Beyin kanaması geçirdiği için uzun zamandır sağlık sorunu yaşayan kardeşim Namık Azgın'ın vefat haberini öğrenmenin ifadesi güç üzüntüsü içerisindeyim.
Onu 90'lı yılların başından beri tanırım.
O benim gözümde ve gönlümde bir kardeş ben de onun gözünde gönlünde ağabeydim.
Aslında o herkese karşı aynı samimiyeti taşıyordu.
Gönlü sevgi ve muhabbet dolu bir insandı.
Altınova Gazetesinde çalışmaya başlamıştı.
Altınova Gazetesinin sahibi Bilal Hoca'yı (Murtezaoğlu) çok seviyordu.
Birbirlerinde hiç ayrılmadılar.
Namık Azgın'da ajanslarda çalışsa bile Bilal Hoca'yı bırakmadı.
Ahde vefalıydı.
Bilal Hoca'da adam gibi adamdı.
Sevgi ve saygı yanyana gelince kopmak olmuyordu.
Samsun Yazarlar Derneğini kurunca Namık Azgın Samsuna gelip üye olmuştu.
Din vatan millet bayrak sevdalısıydı.
Gösterişsiz saf temiz duygular içerisindeydi.
Onu tanıdığım yıllarda sık sık Bafraya giderdim.
Namık Azgını görmeden sohbet etmeden geri döndüğümü pek hatırlamıyorum.
Onu da herkes severdi. Zira o herkesi severdi.
Bilhassa gazeteci arkadaşları yanında itibarı vardı.
Denge adamdı.
Hiçbir zaman kuru kavgalara girmedi.
Girmeyi de sevmezdi.
Ekmeğini yediği işini yapmayı severdi.
Bafra yalnız bir gazetecisini değil, adam gibi adam dediğimiz bir insanını da yitirdi.
Hem de yeri doldurulamaz dediğimiz insanlardan birisini.
Rabbim geride kalan yakınlarına sabır versin.
Hayat böyle bir şey işte.
İnsan bir meyve gibi dalından kopup düşüyor.
Ve ardından dallar kırılıyor.
Sevenleri olarak kırık dallar gibiyiz.
Namık kardeşim yürek parçası, biz senden razıydık. Hakkımızı helal ediyoruz. Sen de hakkını helal et.
Allah'ım sana rahmet eylesin mekânın Cennet olsun.
İnşallah Bafra Belediyesi senin adını yaşatmak üzere bir sokağa ismini verir.
Sokak yoldur.
Sen güzel yoldaydın, hep öyle yürüdün.
Ve seni yollarda unutmaz.
Ne diyeyim. Sevenlerinin başı sağ olsun kardeşim.
Biz seni unutmayacağız.
Sen de bizi unutma.
20.04.2017 10:33:40