Hazırlığı günlerce sürüyor.
Bir o kadar da masraf yapılıyor.
Gidip konuştuğu salonda 100-150 kişiye hitap etse yeterli oluyor.
Yani sayı beklenen seviyede olmuyor.
Üstelik belli bir konuda konuşuluyor.
Konuşma süresi de bir saati geçmiyor.
....
Halbuki Cuma günleri camilerimiz tıklım tıklım doluyor.
Herkesin kürsüdeki vaize veya imamı dinliyor.
Yani hiçbir Profesör camiyi dolduran cemaat sayısı kadar vatandaşa hitep etme şansına sahip değil.
Üstelik verdiği konferans yıl içerisinde üçü beşi de geçemiyor.
.....
Şimdi sormak gerek genelde her hafta Cuma günleri özel de ise şehrin merkezi camilerinde haftada üç kez vaaz yapılıyor.
Bu imkân ve fırsat ne kadar değerlendiriliyor?
Camiye gelen ve içlerinde her meslek grubu bulunduran vatandaşa ne verilebiliyor.
Bunca yıldır ne kadar yol alındı ya da alınabiliyor?
.....
Dışarıya çıkan cemaate içeride ne anlatıldı diyerek sorsanız acaba kaçı size konunun ne olduğunu söyleyebiliyor?
Sorunu cemaatin dikkatsizliğine mi yoksa anlatanların (görevlilerin) yetersizliğine mi bağlayacağız.
Dikkat ediyorum yıllarca hep birbirine benzer konular dönüp duruyor.
Ne usul var ne üslup.
Sıradan bir konuşma sürüp gidiyor.
Halbuki dinleyiciler bu anlatılanları bir kitaptan da okuyabilirler.
.....
Diyanet camiasında yenilenme yok.
Kendini geliştirme ve yetiştirme gayreti hiç yok.
Gün geçtikçe kalite düşüyor.
Hele o ses düzenleri!
Okuyanlar sesleriyle, kullandıkları cihazlarda kalitesizliğiyle adeta işkence ve eziyet ediyorlar.
Ses ayarlamasını dahi beceremiyorlar.
Müftüler müftülükler ne için var?
....
Allah size verdiği bu imkânın hesabını sormayacak mı sanıyorsunuz?
Her cami özellikle merkezi camilerde yapılan vaazlar bırakın o şehrin insanını çevre illerden bire cemaati kendine çekmeli çekebilmeli.
Cami görevlileri vaazları sohlbetleri sesleri okuyuşlarıyla insanları cezbetmeli.
Tatlı uykuları bölmeli bölebilmeli.
Onların tavrı cemaatini camiye çekmeli.
.....
Neden olmuyor bunlar neden?
Eskiden oluyordu da şimdi neden olmuyor.
Neyiniz eksik.
Samimiyetiniz mi selahiyetiniz mi?
Muhteşem pırıl pırıl camilerimiz de bereket mi kayboldu?
Bize ne oldu?
Dedim ya işte sizin karşınızda bulduğunuz o kalabalığı bulup konuşabilmek için koca proflar konferans vermek için binlerce kilometre uzaklara gidiyorlar da yine o kalabalığı bulamıyorlar.
Onlar bulamıyor sizse bulduğunuzun farkına varamıyorsunuz.
Ey Diyanet sana sesleniyorum duyuyor musun beni?