Edebiyatçı kimliğinin yanı sıra gazeteci kimliğiyle de bilinen yazar Ahmet Altan Bağımsız Gazetecilik Platformu'nun başlattığı Mehmet Ali Birand Konuşmaları'nın ilk konuğu oldu.
"Bir küçük örnek daha anlatıp sonra neden gazetelerin böyle alçaklıklar yaptığını becerebildiğim kadarıyla daha genel bir çerçevede değerlendirmeye çalışacağım.
Gene o sıralarda Aldatmak diye bir roman yazmıştım. Bir sabah gene büyük gazetelerden birinin sürmanşetinde "romanı çaldığım" iddiası yayınlandı.
İddiayı ileri süren gazeteci, "benim kitabımı okumadığını ama konuyu karısının kendisine anlattığını ve bunun Arthur Hailey'nin kitabından yürütme olduğunu" söylüyordu.
Bir basın toplantısı yapıp "bu iddianın tümüyle yalan olduğunu" söyledim.
Ertesi gün "benim kitabı çaldığımı" iddia eden gazete söylediklerimi çarpıtan bir başlık attı.
Gazetenin yayın müdürüyle bir gün karşılaştım ve ona "neden söylediklerimi çarpıttığını" sordum, bana cevabı hiç unutulmaz bir cevaptı.
"O kadar da gazetecilik yapacağız" demişti.
Gazetecilik buydu ona göre. Sadece ona göre değil birçok gazeteciye göre öyleydi. Gerçekleri çarpıtmak.
Benim kitabımı okumadığını ama benim o kitabı çaldığımı "anladığını" söyleyen gazetecinin ise geçtiğimiz günlerde bir ses kaydı yayınlandı, başbakanın adamına "kamuoyu yoklamalarındaki rakamları hükümetin işine gelecek biçimde çarpıtmayı" öneriyordu."