Hz. Ömer buyurur ki; 'Nasihatçileri olmayan ve nasihatçilerine kulak vermeyen bir toplumda hayır yoktur'
DOSTUNUN AYAĞINA BATACAK TAŞI DİKENİ GÖRDÜĞÜN HALDE HATIRLATMAZSAN SEN NAMERTSİN
AHMET SEVEN
Hz. Ömer buyurur ki; Nasihatçileri olmayan ve nasihatçilerine kulak vermeyen bir toplumda hayır yoktur
Hepimiz insanız, nefis taşıyoruz.
Yanılabilir, yanlışa düşebiliriz.
Böyle olduğunda kimse bizi uyarmasın mı?
Yani gözünün üstünde kaşın var demesin mi?
Peygamberimizin hadisini hatırlayalım. Ne buyurmuştu? Arkadaşın hayırlısı arkadaşına faydalı olandır
Hamdolsun bir hataya düştüğümüzde bizi de uyaracak dostlarımız var.
Mesela cebinde akrep var diyecek dostlarımız....
Eğer bunu demeyecekse bu nasıl bir dostluktur?
Yine Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandırsözünü ne ile izah edeceğiz?
Dost dostunun dilsiz şeytan olmasını ister mi?
Uyarı başkalarına gelince güzel de, şahsımıza olunca çirkin mi?
Böyle durumlarda bırakın dosta sitem etmeyi elimizi gönlümüzü açıp dua etmeliyiz.
Ya Rabbi ben yanlış yaptığım zaman beni uyaracak dostlarım var, sana şükürler olsun demeliyiz.
Yeri geldikçe Hz. Ömerden verdiğimiz bir misal var ya hani?
Ne diyordu Ömer (ra): " Benim bir hatamı görürseniz ne yaparsınız?"
Mecliste bulunanların cevabı ne muhteşemdi öyle.
"Hatanı görürsek kılıcımızla düzeltiriz ya Ömer!"
Peki, bugün kılıç yok.
Söz var, kalem var.
Bunları fazlasıyla bilen insanlar alıngan olmamalılar.
Uyarıları Allahın bir lütfu saymalılar.
Daha büyük hatalara düşmekten kurtardığı için teşekkür etmeliler.
İnsan sevdiklerini uyarır, hatırlatır.
Ve Uyarılan evvela sevildiğini bilmeli ve buna sevinmelidir.
İnancımızın gereği de budur.
Dostunun ayağına batacak taşı-dikeni gördüğü halde uyarmayan, oradan kaldırmayan namerttir.
Namert mi olalım?
Uyarırsak ancak Allah için uyarırız.
Hiç kuşkusuz aynı davanın yolcularıyız.
Ateşi söndürmeye de birlikte gideriz, bayrama da birlikte gideriz.
Yeter mi?