Lobilerin baskısıyla önlerine gelen bildiriyi okuma alışkanlığını sürdürdüğüne inandığımız Amerikalı idarecilerin sözleri dikkate alınamaz
ABD Başkanı Joe Biden kendi tarihine baksın
Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven: Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1915 yılındaki Ermeni tehcirini "soykırım" olarak niteleyen ABD Başkanı Joe Biden gerçekleşmemiş bir şeyle politika üretmeye çalışacağına kendi ülkesinin geçmişte ve bugün yaptığı soykırımlara baksın. Soykırım yapma konusunda uzman olan Amerikanın bunları örtmeye çalışma konusunda da uzman olduğunu görüyoruz. Katliam yaptıkları toplumların mezarlarından hala iniltiler geliyor. Lobilerin baskısıyla önlerine gelen bildiriyi okuma alışkanlığını sürdürdüğüne inandığımız Amerikalı idarecilerin sözleri dikkate alınamaz. Dünya soykırımın ne olduğunu ve kimler tarafından yapıldığını çok iyi biliyor. Türk yurdunda konuşması gerekenler arasında Amerikanın soykırım yalanını onaylayan veya bu hususta susanlarda bu haksızlığa ortak olmaktadırlar. Bu Cennet vatan ve bu büyük millet bunları hak etmiyor dedi.
Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven önce Amerika kendi kirli geçmişine baksın diyerek tarihten örnekler verdi.
ABDnin Kızılderili katliamı
Dünyanın en büyük soykırım suçlusu Amerika Birleşik Devletleri'dir. 1412den 1886ya kadar tam yetmiş milyon Kızılderiliyi katlettiler. 65 milyon bizonu da sırf Kızılderililer yiyor, yemesin aç kalsın diye öldürdüler.
Bartolome de Las Casasın yazdığı Kızılderili Katliamı adlı eser, zulmü şöyle anlatıyor:
Sırf eğlence olsun diye, kadın erkek demeden yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm. Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar...
Resmi makamlar,her Kızılderili kellesi için 5 dolar ödemişti. Kovboyların kahramanlıkları kestikleri kızılderili kafatası sayısıyla ölçülüyordu.
Amerika kıtasına giden Kristof Kolomb'un seyir günlüğünde şöyle yazar; ...Onlara kılıçlarımızı gösterdik. Keskin demir silâhları ilk kez gördükleri belli. Kesmenin ne demek olduğunu bilmediklerinden, bazıları kılıçların keskin tarafını tutunca ellerini kestiler. ..... Bu insanlar ne herhangi bir mezhebe bağlılar, ne de puta tapıyorlar. Kötülüğü tanımıyorlar, birbirlerini öldürmeyi bilmiyorlar. Hiç silâhları yok. ..... Kızılderililer son derece sade, dürüst ve eli açık insanlar. Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şey istenince hemen veriyorlar. Kötülüğün ne olduğunu hiç bilmiyorlar, çalmıyorlar, öldürmüyorlar. Komşularını kendileri kadar çok seviyorlar. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur. Her zaman gülüyorlar
Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven O tarihlerde dünya nüfusunun 5'te biri Kızılderili'ydi. Ancak bugün, soykırımlarla yok denecek seviyeye geldi
Akla gelmeyecek caniliği yaptıktan sonra kendilerini masum göstermek için kızılderililer için uydurdukları kafatası yüzme yalanlarını, çektikleri film ve fotoromanlarla pazarlayıp dünyayı inandırmaya çalışmışlardır. İşte bir milleti ve medeniyeti böyle yok ettiler. Peki dünden bugüne değişen ne oldu?
Kızılderili Reis Seattlein 1854 yılında ABD Başkanı Franklin Pierce yazdığı bir mektupta;
Beyazlar da (Amerika) bir gün diğerleri gibi geçip gideceklerdir. Tıpkı denizin dalgaları gibi. Yatağına pislik yığmaya devam eden, bir gece kendi pisliğinde boğulacaktır diyor.
Bir savaşın bedeli
1991 yılında meydana gelen Körfez Savaşı'nın bir günlük maliyeti ile 3 milyon çocuğun 2,7 yıllık süt ihtiyacının karşılanabildiği...
Bu savaşın otuz günlük savaş gideri ile 50 milyon insanın 4 yıllık ekmek ihtiyacının giderilebildiği...
1 adet Stealth avcı uçağının bedeli ile 13 milyon kitap alınabildiği ve 1 adet Patroit füzesi ile 74 milyon adet fidan dikildiği hesaplanmıştır.
Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven: Afganistanda,Vietnamda, Kamboçyada, Japonyada İşlediği cinayetlerle bilinen Amerikanın kimseye ders vermeye ve belirlemeye hakkı yoktur. Amerikanın günah defteri aralandıkça onun kirli ve çirkin yüzü daha fazla ortaya çıkmaktadır. Bu gibi hadiseler bize nerede olmamız gerektiğini hatırlatma ve saflarımızı daha net belirlememize katkı sağlamaktadır diyerek açıklamasını bir örnekle bitirdi.
O birlik benim birliğimdir
Muharebe esnasında askerlerden birisi kendi birliğini kaybeder. Biraz sonra düşman cephesinden toplar atılmaya başlar. Asker benim birliğim düşmanın top attığı mıntıkada bulunmaktadır diyerek o istikamete doğru koşmaya başlar. Nihayet yitirdiği birliğine kavuşur.
İçimizde ve dışımızdaki düşmanlar kime hangi şartlarda saldırıyorlar. Saldırdıkları değerler eğer senin değerinse durma ve oraya koş. Kendi birliğini bulacaksın. Bu bir ölçüdür.