Doğu Akdeniz'de avlanan balıkçıların, av sonrası denizde bıraktığı ve sonrasında kaybolduğu için 'hayalet ağ' denen ağlar, deniz canlılarının yaşamını tehdit ediyor.
Doğu Akdeniz'de avlanan balıkçıların, av sonrası denizde bıraktığı ve sonrasında kaybolduğu için 'hayalet ağ' denen ağlar, deniz canlılarının yaşamını tehdit ediyor. Denizaltında yaşayan canlılarının bir çoğunun yok olmasına neden olan hayalet avcılığının önüne geçebilmek için Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, balıkçıların atıp toplamadığı ağlar üzerinde çalışma başlattı.
Doğu Akdeniz'de avlanan balıkçıların, av sonrası denizde bıraktığı ve sonrasında kaybolduğu için 'hayalet ağ' denen ağlar, deniz canlılarının yaşamını tehdit ediyor. Denizaltında yaşayan canlılarının bir çoğunun yok olmasına neden olan hayalet avcılığının önüne geçebilmek için Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, balıkçıların atıp toplamadığı ağlar üzerinde çalışma başlattı.
İskenderun Körfezi'nde gerçekleştirilen çalışmayla ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Adana İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Hatay İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, SahilGüvenlik Komutanlığı, Mavi Kilikya Derneği, Doğa Araştırmaları Derneği, Adana Sualtı ve Doğa Sporları Eğitim Merkezi'nin temsilcileri Su Ürünleri Fakültesi'nde düzenlenen toplantıda bir araya geldi.
Toplantıda hayalet avcılıkla ilgili yapılması gereken idari, akademik ve pratik uygulamalar bilimsel veriler doğrultusunda ele alındı.
ÇÜ Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Enver Özyurt katılımcılara hayalet avcılıkla ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Son dönemde gelişen malzeme teknolojisine paralel olarak, av araçlarının su altında parçalanmadan dayanma sürelerinin önemli düzeyde artış gösterdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Özyurt, bu durumun hayalet av araçlarının su altındaki etkilerinin çok daha uzun süre devam etmesine neden olduğunu söyledi. Doç. Dr. Caner Enver Özyurt hayalet av araçlarının çevreye olumsuz etkilerini, "hedef türleri avlamaya devam etmesi; hedef olmayan balık ve kabuklu türlerini avlamaya devam etmesi; deniz memelisi (fok, kaplumbağa gibi), su kuşlarının ölümüne neden olması; çürüme esasında deniz fauna ve florasını etkilemesi, bentik çevreye fiziksel olarak zarar vermesi" olarak sıraladı.
Doç. Dr. Caner Enver Özyurt kayıp av araçlarının bu zararlı etkilerinin tespit edilmiş olmasına karşın dünyada ne kadar av aracı kaybolduğunu ne kadarının deniz canlısını öldürdüğüyle ilgili verilerin son derece sınırlı olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de de bu verilerin yok denecek kadar az olduğunu bildiren Doç. Dr. Özyurt, TÜBİTAK'ın desteğiyle ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi tarafından kayıp av araçlarının miktarının belirlenmesi için İskenderun Körfezi'nde yapılan çalışmada elde edilen verilerin, sorunun boyutunu ortaya koyması açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Doç. Dr. Caner Enver Özyurt bu çalışmada elde edilen verileri de paylaştı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2014 yılı itibariyle kritik olarak belirlenen pilot bölgelerde kayıp av araçlarını temizlemeye başlayacağı da bildiren Doç. Dr. Caner Enver Özyurt, su ürünleri kaynaklarının korunması için önemli olan bu geri toplama faaliyetinin, yapılan projelerin nihai amacına ulaşması bakımından son derece önemli olduğunu söyledi.