Artık şehirlerin medeniyet ölçüsü araç trafiği ile ölçülüyor. Yani araçların trafiğe uyumundan söz ediyorum. Samsun büyükşehir.
Artık şehirlerin medeniyet ölçüsü araç trafiği ile ölçülüyor.
Yani araçların trafiğe uyumundan söz ediyorum.
Samsun büyükşehir.
Her geçen gün modernleşiyor.
Dünyaya açılıyor.
Peki trafikte uyum nasıl?
Araçlar dolayısıyla sürücüleri bu modernliğe ayak uydurabiliyor mu?
Düşünmeden söyleyelim; Hayır!
Trafikte bir keşmekeşlik sürüp gidiyor.
Yolların trafiği taşımadığı bir gerçek.
Ancak bir gerçek daha var.
O da araç sürücülerinin de araçları taşıyamadığı.
Bu da bir gerçek.
Samsun'daki sürücülerin eli kornadan ayrılmıyor.
Özellikle de şu dolmuş taksi sürücülerinin.
Halbuki onlar trafiğin efendileri olması gerekir.
Hal böyleyken trafik düzenini bozuyorlar.
Kendilerinde kamu hizmeti yapıyorlar.
Kamu hizmeti böyle mi yapılır.
Bu sürücüleri karşılarına alıp bir nasihat veren çıkmayacak mı?
Dolmuş dedimse taksi, minibüs hepsi içinde.
Kendilerine yakışmayan tavırları sergiliyorlar.
Kötü örnek oluyorlar.
En çok ta kornayı bunlar kullanıyor.
Söyleyecek edepli bir söz bulamıyorum.
Birde bunlara sokak aralarında aracında yüksek sesle müzik dinleyen hanzoları ekleyelim.
Vatandaş şikayetçi.
Şikayetçi de sonuç nedir?
Aynı tas aynı hamam.
Modifiye araçlarına çatallı egzoz taktırıp çevreyi gürültüye boğan sığırlara ne diyeceğiz.
Sığır dedim ya. Doğrudur.
Bu egzozlardan sığır sesi gibi böğürmeler geliyor.
Ben duyuyorum o duyuyor herkes duyuyor da asıl duyması gerekenler duymuyor mu?
Bu işleri yetkililere havale ediyorum.
Yıllardır olduğu gibi.
Soncu bekliyoruz.