"Evlatları PKK ve HDPliler tarafından zorla dağa kaçırılıp terörist yapılan analar Diyarbakırda ayağa kalktı. Parti önünde eylem yaparak terör örgütünün içyüzünü bir kez daha göstererek tüm dünyaya haykırdı. Evlatlarımızı geri getirin diyerek feryat eden anaların sesini herkes duydu.
Ancak PKK ve HDP sever Akademisyenler, sanatçılar, kalemşörler, sözde barış havarileri duymadı. Bunların yandaş basın kuruluşları da tek satırlık yer vermediler. Duymazdan ve görmezden geldiler. Biz bunların barıştan yana olmadıklarını biliyorduk.
Onlar bir kez daha bunu ispat ettiler.
Kaz dağlarına pikniğe gider gibi eyleme giden gittiği yeri çöplüğe dönüştüren samimiyetsiz gezi ruhluları hatırlayın. Gittikleri yeri pisliğe çevirerek dönmüşlerdi. İçlerinde kışkırtıcılık yapan sözde sanatçı ve siyasetçilerin villaları tespit edilince sus pus olmuşlardı. Bunların maksadının üzüm yemek olmadığını bilmeyen yoktur. Bunların ürettiği tek fidanı bulamazsınız. Havayı sislendirmeyi suyu bulandırmayı severler. Milli duyguları körelmiştir. Kimlerin adına çalıştıkları gün gibi aşikârdır.
Şimdi de Diyarbakırdaki evlatlarından koparılmış gözü yaşlı bağrı yanık anaları duymazdan geliyorlar. Niçin gidip orada eyleme katılıp eşlik etmiyorlar. Hadi bundan geçtik bir tane olsun beyanat dahi vermiyorlar. Haksızlık nerede ve kim tarafından yapılırsa yapılsın hayır demek insanlık görevidir.
Peki, Diyarbakırlı analara duyarsız kalanlar bırakın sınıfta kalmayı kendilerini ilgisizlik körlük ve sağırlıklarıyla deşifre etmişlerdir. Türk Milleti bunların ne değerde olduğunu biliyor. Bilmelidir de. Analar samimidir. Güçlüdür. Cesurdur. Evlatları karşısında acıyı bal eylerler. Ana yüreğini ezip geçecek bir güç yoktur. Ve PKK-HDP ve yandaşları bu gücün altında kalacak ezilecektir.
Biz teröre başkaldıran hainlere dersini veren anaların yanındayız.
Onlar yalnız değildir. Bu milletin kalbi onlarla birlikte atmaktadır" Dedi.