Türkiye'de dindar söylemlere muhalefet yapmaya kalkışanlar bir garip.
Acaip kimseler...
Mutlaka bir karşıtlık oluşturacaklar ya.
Yaptıkları işlerde gülünç durumlara düştüklerinin farkında bile değiller.
Farkındalar ya anlamak için uğraş vermiyorlar.
Şimdilerde ölünün arkasından 'Işıklar içinde uyu' sözü tutturulmuş gidiyor.
Maddeci-Materyalist anlayıştan kurtulamıyorlar.
"Allah rahmet eylesin" diyemiyorlar.
Nurlar içerisinde yat sözünden kaçıyorlar.
İlle de ışık.
İkisinin kaynağı ayrı.
Nurun kaynağı ilahidir.
Işığın kaynağı enerji.
Toplum olarak kime sorarsanız ışığı elektriğe bağlayacaktır.
Nurun kaynağı kesintisiz, ışığın kaynağı kesintilidir.
Birisi Rahmani diğeri insani.
Bunlar alimlere bilgin, münevverlere aydın dediler.
İkisini mukayese ederseniz alim karşısında bilginin münevver karşısında da aydının bir hiç durumuna düştüğünü görürsünüz.
Fakat böyleleri için fark etmez.
Bir karşıtlık hatta karışıklık olsun da ne olursa olsun.
Neticede biz nur, onlar ışık demeye devam edecek.
Halbuki insan kabre nur götürür ışık götürmez.
Zira köylerine elektrik gelmeyen vatandaşların yıllarca köyümüze nur gelmedi diye şikayet ettiklerini görmedim.
Fakat ışık gelmedi diye feryat edenlere hepimiz şahidiz.
Öyleyse kabrin ışık olması için ne yapmalı?
Neyse yol göstermiş gibi olmayalım.
Tutar birileri onu da yaparlar.
Tesisat çekmeye kalkışırlar. Ben söylemedim sen de duymadın ol.
Siz ölülerinize ışık içinde yat uyu devam edin.
Halbuki ışığın kesintisi olabilir, nurun kesintisi olmaz. Ölülerinize iyilik edecekseniz hiç olmazsa nurlar içinde uyu deyin.
Biz Allah'tan Rahmet dileyip diriliş gününe kadar nurlar içerisinde olmalarını niyaz etmeye devam edeceğiz.
28.09.2016 11:46:25