Müsadenizle önce hikâyeyi anlatayım.
Derler ki Nasrettin Hoca sabun yapar satarmış.
Ancak üç kuruşa mal ettiği sabunu iki kuruşa satınca hanımı herif demiş bu nasıl ticaret böyle.
Üç kuruşa üret, iki kuruşa sat.
Amacın ne senin?
Hoca hanım demiş, öyle deme. Bak bu toplumda bana sabuncu,sana da sabuncunun karısı diyorlar.
Eğer bu işi yapmasam bize ne de diyecekler?"
Milletvekili aday adayıyım diye ortaya çıkanların bir kısmına bakıyorum.
Çoğu bu sabuncu hikâyesinden farkları yok.
Daha öncede defalarca yazdım.
Veririz üç beş kuruş adımız milletvekili aday adayı olarak anılır.
Bundan bende ailemde payını alır diye düşünüyorlar.
Ne iş be.
Milletvekili aday adayıydı.
Şu havaya bak sen.
Hava değil cılklık cıvıklıktan başka bir şey değil.
Siyaset kurumunu da küçültüyorlar.
Kendileri gibi basitleştiriyorlar.
Halkı enayi yerine koyuyorlar.
Altyapıları yok.
Hayatları emret efendim deyip, el pençe durmakla geçmiş.
Müdürlük yapıyorlarsa yerlerini korumak istiyorlar.
Ya da biraz yukarı çıkıp daire başkanı olurum hayalini taşıyorlar.
O da olmazsa gelecek yerel seçimlerde belediye başkanı adaylığı.
Yine aynı basitlik.
Yine abonelik güncelleme zamanı geldi. Sakın gününü şaşırtmayın.