• İHSANBAŞKAN

"Zavallı" mahkemede hesap verecek

SİYASET Haber Girişi : 09 Mart 2012 17:51
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, köşe yazısı yoluyla kişilik haklarına saldırı yapıldığı gerekçesiyle Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ahmet Altan'a dava açtı.
Erdoğan'ın avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın açtığı davanın dilekçesinde, Altan'ın dava konusu köşe yazısında ''Erdoğan'ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla, fevkalade ağır hakaretlerde bulunduğu'' kaydedilerek, köşe yazısından alıntılara yer verildi.

Dilekçede, ''Yazının Erdoğan'ı eleştirmeye değil; aşağılamaya, küçük düşürmeye, cahil, bilgisiz ve ilgisiz olmakla itham etmeye yönelik olduğu'' ve yazıdaki değerlendirmelerin ''düşünce açıklaması'' olarak kabul edilemeyeceği belirtildi.

Yazıdaki ifadelerin sağduyu sahibi bir kişinin kabul edeceği sözler olmadığı kaydedilen dilekçede, ''Topluma böyle bir dilin aşılanması basının var oluş nedenlerini zayıflatır, hatta işlevini de etkisizleştirir. Bu nedenledir ki davalı, Basın Kanunu, yerleşik yargısal ve bilimsel içtihatlarca da sabit olduğu üzere dava konusu yayınla, müvekkil davacı asilin kişilik haklarına ve manevi şahsiyetine açıkça bir saldırı gerçekleştirmiştir'' denildi.

Basın özgürlüğü ve eleştiri hakkının hiçbir zaman için uluslararası metinlerle, anayasayla ve yasalarla güvence altına alınan, kişilerin şeref ve haysiyetinin ihlali aracı olarak kullanılamayacağı belirtilen dilekçede, Altan ve Taraf gazetesinden toplam 30 bin lira manevi tazminat talep edildi.

ALTAN DÜN NE YAZMIŞTI?


Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ahmet Altan, köşesinde kaleme aldığı yazısının bir bölümü şöyle:

"Başbakan Erdoğan’ın, acemi garson çırağı gibi tablasındaki polemik sözcüklerini avuçlayıp âdapsız, usulsüz masaya fırlatması beni bazen öfkelendiriyor, bazen de onun bağırış çağırışlarına bakınca hiddetle olduğu yerde tepinen küçük bir oğlan çocuğunu izliyor duygusuna kapılıp gülümsüyorum.

Dün gene bizim gazeteyle ilgili izandan pek nasibini alamamış bazı laflar söylemiş.

Bizim bir gün önceki manşete ertesi gün tepki göstermesi gazeteleri pek de iyi izleyemediğini gösteriyor, basın danışmanları daha iyi çalışırlarsa adamcağız da sövmek istediğinde öyle eski zamandaki kara trenler gibi istasyona rötarlı girmez.

Bir de, Stratfor’un gizli raporlarını yayımladığımız için bizim gazete hakkında söylediği “müzik kutusu” lafı var.

Zavallı Başbakan’ın aklı iyice karışmış.

O Stratfor’un Türkiye’deki “ortağı” Başbakan’ın yakın akrabalarının yönetimindeki gazete, o Stratfor’un en önemli haber kaynağı Başbakan’ın başdanışmanı.

Başbakan dört bir koldan sarılmış, Stratfor burnunun dibine girmiş.

Ve Stratfor “müzik kutusuna” parayı atınca o müzik başka yerde değil Başbakan’ın odasında çalıyor.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.