CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLARKEN

CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLARKEN

AHMET SEVEN

Cumhuriyete giden yolda ülkemizin içerisinde bulunduğu şartları bir kez daha hissetmeli ve yaşamalıdır.

Osmanlı İmparatorluğu dört bir yanda çarpıştığı savaşlarda yüzbinlerce şehit vermişti. Giden gelmiyor, gelenler pek fazla yaşayamıyordu.

Yalnız insanımız değil bütün canlılar bitkin ve çaresizdi.

Her evden ağıt sesi yükseliyor analar bebelerini babasız büyütmek zorunda kalıyordu.

Anadolu kadını dul, çocukları yetimdi.

Cephede düşmana, içeride çetelere karşı mücadele vermek zordu.

O yıllarda köyleri basan çetelere karşı mücadele vermek onlarla çarpışmak Türk kadınına kalıyordu.

Zira o kadınların kocaları cephelerde savaşıyor, bütün bunların yanısıra tarlalar ekilmeyi, hayvanlar bakılmayı, bebeler büyütülmeyi bekliyordu.

Bu dönemde Anadolu’da her bir canlının ıstırapla inleyişi adeta birer dua hükmündeydi.

Türk kadının görevi bunlarla bitmiyor cephedeki askerimize erzak, giysi, cephane götürmek zorunda kalıyor, Nene Hatunun izinde yürüyen Fatma Çavuşlar, Şerif Bacılar,Domaniçli Haticeler… Ve daha binlercesi kahramanca mücadele veriyorlardı.  

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’ya geçip Milli Mücadeleyi başlatması bu çileli Anadolu halkına büyük bir güven ve cesaret kazandırıyordu.

Kuvayı Milliye Hareketinin başlatılıp ardından düzenli ordunun kurulması, birliğin sağlanması, Anadolu’nun yeniden inşası ve Cumhuriyete giden yol…

Bu süreç oldukça zor ve çetindir.

Zira Cumhuriyete giden yol kararlılık, cesaret ve güven istiyordu.

Zafer için kanını canını vererek bedel ödeyen ve Milli Mücadeleyi kazanan bu millete bir armağan verilmeliydi.

Yönetimde söz sahibi yapılmalıydı.

Onuru yeniden iade edilmeliydi.

İşte Cumhuriyet böyle bir armağandı.

Ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu millete kazandırdığı Cumhuriyetin 95. Yılını gururla kutlamanın gururu içerisindeyiz.

Vatan için candan yardan geçen bu büyük millete Seçme ve seçilme hakkının kazandırılması da bir o kadar büyük zaferdir.

Mehmet Akif;

 “Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme,tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehid oğlusun,incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı”

O can alıcı mısralarında bu vatanın değerini ifade etmeye çalışır. Ve bu vatan yeryüzünün hiçbir yerinde olmadığı kadar Cennet vatandır. Bu millet yaşadığı bu toprakları işte böyle çilesini çekip bedelini ödeyerek kendine vatan yapmıştır.

Bu vesile ile başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere şehit ve gazilerimizi bir kez daha şükranla yad ediyor Cumhuriyetimizin 95. Yılını kutluyorum.