Bir koltukluk Dava Adamlığı

Küçük adamların büyük laflar ettiği bir dünyada mutlaka bir dengesizlik vardır. 

 

İnsan tutabileceği söze ve taşıyabileceği yüke talip olmalıdır.  

 

Kelimelerde para gibidir. Kelimeleri konuşurken parayı da harcarken dikkat etmelisiniz. İkisi de israf etmeye gelmez.

 

Kelimeleri israf ederseniz kafanızı, paranızı israf ederseniz kasanızı boşaltmış olursunuz. 

 

Son yıllarda önüne gelen  'Dava' kelimesini kullanırken, koylayca dava adamı olunabilceğini zannederek kendilerine de 'Dava adamı' kimliği biçiyor.

 

Bir söz vardır: "Deniz kendinden alınanı bir gün mutlaka geri alır" der.

 

Aynı zamanda 'Deniz kendinden olmayanı kıyıya atar'

 

Dava da deniz gibidir kendinden olmayanı mutlaka bir gün kendi dışına atar.

........

Layık olmadıkları halde dava adamlığına bürünenlerin maskesi menfaatlerine dokunulunca düşer.

 

Koltuk sevdasına düşmüş bir gönülde hak davası yaşamaz.

 

Zira çoğunun seçimden seçime bir koltuk davası uğruna nelerden geçtiğine şahit oluyoruz. 

 

Ortada ne dava kalıyor ne de dava adamlığı...

 

Hatta çoğu hırsına hakim olamayıp davalarına karşı bayrak açıyor.

 

Bir anda her şey mübah olyor. 

...............

Ben varsam her şey var yoksam yok anlayışı ile hareket edenlerin içerisinde yaşadıkları topluma sunacakları ne olabilir?

 

Dava ve Dava adamlığı sıradan olmadığı gibi sıradan insanların taşıyabileceği bir yük değildir. Taşıyamayacak olan kendine yakıştırmasın.

....................

Tarih dün olduğu gibi bugün de kolay insanlarla zorlu yollara çıkılamayacağını bir kez daha göstermiştir.

 

Çıkarına dokunduğunuzda hemen karşınıza geçip size kılıcını çeken basit insanlar görmeniz mümkündür. 

 

Hatta düşmanınızın yapamadığını bile yapabilecek kadar ileri gidenleri de...

 

Olur mu evet; Eğer dava ve dava adamlığı bir koltukluk seviyeye düşmüşse olur. 

 

Hele de bugünlerde.

 

Son bir cümle: Dava değişmez, değişen insanlardır!

 

-------------

AIhmet SEVEN-Samsun Bülten

 


07.02.2024 21:28:21