Ev hanımı 2 çocuk annesi Elif Dağdelen Sarı, 15 Temmuz'da darbe girişiminin yaşandığı gece TRT'de okunan sahte bildiriyi duyunca çocuklarını da alarak sokağa çıkmış, karakolun önünün bariyerle çevrili olduğunu görünce durumun ciddiyetinin farkına
Ev hanımı 2 çocuk annesi Elif Dağdelen Sarı, 15 Temmuz'da darbe girişiminin yaşandığı gece TRT'de okunan sahte bildiriyi duyunca çocuklarını da alarak sokağa çıkmış, karakolun önünün bariyerle çevrili olduğunu görünce durumun ciddiyetinin farkına vardığını anlamıştı. Daha sonra eve dönmüş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cep telefonundan yaptığı bağlantıyı izlemiş, sesini duyduğu anda gözyaşlarına hakim olamamıştı. Erdoğan'ın "sokaklara inin" çağrısından sonra tekrar sokağa fırlamış doğruca havaalanına gelmişti. Burada, alana girmek isteyen askerlerin önüne geçmişti. Sarı o anı şöyle anlatıyor; "Arkadan gelenler de bize yetişmeye başladı. Askeri araçların önüne geçerek geçişlerini engellemeye çalıştık. 'Hayır giremezsiniz' dedik. Baktım iş ciddiye dönüyor, yanımdaki askeri aracın kapısını açık mı diye yokladım. Allah'tan kapı açıkmış. Kapı açılır açılmaz içeri daldım. Direksiyon başındaki asker bir süre beni içeri koymak istemedi, mücadele etti. Askere 'anahtarı ver' dedim, 'Bir yandan da sen FETÖ'nün askeri misin' diye de soruyordum. Yanında da komutanı vardı. Komutan da bana 'kes sesini kadın, in arabadan' dedi. Ben ona da 'sen kimsin, kime hizmet ediyorsun' diye sordum. 'İnmiyorum, bu araba bizim arabamız, ver anahtarı' dedim. Biz sertleşince onlar da gerginleşiyordu. Bir ara askerin yanağını okşayarak 'Sen bizim Mehmetçiğimizsin, sen bize el kaldıramazsın, teröriste doğrulttuğun o silahı sen şimdi bize mi yönelteceksin'dedim. "Siz daha düne kadar dağlarda terörist öldürüyordunuz, siz bizim karşımıza nasıl çıkarsınız"dedim. Daha sonra ben arabadan indim. Allah'a şükürler olsun insanlarımız çoğaldı ve hareketlerini engellemeyi başardık.