Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a atfen yazılmış olan Kutadgu Bilig, ünlü Uygur Türk şairiYusuf Has Hacib'in siyasetnamesidir. Kutadgu Bilig'in ne anlama geldiğine dair birkaç görüş vardır, bizce bunların en isabetlisi "devlet ve hâkimiyet bilgisi"dir. Kutadgu Bilig, Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerinden sonra yazılmış ilk Türkçe eser olarak bilinmektedir.
Yusuf Has Hacib bu ölümsüz eserini yazarken Tabgaç Buğra Han'a öğütler vermiş, devletin ne şekilde yönetilmesi gerektiğini, hükümdarın ve halkının nasıl mutlu olacağını anlatmıştır. Liderlik, başarı ve mutluluk ile ilgili öğütler eserin her sayfasına serpiştirilmiştir. Kutadgu Bilig'den derlenmiş öğütleri incelediğimizde, bunların birkaç önemli hususiyeti vurguladığını fark ederiz. Bu çalışmamızda Yusuf Has Hacib'in sözlerini bir araya getirdik ve "yöneticiler için 8 altın öğüdü" ortaya çıkardık. Yusuf Has Hacib'in "Okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin" dediği Kutadgu Bilig'in içeriği bu 8 temel prensibe dayanmaktadır. Yönettiği yeri mutlu kılan yöneticilerin artması ümidiyle, sözü ölümsüz öğütlerin sahibine bırakıyoruz.
1. ÖĞÜT: İNANÇLI OL
Allah'a sığın, onun emrine itaatsizlik etme! Allah'tan ne gelirse ona razı ol! Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Tanrı nimetini artırır. Her mahlûk kendi nasibini alır. Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.
2. ÖĞÜT: AKILLI OL
Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir. Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü için can, dilsiz için sözdür. Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık. Bütün iyilikler bilginin neticesinde meydana gelir. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur. Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar, kötülükler hep aynı kusurdan ileri gelir. Fakat tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
3. ÖĞÜT: ADALETLİ OL
İşi adaletle yap, buna gayret et. Hiç bir zaman zulüm etme. Gönlünü ve dilini doğru tut! Halka faydalı ol, onlara zarar verme! İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır! Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme. Hangi işe girersen, önce sonunu düşün. Sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir. İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır. İnsana insanlığı nispetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir. Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
4. ÖĞÜT: MERHAMETLİ OL
Ey asil insan! İnsanlığı elinden bırakma, insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et. Bütün halka içten gelen merhamet göster. Hep iyilik yap, kendi bencil isteklerine hâkim ol. Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse, kötülüğün inadına iyilik yap. Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir. Daima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul. İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
5. ÖĞÜT: SABIRLI OL
İşe acele ile girişme, sabır ve ihtiyat ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir. Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut. Sabırlı insanlar arzularına erişirler. Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin. Diline ve gözüne sahip ol. Boğazına dikkat et, az ye, fakat helal ye. Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
6. ÖĞÜT: KANAATKÂR OL
Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun. Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar. İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez. Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir. Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç. İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir: mal toplar, ama yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır. Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ölüm gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.
7. ÖĞÜT: GÜZEL SÖZLÜ OL
Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla. Her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır. Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar. Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır. Sözünü iyi söyle ki ölümsüz olasın. Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle. Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle. İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.
8. ÖĞÜT: ALÇAKGÖNÜLLÜ OL
Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir. Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur. Kibirli insanın itibari günden güne azalır. Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin. Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur. İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.