Ahmet Hakan, ekranlarda görmezsek "Başına bir şey mi geldi acaba?" dediğimiz bir isim. Saatlerce yaptığı programı ve yazdığı köşe yazıları ile mutlaka bir şekilde gündemde. Peki nereden çıktı geldi bu adam? Hep mi böyleydi sonradan mı böyle oldu? Seviyor muyuz sevmiyor muyuz? Neler gördü yaşadı şu ahir zamanda? Bunların hepsini sadece soruyoruz...
Bilmeyenler için şöyle başlayalım: Hakan, Ahmet Bey'in soyadı değil, ikinci adı. Yani tam olarak Ahmet Hakan Coşkun demek daha doğru.
Necmettin Erbakan'ın evinde yapmış olduğu röportaj ve beyaz çorapları onun geçmişini bırakmayanlardan...
O dönem Erbakan yeni başbakan olmuş, Ahmet Hakan'da islami cenaha yakın bir gazeteci olarak başbakanla ilk röportajını gerçekleştirmişti. O günden sonra iki şey çok konuşuldu:
1- Ahmet Hakan'ın beyaz çorapları
2- Necmettin Erbakan'ın kızına talip olması (O iş olmadı)
Peki kimdi bu sakallı 'entel'?
Aslında cevap basit. Ahmet Hakan, İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirmişti. Yani dünya görüşünü, islam dininin etrafında geliştirmeyi tercih etmişti. Zaten onun gazeteci kimliği de yine aynı görüşe sahip kurumların içinde yeşerdi. TGRT'de muhabirken Kanal 7'nin genel müdürüne ulaşmış ve kendini kadroya dahil ettirmişti. Sonra Yeni Şafak, Sabah, Hürriyet ve CNN Türk geldi.
Onu Fatih'in küçük mahallelerinde arayanlar, Nişantaşı'nın butik kafelerinde buluyorlardı çünkü o artık değişmişti...
Yaşam tarzıyla, dünya görüşüyle ve her haliyle artık değiştiğini sadece onu tanıyanlar değil kendisi de söylüyordu hem de yüksek sesle. Bir zamanlar sonuna kadar savunduğu şeylerin artık karşısındaydı; üstüne üstlük çatır çatır da eleştiriyordu. İslami kesim onu sevmiyor, solcular onu kabul etmiyor, diğerleri de nereye koyacağını bilemiyorlardı. Kendi haline, bağımsız bir bohem olup çıkmıştı Coşkun. Kedisi bile vardı artık...
26.09.2017 22:27:56