15 Temmuz darbe kalkışmasının üzerinden iki yıl geçti.
Bu büyük millet ciddi bir badireyi vatanseverliği sayesinde üzerinden atmaya başardı.
Bu uğurda Şehitler verdi.
Senaryo karanlık odaklar tarafından yazılıp içimizdeki hainlere oynatılmıştı.
Böyle büyük bir milletin bekası ve istiklaliyle oynamak kadar iğrenç bir hainlik olabilir mi?
15 Temmuz gecesi işte bunu denediler.
Ve bu milletin 7den 70e herbirinin birer asker birer nefer olduğunu unuttular.
Bu milletin vatan denilince nasıl kükreyip şaha kalktığını evladü iyalden, yardan candan geçtiğini hesaba katmadılar.
Evet bu milletin vatan denilince nasıl da gözünün karardığını başka hiçbir şey düşünmediğini akıllarına getirmediler.
Çünkü onlar akıl izan nedir yitirmişlerdi.
Vatana millete kastedecek kadar gözleri dönmüştü.
İşte bu büyük millet bir kendini büyük yapan sevdası sayesinde hainlerin oyunlarını başlarına çevirmeyi bildi.
Bununla da kalmadı.
Meydanları doldurarak günlerce canı pahasına nöbet tuttu.
Aynı nöbette ana baba oğul kız el eleydi.
Biri evine gitse diğeri orada kalıyordu.
Yeryüzünde bunu yapan ve yapabilecek başka bir millet yoktu.
Bu ihanetin üzerinden 2 yıl geçti.
Her geçen gün daha da tazelenerek yürekler de yaşıyor.
Dünya mazlumlarına şefkat eli olan ülkemizin istiklaline hançer vurmaya kalkışanlara karşı yeniden dirilişin adıdır 15 Temmuz.
Unutturmayacağız.
Tıpkı Japonların çocuklarına Hiroşima ve Nagazakiye atılan atom bombalarını gösterip unutturmadıkları gibi.
15 Temmuzlarda çoluk çocuk yaşlı genç meydanlarda olacağız.
İhanet gecesinde yaşanılanları tekrar hatırlayacağız.
Unutmayacağız.
14.07.2018 14:40:00