Hayvan köleciliği

Hayvan köleciliği

AHMET SEVEN-SAMSUN BÜLTEN

Geçmiş çağın hastalıklarından birisi insanları köleleştirmekti.

Şimdiki çağın hastalığı da hayvanları köleleştirmek oldu.

İnsanın fıtratında canlıları köle yapıp kendine hizmet ettirmek ve üstünlük kurmak gibi aşağılık bir duygu var.

Geçmişte insanları köle yapanlar: Biz onların karınlarını doyuruyoruz. Bulundukları hayattan daha güzel koşulları sağlıyoruz. Onları kaba bir hayattan kurtarıyoruz. Biz olmasak  aç kalırlar...vs. gibi söylem de geliştirmişlerdi.

Köle sessizdi, kimsesizdi, çaresizdi. Efendisini sevmekten ve ona hizmet etmekten başka bir seçeneği yoktu. 

Sahibinin istediği kadar yer, istediği kadar gezer, istediği kadar eğlenebilirdi.

Yani zincir efendisinin elindeydi.

Kaçmasın diyerek tasma takılan köleler bile vardı.

Kölelik yasal hale gelmiş isteyen herkes köle edinebiliyordu.

.......................

Gelellim günümüze;

Bugün de insan köleliğinin yerini hayvanlar aldı.

Hayvan sevgisi söylemleri içerisinde vahşet denilecek bir sistem oluşturuldu.

Hayvanların genlerini bozdular.

Az önce ifade ettiğim insan köleliliğinin mutasyona uğramış halinden başka bir şey değil bu.

Evcil hayvan tabirini siz kullanıyorsunuz. 

Evcil hayvan tabirinin kullanıldığı türü biliyorsunuz.

Oysa gerçekte köleleştirilmiş hayvanlar tabiri daha uyum sağlıyor.

Siz boynuna tasma geçirip ipinin ölçüsünü kendiniz belirlediğiniz hayvanlar için özgür diyebilir misiniz?

Sizin istediğiniz kadar yürüyen koşan hayvanları gezdiriken ben bir canlının hayatını kısıtlıyorum diyerek hiç mi düşünmüyorsunuz?

Kendinizin bile bunaldığı o beton evlere hapsettikleriniz sizin "aşkitolarınız" olamaz. 

Onlara yavrum evladım  çocum gibi ifade kullanarak kendrinizi aklayıp affettiremezsiniz. 

Kendinize mahkum edip siz olmadan yaşaması mümkün olmayan, yeteneklerini kaybettirdiğiniz hayvanlara bakarken vicdanınız sızlamıyor mu?

Sadece kendi egonuzu tatmin etmek ve insanlara sevdiremediğiniz kendinizi onlara sevdirmek adına rüşvet veriyorsunuz. 

Onların ağızlarına geçirdiğiniz kapalı kutularla ses çıkarma hakkını bile elinden alıyorsunuz.

Ve onlarla birlikte kendinizi de köleleştiriyorsunuz.

İnsanlardan uzaklaşıp belirsiz bir dünyaya doğru yol alıyorsunuz. 

Ne olur yüzleşin biraz.

Evlerinde hayvan besleyenler! hamaset yapmadan lüfen soruma cevap veriniz.

Bu konuda vicdanınızın hükmünü yansıtarak konuşun.

Bu bir esaret değil mi?

Peki siz hayvanların doğal mekanlarında kaç saat veya kaç gün yaşabilirsiniz?

Öyleyse:

Bırakın doğal hayata...

Özgürlüklerine kavuşturun.

Tüm hayvanları azad edin.

Hayvanları kendi emrinizde hareket eden canlılar olarak görmeyi bırakın.

Köleleştirmeyin.

Artık onları seviyorum diyerek köleleştirdiğinizin farkına varın. 

Sahibi evden ayrılan veya vefat eden o hayvanların çaresiz hallerini görünce kahroluyorum.

.....

Elimde olsaydı bütün evlerdeki hayvanları azad eder onları özgürlüklerine kavuştururdum diyorum.

Ve inanıyorum ki bugünkü bu evlerde gerçekleşen hayvan köleciliği gelecekte yasalarla engellenip hayvanlar güvence altına alınacaktır. 

Hayvanlara kıymayın efendiler?

Kıymayın.