Darbeye Karşı Demokrasi Platformu'nunKöln'deki Deutzer Werft meydanında organize ettiği miting, yerel saatle 15.00'te (TSİ 16.00), İstiklal Marşı ve Alman Milli Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türkler, Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi için Almanya'nın Köln kentinde bir araya geldi. Yaklaşık 40 bin kişi bayraklar ve pankartlarla Türkiye'deki darbe girişimini protesto etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın videokonferans ile katılımı ise Alman yargısına takıldı.
Darbeye Karşı Demokrasi Platformu'nun organize ettiği miting Köln'deki Deutzer Werft meydanında düzenlendi. İstiklal Marşı ve Alman Milli Marşı'nın okunmasıyla başlayacak olan miting için Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türkler meydanı doldurdu.
Mitingde 15 Temmuz'daki darbe girişiminde şehit olanların yanı sıra Paris ve Münih'teki saldırılarda hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Yaklaşık 100 derneğin destek verdiği Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'nde Almanca ve Türkçe ortak bildiri sunulacağı da açıklandı. Mitingde, ayrıca Münih ve Ansbach saldırılarında hayatını kaybedenler anıldı.
Almanya polisinin yaklaşık 40 bin kişinin katıldığını açıkladığı mitinge, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da katıldı. Almanya doğumlu Bakan Kılıç, Türk kökenli Alman vatandaşlarının Türkiye'deki darbeye karşı duruşlarını ortaya koyduklarını söyledi.
Her kesimden çok sayıda dernek ve sivil toplum kuruluşundan temsilcilerin katıldığı mitingde, Türk, Alman ve Avrupa Birliği bayrakları dalgalandı. Mitinge Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da videokonferansla bağlanması bekleniyordu ancak Alman Anayasa Mahkemesi, buna izin vermedi.
Kalın'dan Almanya'ya tepki
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Kalın, 'Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'ne Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın videokonferans yoluyla katılmasının engellenmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek "Güvenlik tedbiri demokrasi mitingine değil provokatörlere karşı alınmalı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajının Alman yerel makamları ve Anayasa Mahkemesi tarafından engellenmesinin gerçek sebebini merak ediyor, Alman makamlarının tatmin edici bir izahta bulunacağını umut ediyoruz." dedi.
"Geçmişte bölücü terör örgütünün eylem ve gösterilerine sessiz kalan makamların, darbe karşıtı bir demokrasi mitingini 'şiddet olayları çıkabilir' gibi bir gerekçeyle zan altında bırakmaya ve engellemeye çalışması kabul edilemez" diyen Kalın, "Güvenlik tedbirleri, demokrasi mitingini düzenleyenlere değil, terör örgütü yanlılarına ve demokrasi karşıtı provokatörlere karşı alınmalıdır." çağrısını yaptı.
Kalın, mitingin hazırlık süreci boyunca güvenlik gerekçesiyle zorluklar çıkartıldğını da belirterek "15 Temmuz darbe girişimine karşı demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünü savunan bir mitingin takdir ve teşvik edilmesi gerekirken fiilen ve hukuken engellenmeye çalışılması, demokrasi, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü ilkelerine aykırıdır." dedi.