GÜZEL KONUŞMAK YETMEZ KONUŞTUĞUNUN ADAMI OLMALI

GÜZEL KONUŞMAK YETMEZ KONUŞTUĞUNUN ADAMI OLMALI

AHMET SEVEN

Güzel konuşmak gönlü insanı mest edebilir, ancak gönlü fetheden bilgidir.

Bilgi huzur ve güven verir.

Eğer o insan bir de samimi ise insanları kendine bağlar.

Çiçeroya soruyorlar:

Roma neden yıkıldı?

Cevap veriyor: "Çok güzel konuştuk fakat bilgisizdik"

Güzel konuşmak bilgisizliği örtmüyor.

Aksine dışa vuruyor, açığa çıkarıyor.

Allah CC Kur’anı Kerimde “Yaşamadığınızı şeyleri niçin anlatıyorsunuz” buyurarak uyarıda bulunur.

Günümüzde çok güzel konuşup ancak karşılığını yerine getirmeyen kimseler çok güzel ötüp az sonra da bir tezeğe konan bülbüle benziyor.

Güzel konuşmak elbette bir sanattır, fakat konuştuğu güzelliği yaşamak insanlıktır.

Yani konuştuklarınızla yaşadıklarınızın birbiriyle örtüşmesi gerekiyor.

İnsanlar güzel konuşanların değil, hakikati yaşayanların peşi sıra gitmeyi tercih eder.

Bugüne kadar hiçbir güzel konuşmanın bir çamuru örttüğü görülmemiştir.

O olsa olsa ancak çamurun üzerinde çimen olur.

Çimenin altıda bataklıktır.

Dahası var.

Güzel konuşup gereğini yerine getirmeyen insan sahtekârdır.

Düzenbazdır, riyakâr ve ikiyüzlüdür.

Canı pahasına ardından gidilen insanlara bakınız.

Onların ardından gidenler bunu ona karşı güven duydukları için yaparlar.

Demek isteriz ki; Hem güzel konuşacak hem de konuştuklarınızın adamı olacaksınız.

Birini ihmal edip aksak olmayacaksınız.

 Herkes işte bu sınavla karşı karşıya.

Samimiyet sınavı.

Millet güven duyabileceği samimiyetlerine inandıkları kimseleri arıyor.

Karşılarında böylelerini görmek istiyor.

Camdan aynanın karşısına binbir türlü makyajla çıkanlar ancak kendilerini aldatırlar.

Makyaj dökülünce gerçek kimlik ve kişilik ortaya çıkıyor.

Ne diyordu Çiçero? Çok konuştuk fakat bilgisizdik.

Peki bazıları ne diyecekler biliyor musunuz?

Çok konuştuk fakat samimi değildik.

Bencillik yaptık, hakikatten saptık…

Bu da bizim sonumuzu hazırladı.

Fransu va Da’sis’in bir sözü ile bitirelim.

O da “Hemen değilse ne vakit” der.

Öyleyse kendinizi onarın, düzeltin yenileyin buna önce kendiniz inanın işte o zaman halkta size inanacaktır.

Hemen şimdi.