Kazananlar bunu pek bilmez.
Kaybedenlere sormanız yeterli.
Günlerce sarhoş gibi kala kalırsınız.
Sokaklara insan içine bile çıkmaya zorlanırsınız.
Şu anda kazanıp makam koltuğuna oturanlar kazanmanın sarhoşluğuyla bunu pek anlamazlar.
...........................................
İlk günden başlayan hayırlı olsun ziyaret trafiği aylarca sürer.
Sanırlar ki bu ziyaretçiler sizin için geliyor.
Adınız sanınız kim olduğunuz kimsenin umrunda değil.
Gelenler siz başkan olduğunuz için geliyor.
Yerinizde birbaşkası da olsa aynı şey olurdu.
Her davul zurna çalınan yerde düğün var sanmayın.
Neyse bunları geçelim.
..................................................
Başkanlar!
Yerel seçimlerin üzerinden tam beş ay geçtiğinin farkında mısınız?
Aday adayı iken taşıdığınız kimliği kişiliği şahsiyeti sakın değiştirmeyin desem de sizi kendinize bırakmazlar.
Etrafınızı saran etten duvar buna izin vermez.
Geçmişte yaşanan güç zehirlenmesi sizi de etkisi altına alır.
Yusuf Hemedani'nin dediği gibi:
"Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen ; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu!"
Unutma ki! kazananın etrafında binlerce insan bulursun, kaybedenin yanında kimse kalmaz.
"Kazanırsan hep birlikte gülersin, kaybedersen yalnız başına ağlarsın" demişler.
Kaybetme!
......................................
Herkes öyle zannetse de seçimler sandıkta kazanılıp sandıkta kaybedilmiyor.
Seçimler samimi dostlarını kaybettiğin gün kaybediliyor.
Bunu da geçelim.
Pardon ne demiştik?
Yerel seçimlerin üzerinden 5 ay geçti.
Yani geriye 4.5 yıl kaldı.
...................................
Belediye başkanları!
Bir önceki başkandan farkınız olmalı.
Eğer aynı şeylere devam edecekseniz sizin oraya gelmenize gerek yoktu.
Akıl böyle söylüyor.
Unutmayın yönetim ortak akıl işidir.
Ekip işidir.
Ekipte de liyakat aranır.
Bugünlük burada mola verelim.
Ve bu yazıyı da aha şuraya bir nasihat olarak olarak bırakalım.
(SÜREKLİ... DEVAM EDECEĞİZ...)