Laf lafı açınca
AHMET SEVEN
Yazının başlığına söz açılınca da diyebilirdim.
Söz sözü açar da...
Laf lafı açıyor dedim.
Önemli olan şurada üçbeş kelam etmek.
Artık sohbetlerde sanal ortama taşında.
İlkokulda okuduğumuz o meşhur şiirin mısraları geldi aklıma.
"Orta bir köy var uzakta,
Gitmesekte görmesekte
O köy bizim köyümüzdür."
Bu mısralardan esinlenerek günümüzde;
Orda bir insan var uzakta,
Gitmesekte görmesekte,
O insan bizim insanımızdır...
Demeye kaldık.
Eskiden konuşa konuşa anlaşırdık.
Şimdi basıyoruz tuşa
Okuya yaza geçinip gidiyoruz işte.
İnternette malzeme bol.
Birisi ortaya bir söz veya resim atıyor.
Diğeri yorumluyor.
O an aklına ne gelirse.
Beğen, yorum yap tıkla.
Ne işin olur senin mantıkla...
Neyse;
Laf lafı açınca demiştim.
Arkadaşın birisi ışıklar içerisinde uyu ne demek oluyor diye sormuş.
Altına da hatırı sayılır derecede yorum gelmiş.
Ben de dayanamadım yazdım.
"Işık göz kamaştırır. Aşırı ışık işkence metodudur. Yüksek voltajlı ışıkta uyunmaz. Kişiye yapılan bedduadır. Bir söz söylerken biraz dikkat edilmeli. Bu kadar eziyet dileğinde bulunulmaz. Bunu söyleyenler...Peki siz uyurken ışıklar içerisinde uyuyabiliyor musunuz? Yapmayın etmeyin. İnsafa gelin."
Yalan neresinde bunun.
Gerçekle bağdaşmıyor mu?
Sosyal medya yemek içmek gibi gündemimizde artık.
Çay gibi kahve gibi...
Tiryakilik yapıyor.
Aşırıya kaçmazsanız fena da değil.
Yazarken konuşur gibi olmuyorsunuz.
Klavye daha bir çekiyor insanı.
Sallama sollama oranı yüksek.
Farkına varmadan kontrolden çıkabiliyor insan.
Şimdi işin bam teline gelelim.
Ne yapıp ne etseniz sosyal medya insanın karşılıklı oturup sohbet etmesinden aldığı keyfin faydanın yüzde onunu karşılamıyor.
Buradaki arkadaşlıklar burada kalıyor.
Sokakta kimse birbirine dönüp selam vermiyor.
Bakmayın siz aynı değerler uğruna canımı veririm ölürüm kurban olurum demeye...
Birbirlerine selam gibi bir değeri vermeyenler bunu nasıl ispat edecekler?
Samimiyet testimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız.
Varsa eğer;
Klavye delikanlılığı,
Klavye kahramanlığı,
Bunlar burada kalmasın.
Ancak yinede değerler üzerine yanyana gelmek aynı noktada buluşmak var ya...
Bunun hazzını bunun keyfini anlatamam.
Mevlananın sözüyle noktayı koyalım.
Meczubun birisi Şems geliyor deyince hatırlayın ne yapmıştı?
Çıkarıp hırkasını ona vermişti.
Oradan birisi çıkıp o yalan söylüyor efendim diye tepki verince ona :
Bende biliyorum yalın söylediğini.
Ben onun yalanına hırkamı verdim
Doğru söylese canıım verirdim diyor...
Hah işte öyle.
Biz hayaline de yalanına da hırkamızı veririz.
Doğrusuna verilecek canımız da hazırdır.
Bir çay daha almaz mıydınız?
09.06.2020 16:55:00