor.” denilmektedir. Aynı durum Memur-Sen için de geçerlidir.

Sayın Cumhurbaşkanımıza Anayasamızın 108. maddesinin Zat-ı Devletlerine verdiği yetkiyle harekete geçecek olan Devlet Denetleme Kurulunun işlemi sonrasında Memur-Sen Konfederasyon başkanının ve konfederasyona bağlı bazı sendikaların başkanlarının yerlerine de Kayyum atanması kuvvetle muhtemeldir.

 


22.10.2024 11:53:21