İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’deki grup toplantısında Gezi isyanına kalkışanları överek konuşmasını 1908’de Sultan 2. Abdülhamid'e karşı isyan eden komitacı İttihad ve Terakki zihniyetinin sloganlarıyla bitirdi.
Sözde milliyetçi iddialarla halkın karşısınna çıkan İYİ Parti lideri Akşener konuşmasında “Bugün bu yüce Meclis'in çatısı altında buluşabiliyorsak bunu 102 yıl önce bir araya gelen o kutlu iradeye borçluyuz. Bugün, meselemiz, Osman Kavala değildir. Çünkü Osman Kavala, mevcut yasalarla, zaten aklanmış, mahkeme bile bunu kabul etmiştir. Bugün meselemiz; milletimizin her bir ferdinin, kısıtlanamaz, devredilemez, engellenemez temel haklarının, hürriyetlerinin, insanca yaşama arayışının ve buna dair umut ve hayallerinin elinden alınmasıdır. Bugün meselemiz; istibdat karşısında, hürriyet için dik durabilme meselesidir. Parola vatan, işareti namus! Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm! Yaşasın hürriyet, adalet, müsavat ve meşveret!” ifadelerini kullandı.
Alparslan Türkeş'in Osmanlı İmparatorluğu’nu birkaç yıl içerisinde paramparça eden komitacıları ‘Hürriyet Kahramanları’ olarak gösterilen ve bugün CHP ve İYİ Parti'nin mirasçısı olduğu İttihad ve Terakki zihniyetini anlattığı video günümüze de ışık tutan ibretlik mesajlar barındırıyor.
İşte Alparslan Türkeş'in o sözleri;
"KOMİTACILIKLA DEVLET ADAMLIĞI FARKLI ŞEYLERDİR"
Konuya Adriyatik denizine kadar uzanan Osmanlı hâkimiyetinin sınırlarını çizerek başlayan Türkeş "İttihad ve Terakki'nin yönetime gelmesinden, (1908) 1918'e kadar Anadolu da işgâle uğramıştır, Anadolu da tehlikededir. İşte İttihat Terakkî, işte Enver Paşa, işte Talat Paşa, işte Cemal Paşa. "Efendim, çok vatanseverdiler, çok dürüsttüler. Hırsız değillerdi, bilmem ne değillerdi." Ama komitacıydılar! Komitacılıkla devlet adamlığı farklı şeylerdir. Bize akıllı, ileriyi gören devlet adamı lâzım." ifadelerini kullanmıştı.
Başka çok misaller var. İttihat Terakkî fırkası var yakın tarihimizde. Enver Paşalar var, Talat Paşalar var, Cemal Paşalar var. Birçokları, "Efendim, bunlar çok beğenilir. Efendim, çok dürüst adamlardır.
"KOCA OSMANLI DEVLETİNİ YIKTIKTAN SONRA NEYE YARAR?"
Doğru adamlardır, şöyle adamlardır. Bak, Enver Paşa gitti Türkistan'da şehit oldu." Ama koca Osmanlı devletini yıktıktan sonra neye yarar?! 1908'de geldi, İttihat Terakkî iktidâr oldu. Onlar iktidâr olduğu zaman Arnavutluk Osmanlı devletine bağlıdır.
"BİZE AKILLI, İLERİYİ GÖREN DEVLET ADAMI LÂZIM"
Osmanlı devletinin sınırları Adriyatik denizindedir. Rumeli bizim elimizdedir; Selanik, efendim, Manastır, Niş, Kosova, hepsi bizim idâremizdedir. Libya ve Çad bizdedir. Yani sınırımızın bir ucu Afrika'nın ortasında ekvator çizgisindedir. Arabistan, Yemen bizdedir. Yani Osmanlı devletinin bir ucu Hint okyanusundadır 1908'de. On sene sonra 1918'de hepsi gitmiştir, Anadolu da işgâle uğramıştır, Anadolu da tehlikededir. İşte İttihat Terakkî, işte Enver Paşa, işte Talat Paşa, işte Cemal Paşa. "Efendim, çok vatanseverdiler, çok dürüsttüler. Hırsız değillerdi, bilmem ne değillerdi." Ama komitacıydılar! Komitacılıkla devlet adamlığı farklı şeylerdir. Bize akıllı, ileriyi gören devlet adamı lâzım.
"BU MÜCÂDELE ÇOK MERHAMETSİZDİR"
Milletini tanıyan, tarihini bilen kudretli devlet adamı lâzım. Kudretli insanlar olarak yetişmeliyiz. Bu dünya bir arenadır, bir yarışma arenası, bir mücâdele arenasıdır ve bu mücâdele çok merhametsizdir. Güçsüz olan, ayak altına düşene kimse merhamet etmiyor. İşte bakın Azerbaycan'a. Azerbacan'ın nüfûsu yedi buçuk milyon. Ermenistan üç milyon, silahlanmış. Bugün Azerbaycan'ın üçte birini, yüzde otuzunu işgâl etmiş Ermeniler, Ermenistan. Girdiği her yerde Türkleri öldürüyor, saldırıyor, her şeylerini alıyor.
"BİZ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ OLARAK BUNA KARŞIYIZ"
Sırplar Bosna'da aynı şeyi yapıyor. Eh Birleşmiş Devletler teşkilâtı var, Birleşmiş Milletler anayasası var, insan hakları evrensel beyannâmesi var. Her devlet altına imza atmış, Türkiye de imza atmış. İnsan hakları evrensel beyannâmesine imza atmışız. Birleşmiş Milletler'e üye olmuşuz, Birleşmiş Milletler anayasasına imza atmışız. Eh bunlar ne Birleşmiş Milletler anayasasını tanıyorlar ne insan hakları evrensel beyannâmesini tanıyorlar. Eh dünyada seyrediyor, kimse de bir şey demiyor, kimse de kılını oynatmıyor. Haa, burada aklımızdan çıkarmayacağımız bir şey var. Her yerde bunu anlatmaya çalışıyorum her zaman. Çok eski çağlardan beri maalesef dünyada daima bir eşkiya kanunu, bir haydut kanunu hükmünü yürütüyor. Bu eşkiya kanunu, bu haydut kanunu nedir? "HAK kuvvetlinindir kanunu!" Biz Müslüman Türk milleti olarak buna karşıyız. Biz "HAK kuvvetlinindir!" ilkesini kabûl etmeyiz, etmemişizdir. Bizim için HAK haklının olmalıdır. HAK haklıya verilmeli, HAK haklının olacak. Bizim benimsediğimz ilke budur. Ama gücün yoksa kimse senin hakkının saymaz, saymıyor!
29.04.2022 20:35:14