Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Teravih namazı sonrası inşallah bu geceyi milletimizle birlikte idrak etmeye çalışacağız. Faziletine inanarak ve karşılığını Allahu tealadan bekleyerek bu geceyi idrak edeceğiz. Peygamber Efendimiz özellikle bu gece şu duayı tavsiye etmiştir 'Allahım sen affedicisin, beni de affet Allahım'. Bizler de rabbimizden bu geceler hürmetine af ve mağfiret diliyor, ülkemizi her türlü fitne ve kötülüklerden muhafaza etmesini diliyoruz.
Tüm İslam aleminin feraha kavuşmasını temenni ediyorum. Özellikle ülkemiz milletimiz için birlik beraberlik dayanışma temennimizi tekrar etmek istiyorum. Allah birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi daim ve kaim eylesin.
Bugün burada ülkemizin dört bir köşesinden çok farklı alanlarda faaliyet gösteren STK'larımızın temsilcileri bulunuyor. Böylesine fedakar bir toplulukla beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Türkiye'nin vakıf ve gönüllü teşekküller noktasında ne kadar zengin ve münbit olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Sivil toplum devletin karşıtı değil bilakis tamamlayıcısıdır. Bir devlet ne kadar güçlü olursa olsun sivil toplum olmadan hedeflerini gerçekleştiremez. Ülkemiz on yıllardır terörle mücadele ediyor. Milletimizi olumsuz etkileyen bu sıkıntıları bertaraf etmek için devlet olarak çok adımlar attık. Kalkınma alanında yılların ihmalini gidererek Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya çok ciddi yatırımlar yaptık. Halkımızın yıllardır talep ettiği beklediği değişimleri gerçekleştirdik. Güvenlik noktasında polisimiz askerimiz güvenlik korucularımız aralıksız şekilde yürüttükleri operasyonlarla dağları sığınakları kampları terör örgütüne dar ediyor.
BU HASTALIĞI KANGRENE ÇEVİRMEDEN ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR
Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak gazilerimizin kanı yerde kalmayacak dedik ve kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bizim nazarımızda silahlı terör ne ise uyuşturucu terörü de odur. Son günlerde basın yayın organlarına yansıyan hatta bizim kendimizin de yol kenarlarında gördüğümüz yürek yakıcı manzaralar hala eksiğimiz olduğunu gösteriyor. Bu durum hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Her ne kadar Avrupa ülkelerinin çok çok altında da olsa bizim milletçe bu hastalığı kangrene çevirmeden çözmemiz gerekiyor. Bunun yolu da başta aile içinde olmak üzere her yerde okul ve medya gibi her yerde bununla mücadele etmek durumunda olup aile gibi hareket etmeliyiz.
Gençlerimizi ne Kandil teröristlerine ne de uyuşturucu terörüne teslim edemeyiz. Geleceğimize kast edenlere göz yummayacağız. Bize ömrünü bu ülke için bu millet için vakfeden bir gençlik lazım. Bu noktada da STK'lara büyük görev düşüyor. Bundan bir yıl önce 15 Temmuz gecesi ülkemiz tarihinin en büyük felaketlerinden birinin eşiğinden döndük. FETO ihanet çetesi mensupları tarafından başlatılan darbe girişimi milletimizin feraseti ve cesaretiyle başarısızlığa uğratıldı. Türkiye'nin bir daha böyle bir durumla karşılaşmaması için öncelikle bu örgüte mensup kişilerin gereken cezayı almalarını sağlamalıyız.
Onların şovlarına müsaade etmeyeceğiz. Meydanı bu alçaklara bırakmamak için süreç tamamlanana kadar mahkemeleri hem fiziki olarak hem de işlemler olarak çok yakından takip etmeliyiz. Gördüğümüz eksikleri ilgili birimlerimize bildirmenizi rica ediyorum. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nu tamamen bu iş için görevlendirdim. Başdanışmanlarım İstanbul ve Ankara'yı kendi aralarında paylaşmış durumda ve yargıyı takip ediyorlar. Bu bizim 15 Temmuz şehitlerimiz ve gazilerimiz başta olmak üzere milletimize karşı bizim borcumuzdur. Sizlerden de yükümüze omuz vermenizi istiyorum.
21.06.2017 23:59:59