BASININ DÜNDEN BUGÜNE GERÇEKLERLE İMTİHANI
Ahmet SEVEN
İlhan Bardakçı Tercüman Gazetesinde yayınladığı köşe yazılarından oluşan Tarihten Bugüne isimli kitabında yazmıştı.
Bugünkü basının durumunu resmediyordu yazı.
Tabi o yıllarda da bugünden pek farkı yoktu.
Serzenişte bulunuyordu.
Haklıydı da. Gazete ve Gazeteci deyince bir kimlik şahsiyet güvenilirlik olmalıydı.
Yazısında diyordu ki;
....................
1814'teki savaşlarda, düşman orduları Paris kapılarına kadar gelip dayandı. Bu esnada Napolyon, imparatorluk tahtını bıraktı ve hemen ardından 20 Nisan 1814'te Elbe Adası'na sürgüne gönderildi.
Bir ara sürgünden kaçarak tekrar Paris'e gelerek kuvvet toplayan Napolyon, 7 Mart 1815'te tahtına geri döndü.
Napolyonun sürgün olduğu Elbe adasından kaçtığını öğrenen Fransız basını manşetini atmıştı:
"Azgın boğa iplerini kopardı"
Fransaya yaklaştığını öğrenince manşet daha da değişmişti:
"Kahramanımız dönüyor"
Ve Napolyon gelip tahtına oturunca attığı manşet daha da farklıydı:
"Oh çok şükür Kahramanımıza kavuştuk
...........
Basın dediğimiz şey dünden bugüne pek değişmemişe benziyor.
Bugün de yine aynı.
Bakış aynı bakış.
Zihniyet değişmeli diyoruz ya.
Zihniyetin şahsiyetle sıkı bir bağı vardır da ondan.
Kaybedenin yanında kimse olmaz.
Kazanan daima kahramandır.
Kaybettiği gün bütün suçlar yüzüne çarpılır.
Herkes eline aldığı bir taşı atmak için gelir.
Kaybedenin tarihini kazanan yazar.
Şahsiyet başka bir şey.
Çok başka.
01.04.2019 15:16:00