Büyükşehir Masaya Vursun

Hükümetin Anadolu, Zeytinlik ve Kadıköy'de gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm uygulamasında isterse vatandaşlara Sıfır (0) bedel üzerinden daire verebileceğini belirten İlkadım Belediye Başkanı Demirtaş, "Madem bu işi yapıyoruz, siyasi otoritenin bele


 


İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş, Kavak İlçesi Büyükçukur Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin lokalinde düzenlenen kahvaltılı toplantıda İlkadım bölgesinde gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm hakkında uyarılarda bulundu. "İnanmadığım hiçbir şeyi söylemem"  diyen Başkan Demirtaş, kentsel dönüşüm hakkında şunları söyledi;

"Bu kentsel dönüşüm meselesinde kafaları karıştıran 2 tane olay var.

KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI

Birincisi yeni çıkan ve 5393 sayılı kanunun 73. maddesinde yapılan değişiklik ile Kentsel Dönüşüm yapma yetkisinin Büyükşehir Belediyeleri'ne verilmesidir. Bundan böyle ancak yetki devri ile diğer belediyeler kentsel dönüşüm çalışmaları gerçekleştirebilecekler. Şu anda biz Hastanebaşı mahallesindeki kentsel dönüşümü Büyükşehir Belediyesi'nden aldığımız yetki ile yapıyoruz.

AFET RİSKİ OLAN BÖLGELER YASASI

İkincisi ise biz bu işe başladıktan sonra çıkan 6360 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun?dur. Bu kanun can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları tahliye etme ve yıkım konusunda kentsel dönüşümü çağrıştırmakta ve gerektirmektedir.

HALK TARAFINDAN KARIŞTIRILIYOR

Şimdi bu 2 kentsel dönüşüm uygulaması halk tarafından karıştırılıyor. Bu iki kanun arasındaki farkı bir kere anlamamız lazım. Bu çok önemli çünkü biz Hastanebaşı Mahallemizde 6360 sayılı yasaya göre kentsel dönüşüm yapmıyoruz. Biz 5393 sayılı kanun uyarınca Büyükşehir Belediyesi'nden aldığımız yetkiye dayanarak yapıyoruz.

BİNALAR NEREDE OLURSA OLSUN YIKILACAK

İlk önce 6360 sayılı kanunu anlatalım ki, bizim diğer kanun uyarınca yaptığımız kentsel dönüşüm daha iyi anlaşılsın. Son çıkan 6360 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunile Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binalar nerede olursa olsun yıkılacak. İlyasköy'de de yıkılacak mı? Evet yıkılacak. Şu şehrin neresinde olursa olsun depreme dayanıksız olduğu tespit edilen binalar yıkılacak. Bu binalarla ilgili tespit yapıldıktan sonra tapuya şerh konulacak ve binalar satılamayacak. Tek tek binaların kimlik kartı olacak, belediyelere de görev verdiler dolayısıyla bize de bu görev verildi, biz de ekipler kurarak ilçemizdeki tüm binaları tarayacağız. Bu İlkadım Belediyesi'nin değil, devletin hükümetin 6360 sayısı ile çıkardığı bir yasa. Kanun hepimizi bağlıyor. Biz bunları tespit etmek zorundayız. Bizim kanun beni ilgilendirmeyecek şeklinde diyecek bir lüksümüz yok. Burası anlaşılmalı.

BENİM BİNAM SAĞLAM DİYE GÜVENME

Bu yasanın başka bir maddesinde ise bir bölgede depreme dayanıksız olan yada yangın olduğunda araçların sokulamadığı,afet durumlarında müdahale edilemeyen  bir alan varsa, burasının da riskli alan sayılacağı belirtiliyor. Yani bir evin kendi başına risksiz olması önemli değil. Bölgede risk varsa ve sizin evinizde o bölgedeyse yapacak bir şey yok. Çünkü yasa belediyelere o bölgeleri belirleyeceksiniz, bakanlar kurulu kararı ile o bölge komple yıkılacak diyor. Buradaki fark şu o bölge içerisinde depreme dayanıklı bina olsa bile tamamı komple yıkılacak. İşte bunun örneği de bizde Anadolu Mahallesi, Zeytinlik Mahallesi Kadıköy'ün bir kısmı.

DEĞER TESPİTİ YAPILACAK

Bu yasaların biz negatif yanlarını anlattık şimdi pozitif yanlarını anlatalım. Son çıkan 6360 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Yasa'da diyor ki, yıkılacak bölgedeki binaların değer tespiti yapılacak amortisman değerleri düşürülecek, ondan sonraki kalan bedel vatandaşa ödenecek.

DURUŞA MÜDAHALE EDİLDİ

Anadolu, Zeytinlik, Kadıköy mahallelerinde uygulanacak kentsel dönüşüme biz müdahale ettik ama işin esasına değil, duruşa müdahale ettik. Bir daha altını çiziyorum. Yıkılmasından çok yıkım sonucunda uygulanacak metotların takibinde rol alalım diye müdahale ettik.

İSTERSE 0 LİRAYA DAİRE VERİRLER

Şimdi bu yasa ile Bakanlar Kurulu'na şöyle bir yetki veriliyor. Bakanlar Kurulu isterse burada üretilen konutları, Sıfır (0) bedele kadar oradaki insanlara verebiliyor. Diyelim ki o binalar komple 100 bin liraya mal oldu, Bakanlar Kurulu isterse bunu alacağı karar ile misal 10 bin liraya verebiliyor. Bu işi yapan Büyükşehir Belediyesi Ankara?da baskı unsuru oluşturabilirse vatandaşımıza çok daha ucuza bu binalar verilebilir. Bizim de zaten arkada durmamızın sebebi o. Benim şahsen derdim şu; buralar yıkılacak yıkılmalı. Gerçekten 2 araç yan yana giremiyor sokaklara. Her hangi bir afette veya yangında çok tehlikeli bir durumda bulunuyoruz aslında. Gençler hep mahallemizi terk ediyor. Buralar yıkılsın ama insanlarımız mağdur olmasın. Bizim derdimiz bu. Şimdi burada dişinden tırnağından biriktirmiş 2 göz oda yapmış insanlarımıza en azından gerçek değerini vermek gerekir.

VATANDAŞ DEĞERİNİ ALABİLMELİ

Bu iyi anlaşılmalı. Örnek olarak veriyorum. Bu bölgede oturan Ahmet Bey'in 3 katlı bir gecekondusu var. Bu gün satmaya kalktı. 150 bin lira ediyor. Bundan aşağıya Ahmet Bey'e para verilmemeli. Artısı ayrı bir konu ama en azından Ahmet Bey binasının değerini alabilmeli.

MAĞDUR EDEN UYGULAMALAR VAR

Burada şöyle bir risk var. Efendim buradan imar geçmedi yüz 40'ı imara gidecek. Adamın 100 metrekare yeri vardı 40 metresi de imara gitti kaldı 60 metrekare. Bina amortisman değeri bilmem ne orada da kuşa döndü. Ahmet Bey'in 3 dairesi vardı kendine göre, oğlu kızı orada kafasını sokabiliyordu. Şimdi bunların hepsi yıkılıp, karşılığında 1 daire dahi alamayıp ortada kalma riski taşıyor. İlyasköy'deki yol ile Hastanebaşı'ndan geçen yolda bu oldu. Vatandaş mağdur oldu.

BÜYÜKŞEHİR MASAYA VURMALI

Şimdi biz de diyoruz ki, kardeşim yasa madem böyle yetkiler vermiş Bakanlar Kurulu'na o ki siyasi otoritenin elindedir bu. Büyükşehir Belediyesi de siyasi otoritenin belediye başkanıdır. Madem bu işe kalkışıyoruz, o zaman masaya vuracak buradaki insanları mağdur etmeden bu işi çözecek. Bizde işin arkasında olacağız. Şu anda iyi niyet belirtileri de var yok değil. Zaten iyi niyette olsun olmasın istemiyoruz.

UYGULAMADAKİ DİĞER İMKANLAR

Tabi burada  Anadolu, Zeytinlik, Kadıköy mahallelerini içine alan uygulamada şöyle bir imkan daha var,  oradaki insanları başka yere taşıyor, taşıma ücretini veriyor, 2 yıl boyunca kirasını ödüyor. Şimdi bu kolaylıklar var. Artı üzerine bir de buradaki insanları mağdur etmeyen bir çözüm oluşturulursa bence sorun yok. Zaten püf noktası da orası.

İŞİN KENARINDAN KAÇMAK YOK

Şimdi bizim endişemiz şu. Yani endişe duyduğumuz için muhalefet yaptığımız şey şu; özüne itiraz etmiyorum dikkat edin kanuna öyle bir madde koymuşlar ki, işi yürüten belediye veya bakanlık ihale olmadan firmayı çağıracak gel kardeşim burayı sana verdim diyecek. O zaman ne olacak, müteahhit gelecek kendine göre parayı nasıl kazanıyorsa şekillendirecek. İşte bu endişeyi taşıdığımız için muhalefet ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile iç içeyiz. Görüşüyoruz. Oradaki arkadaşlarımız da iyi niyetli başkanda dahil olmak üzere. Biz bu işin sürecini takip edeceğiz. Öyle işin kenarından kaçma yok.  İşi milletin memnuniyeti sağlanacağı, protokoller imzalanacağı sürece kadar biz işin takipçisi olacağız. Binayı o müteahhit yapmış, bu müteahhit yapmış bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren vatandaşımızın mağdur olmaması, kentsel dönüşümden memnun kalmasıdır. Sonuçta vatandaşı memnun ettikten sonra O'na 10 para mı kazandıracak, ötekine 20 paramı kazandıracak bunun hesabı bizde yok. Kim yaparsa yapsın.

DİKMEN VADİSİ'NDEN DAHA İYİ

Artı vatandaşımızın sadece binasının değerini almasını değil artı değerler kazanmasını istiyoruz. Çünkü Ankara'da bir Dikmen Vadisi var. Burası oradan daha da güzel olabilir. Burası şehrin giriş alanı olduğundan müthiş, çok kıymetli ve değerli bir alan haline gelecek. Planlar henüz hazır olmadığı için gözümüzde canlandıramıyoruz ama plan çalışmaları bitince göreceğiz.

ALEYHİMİZDE PROPAGANDA YAPIYORLAR

Gelelim Hastanebaşı Mahallesi'ndeki meseleye. Bu 6360 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Yasa'dan biz yararlanamıyoruz. Bakanlar Kurulu?nun verdiği destek burada Hastanebaşında yok. Bir yerden bir yere taşıma ücreti yok. Kira bedeli ödeme yok. Bize istekler geliyor. Belediye kiramızı karşılasın diye. Biz orayı yüzde 30'a müteahhide veriyorsak, bize verdiği kirayı bu sefer hesaptan düşecek. O nedenle bizde diyoruz ki bu tip şeylere girmeyelim. Biz ne alacağımızı ne vereceğimizi tam karşı karşıya koyalım. İşi düzgün yapalım. Bunu birebir anlatıyoruz. Şu anda yüzde 38'deyiz. Yüzde 50'yi geçmek istiyoruz. Biz büyük çaba gösteriyoruz ve buralardaki insanlarımızın bize dua edeceklerine inanıyoruz. Buranın şöyle bir önemi var. İstenildiği zaman yapıldığını gösterme adına çok önemli bir gösterge ve bu da bazılarını rahatsız ediyor. Böyle bir gerçekte var. Yani olmasa daha iyi diye propaganda da yapıyorlar biz farkındayız. Biz oradaki insanlarımızı ikna edersek bu iş başarıldığı zaman nasıl yapıldığı da görülmüş olacak.


19.02.2013 13:37:10