Dağköylü Fatma Çavuşu Yeğeni Dursun Tümer Anlatıyor

Milli Mücadele Kahramanı Dağköylü Fatma Çavuş'u yeğeni Dursun Tümer Arş. Yazar Ahmet SEVEN'e anlattı:

 Milli Mücadele Kahramanı Dağköylü Fatma Çavuş'u yeğeni Dursun Tümer Arş. Yazar Ahmet SEVEN'e anlattı:

Fatma Çavuş'un Kızkardeşi Ahuzerin oğlu Dursun Tümer (82) Milli Mücadele zamanında 19 mayıs İlçesine bağlı Dağköyde Rum çetelere karşı çetinmücadeleler veren teyzesi Fatma Çavuşu  Arş. Yazar Ahmet SEVEN'e anlattı:

Dursun Tümer'e Teyzesi Fatma Çavuşu sorduğumuzda gözleri nemleniyor. Başlıyor anlatmaya; "Ben Fatma Teyzemin Kardeşi Ahuzerin oğluyum. Fatma Teyzem beni evladı gibi severdi. Ben de onu çok severdim. Onunla ilgili hatıralar anlatıldıkça hep gurur duyarım. O günleri bize kendisi anlatırdı.

Ben onun yeğeniyim


Fatma Teyzemin annesini (Selime ninem) vurduğu iddiaları doğru değildir. Bu söylenti teyzem hayatta iken de vardı. Duyunca öfkelenir itiraz ederdi. Selime Ninem çatışma sırasında vurulmuş fakat bunu vuran Teyzem değilmiş. Ben bunu bizzat kendi ağzından dinledim;


Dursun Tümer devam ediyor anlatmaya;  'Eskiden buğday yok, mısır somağını öğütüp ekmek yapıyorlardı. Fatma Çavuş, annemin ablası idi.  Kocası (Hasan ? 1916) seferberliğe gitmiş bir daha dönmemiş. Kuşanır ata biner civar köyleri gezerdi. Erkek gibi bir kadındı,çiftçilik yapardı.  Belinde silahı ile etrafta gezinirdi. Onun yanında öyle boş ve laubali konuşma yapma cesaretini kimse gösteremezdi. Çepinler köyüne gidip çarık ustasına çarık yaptırırdı.


Kurtuluş savaşında büyük kahramanlıklar gösterdi. Çetelerin köyü basacağı ihbarını alan Fatma Çavuş, köylülere; "Bu gece Rumlar tarafından köyümüz işgal edilecek" bilgisini vermiş, köylüler geceden hazırlık yapmıştır. Orağını alan, baltasına kapan herkes pusuda bekliyor. Fatma Teyzem Rumlara karşı büyük mücadele vermiş. Değirmengüney'de Rum, Engiz'den gelirken tepede Rum, Karagöl köyleri, Esentepe hepsi Rum. Bir tek Türk köyü olarak bizim köy kalmış. Bunların arasında en çok Değirmengüney köylerindeki Rumlar baskın yaparmış. Fatma Teyzem üç yol çatına topraktan mevzi yapıp, üzerini de kapatmış. O bölgeden gelen Rumlara müdahale etmiş. Hiç kimsenin geçmesine izin vermemiş.


Annesini vuran teyzem değilmiş

Bir gün tüm Rum köyleri birleşip baskın yapmışlar. Fatma Teyzemin evini ateşe vermişler.Nenem bakmış evi ateş sarmış. Annem, iki teyzem çıkmışlar evden. Nenem ahırdaki hayvanları kurtarmak için bıçağı kapıp ahıra koşmuş. Teyzem de görüyor mevziden. Annesine sesleniyor; 'Anne bırak hayvanları kaç' Bir kaç tanesinin ipini kesmiş, hayvanlar sırtları alevler içinde bağrışarak kaçmışlar. Nenem ahırdan çıkınca, ışık da büyümüş ya; onu görüp orada vuruyorlar. Fatma Teyzem,devletin verdiği iki silahla Rumların üzerine ateş yağdırmış. Girdikleri evlerden ne bulursa almışlar. Giderken evleri ateşe vererek kaçmaya başlamışlar. Teyzem sabah olup etraf ışıyınca ortalığı geziyor. Bakıyor ki annesi (Selime ninem) ölü olarak yerde yatıyor. O gece hem çetelerden hem de bizden çok zayiat verilmiş.


Dursun Tümer'in,teyzesi Fatma Çavuş'un ağzından aktarmasına rağmen Dağköy'de hala annesini de çatışma sırasında onun vurduğuna inananların sayısı da bir hayli fazla. 

Çete Resini vurun Ali Asal'da bir kahramandır

Köyümüzden çıkan İşadamı Avni Asal'ın babası Ali amcayla karşılaşan çete başı köylülerin nerede olduğunu soruyor. O da Rumca olarak ben Rumum, filanca Rumun çocuğuyum diyor. Çete başı silahını omzuna takıp köye doğru yönelince silahını ateşliyor ve Çetebaşını oracıkta vurup öldürüyor.  Teyzem o yıllarda verdikleri mücadeleyi anlatırdı bize.


Teyzem TBMM'nin verdiği rütbeyi almaya gidemedi

Dursun Tümer, "Teyzem Fatma Çavuş TBMM tarafından Ankara'ya çağrılmış fakat imkânı olmadığı için gidememiş. O günlerde ayrıca hasta olduğunu ve gözünün almadığını söylerdi.  Sonradan ona çavuşluk unvanı vermişler. O tarihten sonra yapılan başta Cumhuriyet Bayramı kutlamaları olmak üzere Milli Bayramlara katılması için Samsuna davet ediliyordu. O da elbiselerini kuşanıp gidiyor at üstünde geçit merasimine katılıyordu. Vefatına kadar bu durum böyle devam etti. Yaşarken Samsun Valiliğinden ziyaretine gelenler olurdu. Hayatı büyük zorluklarla geçti.  Köyün içinde küçük bir baraka yaptırdı ve orada da vefat (1963) etti.

Teyzemle hep gurur duydum

Dursun Tümer anlatmaya devam ediyor; "Fatma Çavuş üç kız bir erkek olmak üzere 5 kardeştir.  Birisi benim annem Ahizar,diğerleri Elif, Behiye, Fatma ve Hüseyin. Fatma teyzemin eşi Hasan eniştem askerden dönmemiş. Fatma teyzemin çocuğu olmamış. Eşi vefat edince kendi babasının evine dönmüş. Ölünceye kadar bir daha da evlenmemiş. Dağ köyünün etrafında bulunan diğer köylerde Rumlar yaşarlarmış. Seferberlik dönemine kadar birbirlerine pek zarar vermezlermiş. Ama seferberlik döneminde Rumlar Dağ köyündeki Türklere sık sık baskın yapmaya başlamışlar. Fatma teyzemin annesi olan Selime Ninemi Fatma teyzemin gözleri önünde vurmuşlar. Fatma teyzem o yıllarda Rumlara karşı verilen mücadelenin önderi olmuş. Başta köy kadınları olmak üzere köyde kalan kim varsa hepsini bu saldırılara karşı yetiştirmiş. 10-15 yıl kahramanca mücadele vermiş. Rum çetelerinin korkulu rüyası haline gelmiş. İsmini duyan bile ondan çok korkarmış. Teyzem yeğeni Musa Yalçını (Ağabeyinin oğlu) okutarak Orman memuru olmasını sağlamış. Onu Rabia isminde bir bayanla evlendirmiş. Zaman zaman yeğeninin yanında kaldığı olurdu. 


31.01.2017 21:31:05