Elmalı Güreşleri Yağlı Güreş tarihinde önemli bir yer tutuyor.
Yağlı güreşte ilklerden değil ilk.
77 Başpehlivanın katıldığı güreşler kıyasıya geçti. Antalyalı Güreşçi Orhan Okulu ile Samsunlu Şaban Yılmaz Finale kaldı. Bir saatten fazla süren mücadele Orhan Okulu lehine sonuçlandı.
Pehlivandır yener de yenilir de.
TRT Spor güreşleri naklen yayınladı. Bu esnada hem sporcular tanıtıldı, hem de bölgelerinden söz edildi.
Şaban Yılmaz'dan sık sık Samsunlu Güreşçi Şaban Yılmaz diyerek bahsedilmesi gurur vericiydi.
Şaban Yılmaz yıllardır er meydanlarında kendisiyle gurur duyduğumuz güzel güreşler çıkarıyor. Birçok yerde başpehlivanlığı kazanıyor. Kırkpınar Başpehlivanlığının yanısıra önemli dereceleri var. Güreşlerde Samsunu temsil etmesini önemsiyorum.
Recep Kara'da sevdiğimiz bir güreşçimizdir. Fakat Ünyeli' olarak tanıtılıyor. belki de kendisi böyle istiyor. Ünye'de bizim. Vatanımızın tozuna kadar hepsi bizim. Kara ailesi Samsun'da ikamet ediyorlar. Kırkpınar'da ilk başpehlivanlığı aldığı günden bugüne kendisini severek takip ederim. Güreşsporuna yakışır edep ve şahsiyete sahiptir. Geçtiğimiz yıllarda hakkında birkaç yazı yazdım.
Ladikli güreşçimiz Fatih Atlı, Ali Rıza Kaya gibi...daha birçok güreşçimiz Samsunun ismini duyurmaya çalışıyor.
Samsun güreş sporunda her geçen yıl ciddi bir şekilde kan kaybediyor. Bir pehlivanın yerini yenisi dolduramıyor. Tabiki bunda altyapı eksikliği var. Tecrübeli güreşçilerimiz kendi bıraktıkları yeri doldurabilecek sporcu yetiştirmekte zorlanıyor. Tabi bunlar imkan meselesi.
Önceki gün milli bir güreşçimiz ile sohbet ediyoruz. Bir dokun bin ah işit kabilinden dakikalarca bu konuyu konuşma fırsatı bulduk. Karakucak ve Yağlı güreşte pırpıt giyecek, kispet giyecek güreşçimiz kalmayacak diye korkuyorum diyor. Er meydanları elbette pehlivansız kalmaz. Fakat Samsun gibi erlerin harman olduğu bir ilde bunları kaygıyla konuşmak insana büyük üzüntü veriyor.
Üstelik Türk Güreşinin Sembolü Yaşar Doğu'nun memleketinde biz bunları mı konuşacaktık? Koca koca laflar edip güreşe varıncaya kadar sporun bütün dallarına yüklü miktarlar harcayıp güreşe gelince binbir türlü mazeret bulmak yakışık alır mı? Elbette almaz.
Bu şehirde bu konulara el atacak idareciler yok mu? Varlıklı insanlar yok mu? Bu soylu spor, aklen ve fikren milli şuurla donanmış insanların sahip çıkmasını bekliyor.
Antalya deyince akla tatil beldelerinden evvel pehlivan yatağı geliyor. Çünkü oralarda bilhassa belediyeler bu işe sahip çıkıyor.
Şunu da belirtmekte fayda var. Mesela Recep Kara ve Şaban Yılmaz gibi güreşçilerimiz Ankara Büyükşehir Belediyesi Kulübü adına güreşiyorlar. Onlar gibi birçokları başka kulüpler adına güreştikleri için sürekli o kulüplerin adı geçiyor. Biz de ciddi anlamda kulüp eksikliği var.
Karakucak ve Yağlı güreşlerde pehlivan yetişmesi için kollar sıvanmalı, Samsun kaybettiği değerlere yeniden kavuşturulmalıdır.
Güreş bizim Milli Sporumuzdur, Atasporumuzdur, gurur kaynağımızdır. Biz bu sporla 'Türk'ün Gücünü' dünyaya duyurduk. 'Türk gibi kuvvetli' sözü güreş ile yaygınlık kazanmıştır.
Asrımıza, aslımıza dönüş yaptığımız bir çağ olarak ümit ve gururla bakmak istiyoruz. Aslımıza/özümüze dönmek sevindiricidir. Bu gelişmelerin Milletimizin üzerinde de Milli bir heyecanın uyanışına yol açtığı görülmektedir. 'Milli Şuur' anlayışı da bunu gerektirir. Sporda'da aslımıza dönüp, atasporumuz olan güreşe gerekli değeri vermek gerekir. Diğer sporlar karşısında bilinçli olarak değer kaybettirilen güreşimizin itibarı yeniden inşa edilip, iadeyi itibarına kavuşturulmalıdır. Tekrar birinci sınıf spor statüsüne çıkarılmalıdır.
Bütün imkansızlıklara rağmen ciddi gayretlerle ve üstün mücadelelerle Samsunumuzun adını şehrimizin dışında temsil eden güreşçilerimizi bir kez daha tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.
Ahmet SEVEN
05.09.2016 22:11:51