Çözüm sürecinin arkasına saklanarak yapılan provokasyona izin verilemez.Ankara'daki kritik güvenlik toplantısı sona erdi. Başbakan Davutoğlu, HDP'nin çağrısıyla başlayan Kobani gösterilerine tepki gösterdi. Göstericileri ve bunları organize edenleri iki yüzlülükle suçlayan Davutoğlu, Kobani'den kaçanlara Türkiye'nin kucak açtığını hatırlattı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki toplantı yaklaşık 3 saat 15 dakika sürdü. Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan ve Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşar Vekili Ergin Ergül, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Başbakanlık Başmüşaviri Ali Sarıkaya, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanı Kemal Ökem katıldı.
"Şiddet olaylarında 19 vatandaşımızı kaybettik. Vefat eden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devletidir. Demokratik hakları kullanma iddiasıyla kurulan bir partinin demokrasi dışı bir çağrı yapması yanlıştır.
Kimse hukuk üstünde değildir. Ülkemizin her yerinde hukuku korumak tüm siyasi partilerin görevidir. Yurtdışında çok acı olaylar yaşanıyor. Bu acılı olaylara en insani tepkiyi Türkiye verdi.
Kobani'de yaşanan olaylar yüreğimizi sızlatmıştır. Biz buradaki kardeşlerimize bağrımızı açtık. 200 bin kardeşimiz bize sığındı. Vandalizmi yapan şiddet meraklılarına sığınmadı. Şiddet olaylarını yaratanların istediği olsa bu kardeşlerimiz Türkiye'ye sığınamazdı. Kobani'den kaçanlar milletimizin aziz şevkatine sığındı.
Biz bu devleti hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz. Şiddet olaylarını yaratanların başları sıkıştığında sığınacakları yer Türkiye Cumhuriyeti devletidir. İki yüzlülüğü herkesin bırakması lazım. Kimsenin etnik kimliğine bakmadan sahip çıktık.
"KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR"
Sanki Kobani olayları ve Suriye olayları yeni başlamış ve Türkiye sessiz kalmış gibi Türkiye'yi itham etmek kimsenin haddi değildir. Kobani'deki Kürtlere yapılan zulmü protesto etmek için Türkiye'deki Kürtler zulüm yapmak kimsenin hakkı değildir. Gösteriler sırasında zarar gören Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıdır.
Birileri bu çifte standartlı tavrı sürdürerek Türklere, Araplara zulmederken ülkemizi eleştirmeye kalkmaları iki yüzlülüktür. Kobani zulmüne nasıl karşı çıkmışsak bu vandalizme de karşı çıkacağız. Şiddet olaylarına karşı önlemlerimizi alacağız.
TEZKERE OYLARINI HATIRLATTI
Hem Türkiye'den müdahale edilmesi isteniyor. Hem de tezkereye hayır diyorlar. Hem CHP hem HDP tezkereye hayır dedi. Ne yapmamızı istiyorlar? Hedef Gezi'de yapamadıklarını yapmaksa milletimiz bunları çok iyi görüyor. Milli iradeyi sonuna kadar korumak görevimizdir. TV'de seyrettikleriniz bir ibret dersidir. İç huzurun ne kadar önemli olduğunu hepiniz görüyorsunuz.
GEREKLİ TALİMATLAR VERİLDİ
Sakın ola ki kargaşa örtamına sürüklenmeyin. Bugünkü güvenlik toplantısına katılanlara gerekli talimat verildi. Kamu düzeni sağlanacaktır. Çözüm sürecinin arkasına saklanarak yapılan provokasyona izin verilemez.
Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban etmeyiz. Emniyet için huzur için ne gerekiyorsa yapılacak. Anlık olarak her bir olay tespit edilecek ve sorumlular hukuk karşısına çıkarılacak. Kimse hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek hesap sorulacak.
HDP'YE SESLENDİ
HDP'ye sesleniyorum. Siyasi parti kimliği altında huzur bozmaya kalkarsanız bunu izah edemezsiniz. Bu çağrıyı yapanlar hatalarının altında kaldılar."