Sivas'a kadar gidip de bu gün müze olarak kullanılan, 4 Eylül 1919 Tarihinde Cumhuriyetin Temellerinin atıldığı Sivas Kongresinin yapıldığı binayı görmemek olmazdı. O tarihte Erkek Lisesi olarak hizmet gören okulun bir sınıfında, düşmanla çarpışmak için cepheye giden öğrencilerin “Öğretmenim bize hakkını helal et. Biz cepheye gidiyoruz.” diye not bıraktığını öğrenmek, cepheye giden bu gençlerin, canları pahasına vatanını düşmanlardan kurtaran bir avuç vatansever Türk genci olduğuna öğrenmek, bize ve yanımızdaki öğrencilere büyük bir gurur yaşattı. Sivas'ı görmek tarihte ıstırap çeken bu ülkenin gençlerine, “Mesleği ne olursa olsun bir tarihçi kadar tarih bilmeli çünkü tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer” sözünü hatırlattı.
Bunun yanında öğrencilerle beraber, Çifte Minareli Medreseyi, Gök Medreseyi, Sivas Ulu Camisini, Sivas'ın tarih kokak eserlerini görmek bize ayrı bir keyif yaşattı.
Hele Aşık Veysel Müzesini görmek, Aşık Veysel’in mezarını ziyaret etmek, bize Aşık Veysel’in, ölümü hatırlatan, “Dostlar Beni Hatırlasın” şiirinde söylediği gibi,
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın.
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han, konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın.
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın.
...
Bu coğrafyadan bir Aşık Veysel geçti. Bizler de onun vermiş olduğu mesajı anlayıp, sonsuza kadar onu hatırlayacağız.
Doğan KAN
30 Ocak 2024