Güreş sadece spor olsun diye yapılmaz.
Maksadı vardır.
O mertlik yiğitlik ve kahramanlık sporudur.
Güreş, eline beline diline bileğine kavilik demektir.
Edep ve adap bu sporda zirveye çıkmıştır.
Pehlivan, başarılarıyla tarihe geçer, kahraman olur.
Onun adına yazılan her satır tarihe mal olur.
Hani bu milletin ferdi için cephede asker sınırda rençber deniliyor ya...
İşte pehlivan bu ifadeyle öyle örtüşüyor ki...
Türk Yurdunda asırlardır gençlere pehlivanlar örnek gösterilmiş ve öncülük yapmıştır.
O yalnız güreş yapmakla kalmamış ok'ta, gülle de atmıştır.
Zaten bütün spor dallarını bünyesinde barındıran tek spor dalı da güreş değil midir?
Yakın tarihimize baktığımızda Osmanlı'da Güreş Tekkelerini görüyoruz.
Pehlivanın bileğine güçlü olduğu kadar ilmine de güçlü olduğunun delilidir bu.
Güreş bu milletin milli davasıdır.
Güreşi yazmak ise büyük bir davaya hizmet anlamını taşır.
Her sporun yazanı çizeni vardır da son yıllarda güreşi yazıp konuşanın sayısı oldukça azdır.
Halbuki geçmişte yazılanlar olmasaydı bugün o kahramanları nereden bilir öğrenebilirdik?
Bu spor yalnız çayırda ve minderde icra edilmekle kalmamalı, mutlaka yazıyla tarihe şahitlik ederek gelecek nesillere de aktarılmalıdır.
Güreşe ve güreş davasına emek verenlere minnet borcumuz vardır.
Bu vesile ile güreşi yazan bize birikimlerini aktaranları bir kez daha şükranla yad ediyorum.
Tarihe güreşten not düşebilmek dileğiyle...
30.10.2020 16:55:00