Muhtarı Cezaevinde unutmuşlar

Üç arkadaşın yanlışlıkla tutuklanarak cezaevine konulmalarını anlatan Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin ve Ali Çatalbaş'ın başrollerini oynadığı 'Pardon' filmi Samsun'da gerçek oldu.

ADALET HERKESE LAZIM ?
GAZETE GERÇEK ÖZEL HABERİ
 Ferhan Şensoy'un başrollerini oynadığı 'Pardon' filmi Samsun'da gerçek oldu. Boş yere 25 gün hapis yatan Kavak Muhtarlar Derneği Başkanı Niyazi Çelik'in yaşadığı hukuk skandalı yok artık dedirtti 

Üç arkadaşın yanlışlıkla tutuklanarak cezaevine konulmalarını anlatan Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin ve Ali Çatalbaş'ın başrollerini oynadığı 'Pardon' filmi Samsun'da gerçek oldu.  Filmin bu sefer ki kahramanı ise bir oyuncu değil. Mağdur Samsun'un Kavak İlçesi Muhtarlar Derneği Başkanı Niyazi Çelik. Çelik'in başına gelenler ise bu kadar olmaz dedirten türden.

KAYMAKAMLIK SİLAHI GETİR DEDİ BAŞINA GELMEYEN KALMADI
Köy demirbaşına kayıtlı silahın bir gün Kaymakamlık Özel Kalem Müdürü'nün kendisini arayıp silahı getir demesiyle hikayesinin başladığını belirten Niyazi Çelik, "Kaymakamlık Özel Kalem Müdürü köy demirbaşına kayıtlı silahların toplanması yönünde bir karar olduğunu, bu doğrultuda muhtarlar derneği başkanı sıfatımızdan dolayı demirbaş envanterindeki silahı da yanında getirmem ve diğer muhtarları da bilgilendirmem kaydıyla beni Kaymakamlığa çağırdı. Ben 19 Kasım 2014 günü köy envanterine kayıtlı silahı yanıma alarak Kaymakamlığa gittim. Yanımdaki silahla kapıdan içeri girmeye çalıştığımda güvenlikteki polis memuru üzerimde bir şey olup olmadığını sordu. Ben de köy muhtarı olduğumu, üzerimde silah bulunduğunu ve Kaymakamlık makamından bu silahın istendiğini söyledim. Memur da silahla içeri alamayacağını belirterek bana ruhsat sordu. Bu silah köy demirbaşına kayıtlı olduğu için ruhsata tabi değildir. Demirbaş envanteri listesi de yanımda değildi. 'Kaymakamlıktan alayım geleyim derken' bu sırada memur olayı Savcılığa intikal ettiriyor.  Bu sırada ben envanter listesini kaymakamlıktan alıp ibraz ediyorum ancak buna rağmen benim ruhsatsız silah taşımaktan dolayı ifademin alınacağı söyleniyor.  Silahı sadece Kaymakamlık tarafından istendiği için yanımda getirdiğimi, silahı taşımadığımı ve envanter listesinde olduğunu söylememe rağmen bana Savcılık Özel Kalemine yönlendirip beklememi söylediler" dedi.

ASKER GİBİ SAVCI BEY GELENE KADAR AYAKTA BEKLEMEM İSTENDİ
Buraya kadar her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen Çelik, "Savcılık Özel Kaleminin odasında misafir koltuğunda oturuyordum. Bu sırada savcı bey beni makam odasından kameralarla izliyormuş ve oturduğumu görünce memura telefon açıp benim ayağa kalkmamı söylemiş.  Yani savcı bey gelmeden o gelene kadar benden ayakta beklemem istendi. Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra odadan dışarı çıkmak istedim. Tam o sırada savcı beyle kapıda karşılaştık. Ve beni bir çocuğu azarlar gibi azarlamaya başladı.  Nezaketimi bozmadan kenara çekildim ve özür dileyerek buyurun efendim dememe rağmen azar olayı devam etti. Bana savunma hakkı dahi verilmeden kapıda bulunan asker ve polise benim gözaltına alınmam yönünde talimat verilince ben orada apar topar gözaltına alındım ve o geceyi nezarethanede geçirdim. 20 Kasım günü de Sorgu Hakimliği'ne tutuklanmam gerekçesiyle havale edildim ve ben o gün tutuklandım" diye konuştu.

SEN ZATEN DIŞARDASIN NASIL TAHLİYE TALEP EDERSİN?
21 Kasım'da Baro tarafından tahsis edilen avukat aracılığı ile Samsun 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne tutukluluğunun kaldırılması için itiraz dilekçesi verdiğini söyleyen Çelik, "Bu dilekçe ile gerek ruhsatsız silah bulundurma suçundan gerekse kamu görevlisine mukavemet suçundan tahliye ediliyorum. Bu tahliye evrakı hukuken cezaevinde de olsam bana ve avukatıma gönderilmesi gerekiyor. Ancak bu evraklar ne bana ne de avukatıma gönderiliyor. Ben de itirazımızın red edildiğini düşünerek suskun kaldım. Ta ki 17 Aralık'a kadar. 17 Aralık'ta tutuklu olduğum Samsun E tipi Cezaevi kanalı ile 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne bir tahliye dilekçesi gönderdim. 19 Aralık'ta bu dilekçe Hakimliğin önüne gidiyor. Bu dilekçeyi gören hakimlik ise benim zaten dışarıda bulunduğumu belirterek Kavak görevli savcılarını çağırıp bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun sonucunda hemen derhal tahliye edilmem yönünde karar çıkarılıyor ve ben 19 Aralık günü serbest kalıyorum. Yani 25 Kasım'da tahliye edilmişim ve cezaevinden çıkmam gerekirken yapılan bir yazışma hatası yüzünden ben 19 Aralık 2014 tarihine kadar cezaevinde kalıyorum. Yani fazladan 1 ay hapis yattıktan sonra bana pardon yazışma hatası olmuş deniliyor. Beni 25 gün özgürlüğümden mahrum ettiler" şeklinde konuştu.

CEZAEVİNDE UNUTULMUŞUM
Yaşadıklarının bir hukuk skandalı olduğunu ve Adalet Bakanlığı'na sorumlular hakkında şikayette bulunacağını kaydeden Çelik, "Kavak Kaymakamlığı Özel Kalem Müdürü'nün evet Muhtar Niyazi Çelik'i ben aradım silahı getirmesini ben söyledim demesine rağmen önce apar topar gözaltına alınıyorum. Sonra hukuksuzca tutuklanıyorum. Tutuklandığım yetmezmiş gibi tahliye kararına rağmen cezaevinde unutuluyorum.  Bu hukuksuzluğa sebep olanların hepsinden şikayetçi olacağım. Hukuken tutukluğum son bulmuş. Tahliye edilmişim ama cezaevinde unutulmuşum. Hukuken özgürüm ama fiziken cezaevindeyim. Adalet Bakanlığı'na şikayet edeceğim. Maddi manevi bütün haklarım için şimdi hukuk savaşı vereceğim" ifadelerini kullandı.  Çelik'in avukatı ise, yazışma hatası yüzünden fazladan 25 gün cezaevinde tutulmasının sorumluğunun tahliye kararı veren mahkeme ve cezaevi yetkililerinde olduğunu söyleyerek Çelik'in tazminat hakkının bulunduğunu belirtti.

Zelfi VURAL

GAZETE GERÇEK 


06.01.2015 15:16:43