O aynı zamanda dünyanın çeşitli coğrafyalarında ezilen halkların da umudu oluyor.
Ortak kanaatleri bir gün bize de bir Tayyip Erdoğan gelir ve zalimlerden hesap sorar diyorlar.
Sosyal medyada paylaşılan bir gerçek var.
Menderesi astılar, Özalı zehirlediler. Erbakanı yediler...
Fakat bu milletin çocukları Recep Tayyip Erdoğan'ı kimseye yedirmeyecek...
Batı'da ki anlayışta bundan farklı değil.
Onlarda böyle bir lidere sahip olmanın hasretini çekiyorlar.
Onlarca yıl sömürmeye, gaspetmeye, kendilerine ait olmayan malları ülkelerine alıp götürmeye alışmış, kendilerinden olmayanları köle gibi kullanmış batıl zihniyet Erdoğan gibi bir lider karşısında bocalıyor.
Daha önce denedikleri kirli oyun ve tezgahları devreye koyuyor.
Tarihimizi tahrip eden, gençliğimizi tüketen emperyalist güçler milletimizin birbirine bağlılığı karşısında gücünü kaybetmenin tedirginliğini yaşıyorlar.
Elbette korkuları yalnız bu durumlardan ibaret değil.
Ezilen toplumlara örnek olur düşüncesiyle korku ve endişesi ile çırpınışlarını sürdürüyorlar.
İşte bu yüzden bir gün gerekir anlayışı ile içeride hainleri besleyip büyütüyorlar.
Zira bir mermi yapamayacağını bir hainin yapabileceğini çok iyi biliyorlar.
Modern savaş gerçeğinde de namluya yetiştirdikleri hain insanları yani et ve kemiği sürüyorlar.
Bu bağlamda kendilerine yardımcı bulmakta da zorlanmıyorlar.
Son olaylarda gördüğümüz ve bu durumu en iyi şekilde ifade eden ile mankurtlaştırılmış insanları kullanıyorlar.
Kısacası daha evvelden parası ödenerek satın aldıkları hainlerine güveniyorlar.
Göz diktikleri toplumların hafızalarını boşaltarak onlara kendi oyunlarını yüklüyorlar.
Doğu'dan batıya ezilmiş müslümanların evleri dükkanları işyerleri ve sokaklarına Recep Tayyip Erdoğan posteri asmaları boşuna değildir.
Bugüne kadar Batıyı hiçbir şey bu kadar korkutmamış telaşa düşürmemiştir.
Onlar Türk Milletinden hep kendi önlerinde eğilen el bağlayan daha ağızlarından çıkmadan tüm isteklerine onların istediği gibi cevap veren liderlikten uzak yöneticiler arıyor.
Yüzlerini batıya dönerek bu millete yön vermeye çalışanların zihniyetleri belli olmuştur.
Bunlar kendi kendilerini ifşa etmişlerdir.
Kimlerin ekmeğini yemişlerse onun şarkısını söyledikleri ortaya çıkmıştır.
Dolayısıyla batıl güçler ellerindeki tüm kartları oynamaya kalkışmışsa da oyunları tutmamıştır.
Yine ancak başkalarından talimat almaya alışanların yaptığı işi sıralamayı bozmadan yapmaya kalkışanlar ülkemizde olup bitenleri batıya şikayet etmeye kalkışmışlardır.
Yakın zamana dek dik duran eğilmeyen varlığımızı tanıyacaksınız kendi kararımızı kendimiz alırız diyebilen bir lider görmemiş olanlar hele ki başkalarının yandaşlığına soyunanlar bu tavrı hazmedemeyip içlerine sindiremeyişleri normaldir.
Çünkü bugüne kadar her şeyi onlar biliyor, onlar yön veriyor onlar yönlendiriyordu.
Bu millet Recep Tayyip Erdoğanla birlikte bu gerçeğin farkına varmıştır.
Tartışmasız o bir liderdir.
Hem de Dünya lideridir.
Ona bu kimliği veren de yeniden uyanış ve dirilişe geçen Türk Milletidir.
Bunu kavrayabilmenin ölçüsü de başkaları tarafından ipotek altına alınmamış bir akla sahip olmaktır.
Recep Tayyip Erdoğan ezilenlere karşı sesini çıkartıp batıya hesap sordukça sesi içimizdeki tenekelerden geliyorsa bu içi boşluğun ve sarhoşluğun gerçek bir ifadesi değilde nedir?
07.02.2017 22:33:27