Erdoğan ve ekibinin günlük çalışma stratejisine dair sahne arkası (back stage) bilgisi paylaşayım... Çünkü Erdoğan’ın yakın ekibinin nasıl çalıştığı çok merak ediliyor. Başbakan’ın muazzam enerjisi ve bununla paralel gelişen yoğun çalışma temposu var. Dünyadaki herhangi bir liderin böylesine dolu ajandası olduğunu sanmıyorum. Günde en az 2-3 toplantıda konuşuyor, kabulleri oluyor, bakanları ve belediye başkanlarıyla görüşüyor, her gün mutlaka sürpriz gelişmeler meydana geliyor ve program değişiyor.
Hatta bunların arasına bazen yurt içi ve yurt dışı seyahatlerini sıkıştırıyor. Yakın ekibi açısından Erdoğan’ın temposuna ayak uydurabilmek kolay değil. Yanında ancak bu dinamizme dayanabilenler kalabiliyor. Erdoğan yerinde duramayan bir lider olduğu için ekibi de adeta “mobil başbakanlık” formatında görev yapıyor.
Çekirdek ekipte Hasan Doğan, Mustafa Varank, Lütfullah Göktaş, Kayhan Özer gibi isimler var. Ayrıca iki önemli danışmanı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan ve Mücahit Arslan, Erdoğan’ın her an ulaşabileceği mesafedeler. Erdoğan televizyon yayınları öncesinde de danışmanlarıyla kısa bir görüşme yapıyor ve hangi mesajların üzerinde daha çok durulacağını belirliyor. Uluslararası tecrübesi olan gazeteci Lütfullah Göktaş medya iletişimi açısından öneriler sunarken, Yalçın Akdoğan kamuoyu algısı ve siyasi konularda taslak çerçeve belirliyor.
Soğukkanlılığı ve mütevazı kişiliğiyle tanınan Mücahit Arslan da Başbakan’ın her konuda görüşüne değer verdiği bir çalışma arkadaşı. AK Parti’de medya ve iletişimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Milli Eğitim eski Bakanı şimdi Parti Sözcüsü Doç. Dr. Hüseyin Çelik siyasi birikimi ve pratik analiz yeteneğiyle bu ekibin vitrindeki isimlerinden. Başbakan’ın yurt dışı seyahatlerinde bulunan ekonomiden politikaya önemli toplantılarını izleyen sümeyye Erdoğan’ın, iyi eğitimi ve çok boyutlu ilgi alanlarıyla Başbakan’ın en önemli yardımcılarından biri haline geldiğini gözlemliyorum.