Selçuk Bayraktarın insansız hava aracı serüvenini anlatan belgeseli milli heyecan ve duygular içerisinde gözleri nemlenerek izledim.
AKINCI BELGESELİNİ İZLERKEN
AHMET SEVEN
Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktarın insansız hava aracı serüvenini anlatan belgeseli milli heyecan ve duygular içerisinde gözleri nemlenerek izledim.
Burası Türkiye diyerek her fırsatta ülkelerini küçük gören eziklere güzel bir ders vermiş oldu.
Kim ülkesini bir adım ileri götürecek çalışmaya imza atacak olsa eline cıs diye vuran satılmışlara vatan sevdalılarının her türlü engeli nasıl aşıp bugünlere geldiğini gösterdi.
Kötü niyetli kimselerin kurduğu tuzakları başlarına yıktı.
Biz yapamayız diyerek söze başlayanların gözünde büyüyen batı tabusunu altüst etti.
Belgeselin adı "AKINCI" idi.
Aklıma;
Üstadın Sakarya Türküsünde yer alan;
"Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?"
Mısraı geldi.
O anda dudaklarımdan işte giden akıncı dönüyor sözlerinin döküldüğünü hissettim.
Unutmamalıdır ki:
Yeryüzünde hür dolaşmak istiyorsanız, gökyüzüne hakim olmalısınız.
Gökyüzüne söz geçiremeyenler yeryüzüne söz dinletemezler.
İşte bu anlamda Selçuk Bayraktar ve ekibi tarih yazıyor.
Milli şuur sahibi olanlar onu yürekten alkışlıyor.
Birlikte heyecan duyuyor.
Vatanımız adına gurur duyuyor.
Bu gelişmeyi hazmedemeyen içte ve dıştaki hainler de kuduruyor.
Hem de tarihte kudurmadıkları kadar.
Çıldırıyorlar, cinnet geçiriyorlar.
Her hallerinden belli oluyor.
Selçuk Bayraktar ve ekibine müteşekkiriz.
Üstad:
"Yol onun varlık onun gerisi hep angarya,
Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya"
Demişti.
Ayağa kalk dediği Sakarya şimdi gökyüzüne kalkıyor.
Nasıl sevinmeyiz ki...
