Son günlerde ortak kullanım alanlarında alkol kullanımıyla gelişen olumsuz olaylar üzerine Valiliklerin bir takım tedlbirler almaya başladıklarını izliyoruz.
Vatandaşların ortak kullanım alanlarında alkol alan şahısların taşkınlık yapmalarından dolayı çevresini tedirgin ettikleri görülmektedir.
Konuya alınan kararların kişilerin özel hayatlarına müdahale olduğu gözüyle bakıp itiraz edenler olduğu gibi alkollü şahısların kişilerin özel hayatlarına müdahale ettikleri yönünde görüş beyan edenler de vardır.
Birinci görüşün kuru bir itirazdan öte gidemediği görülürken ikinci görüşün daha gerçekçi olduğu görülmektedir.
Alkollü sürücünün araç kullanmasına müdahale normal iken alkollü yayanın toplumda rahatça gezebilmesine imkan tanımak tutarlı bir davranış değildir.
Alkol alıp sarhoş duruma düşenler yürüyen tehlike olarak değerlendirilmelidir.
Toplumumuzda suç işleyen kişilerin yüzde sekseni bu cürmü alkol aldıktan sonra uygulamaktadırlar.
Trafik eğitimi alan sürücü adaylarının araçlarında acemi şoför tabelası bulunurulup çevresine bilgi verilmesinde olduğu gibi alkollü kimselerinde yakalarında dikat bu şahıs alkollüdür yazısı gerekmektedir.
Dikkat ederseniz silahlı eylemlerde veya bıçaklı yaralamalarda bulunan kişilerin tamamına yakınının alkül aldıktan sonra bu cürmü işlediklerine şahit oluyoruz.
Yine bunların tamamına yakınını verdikleri ifadede alkollüydüm farkında değildim abi dediklerini biliyoruz.
Yine birçoğu ayıldıklarında işledikleri suçu hatırlamakta zorlandıklarını görüyorsunuz.
Öyleyse: Bu durumda bırakın sokakta caddede yani açık alanlarda alkol tüketmeyi evde alkol alanların dahi sarhoşlukları geçinceye kadar sokağa çıkmalarına müsaade edilmemelidir.
Zira alkollü kimseler her an tehlikeye müsait durumda bulunmaktadırlar.
Dolayısıyla her birine yürüyen tehlike gözüyle de bakılabilmelidir.
Yargı sistemimiz alkollü iken suç işleyenleri kendilerinde olmadıkları için suçlarını hafifletmek yerine bilhassa alkol alarak planlı suç işledikleri için katlamalı cezaya tabi tutmalıdır.
Bu elbette alkolle sınırlı kalmamalı madde kullandığı bilinen veya davranışlarından sezilen kişilerde toplanıp etkisiz alana sevkedilmeli madde etkisi geçtikten sonra serbest bırakılmalıdır.
Alkol veya madde kullandıktan sonra kişiler akıl kontrolünü sağlayamama durumu ile karşı karşıyadırlar.
Yani tıbben de iradelerine hakim olmadıkları bilinmektedir.
Kısacası: Alkollü yani sarhoş vaziyette görülenler toplumun özgürlüğünü kısıtlamakta ve kendilerinden başkasına tehlike olabilmektedirler.
Hatta alkollü kimselerin ancak refakatçi yani sorumlu kişiler eşliğinde ulaşım araçlarına binmeleri sağlanmalıdır.
Keyif için alkol kullananların başkalarının keyfini kaçırmasına müsaade edilmemesi gerekmektedir.
Konu iyi sarhoş kötü sarhoş şeklinde tartışmaya yol açsa bile bile sonuç değişmeyecektir.
Akıl ve irade eksikliği yaşanan bir noktada bütün sonuçlar sağlıksız çıkacağından hiçbir önerileri ciddiye alınmayacaktır.